Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İyi ki doğdun Metin Altıok..
Zeynep Altıok Akatlı: * ''19 yıl oldu sonunda ayrılığımız. Her yıl aramızdaki özlem uçurumu açıldı. Hatırladıklarım sararmaya başladı. Anekdotlar, sözler, anılar taze kalsın aklımda diye unutmamak için dönüp dönüp baktığım mektuplar hiç eskimedi. Hiç azalmayan ve bulanıklaşmayan ise sevgi, özlem ve acı oldu. Şimdi yazsam ne yazacağım mektubuma.? 19 yıllık özlemimi mi, 19 yıllık insanlığın başına gelen felaketlerden mi haber vereceğim.? Babamın sevgiyle bağlı olduğu ülkesinde olanı biteni anlatmaya yüzüm olabilecek mi.? 10 yılını verdiği, ikinci üniversitem dediği Doğu'da yaşanan trajedinin onu ne kadar yaraladığını bilirken bugüne dair bir iyi haber koyamayacaksam mektubuma ne yazayım.? İnsana ve insanlığa gönülden bağlı ve bu kadar inanmış babamdan bugünün egemenleri tarafından yerleştirilmek istenen kin kültürünü nasıl saklayacağım.? Yok yazamıyorum yazmayı istediğim bu mektubu. ''Babacığım 52 yaşında bir hiç uğruna ölmedin, 34 dostunla birlikte sizin yok edilişinizden insanlık bir ders aldı. Birçok acıyı yendi, tamir etti. Adalet yerini buldu. 'Güzel günler göreceğiz' diyemeyeceksem ne yazacağım.? Hangi yüzle yazacağım babama ben.?'' * Zeynep Altıok Akatlı: Ne diyor Metin Altıok: * Hapishaneler insan dolu kum gibi. Dışarıda bir buruk özgürlük zakkum gibi. İçerde de dışarda da zor iş yaşamak; Hem varım hem yokum gibi. (Sayfa: 8-9) * * Sevgili #TuncayÖzkan'a (3 Mart 2012-#İstanbul) * #MetinAltıoktanZeynepeMektuplar *
Zeynep Altıok Akatlı
Zeynep Altıok Akatlı
Metin Altıok
Metin Altıok
Füsun Akatlı
Füsun Akatlı
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar
Babama mektuplar
Şimdi sen olsaydın, beraber ağlardık sensizliğe. Bişeyler değişiyor baba.. Saçımın telinden ayaklarımın ucuna kadar hissediyorum. Kelebeğin kozadan çıkması gibi sancılı bedenim. Ama kanatlanacak hiç bir mevzu yok ortada. Sadece katlanıyorum. Şimdi sen olsan içimin yangınına su serperdi sesin, geçeçecek babiş derdin. Zaman herşeyin ilacı derdin,
Reklam
Babama mektuplar
Ömrümün yarısı yalnız geçti, diğer yarısı tavada tahta kaşıkla yuvarladığım patatesleri izleyerek. Hayatımda hiç ölü bir beden görmemiştim, elin avuçlarımda soğuyup, tavana diktiğin gözlerini ellerimde kapayıncaya dek… Sen gidince öfkem daha da büyür, daha acımasız daha sâkil olurum sanmıştım… Fakat sakinleştim, içime bir buz dağı oturdu, göğüs kafesimdeki kemiklerin tek tek kırıldığını hissettim ağrıdan , yine de kaldırıp kimseye öfke kusamadım. Ben seni oğlum gibi sevdim, hatalarını, pişmanlıklarını, suratımda kırbaç gibi oluşlarını ve bir hayalet gibi yok oluşlarını da bastım bağrıma. Ben hem oğlumu , hem en iyi arkadaşımı, hem öfkesini içimde istesem de büyütemediğim bir düşmanımı , hem de içimde büyümeyen şefkatine muhtaç bir çocuğun babasını kaybettim. Hiç bir yere sığamayışım ; hissedeceğim çok şey olduğundan sanırım. Seni ve seninle beraber kendimi sevebilmek için bir kalp daha yarattım içimde. Otuz yılımı aldı. Seni seviyorum baba. Gittiğin yerde mutlu ol ve beni sevmeye devam et. Dünyada gördüğüm en büyük kalp seninkiydi. Kimseyi ve hiç birimizi isteyerek kırmadın biliyorum. Bana söylediğin herşeyi astım zihnimin en güzel duvarına. Hoşçakal benim en karmaşık hikayem, en eksik yanım, en büyük duam.. hoşçakal babacığım. Seni çok seviyorum.. Deniz GENLİ
İbrahim'e mektuplar 3
21.10.2023 Cumartesi Hatırşinas'tayım. Radyoyu açmayı ihmal etmedim; yine türkü açtım, ama haberlere denk geldim. İsrail, Filistin, öfke- yeni bir şey yok. Ölmek var. Yorgunum. Bitmeyen bir yorgunlukla geçiriyorum günlerimi. Pembe renkli B12 haplarımı her gün misafir ediyorum. Bir farkı var, elbette; okulda bana iyi geliyor- hele de nöbetçi
Mektuplar ve hızlandırılmış pedagoji eğitimi
Annem ptt memuruydu çocukken gelen tüm mektupları gizli gizli açar okurdum postahanede ayni sekilde yapistirip ugurlardım sonra...asker mektupları en iyileriydi bazı şeyleri anlamıyodum eksik kalıyodu ama hayal gücü basarak tamamlıyodum satır aralarını, genel olarak anlamı bozan seyler oluyodu veya bağlam dışı...sevdiğim mektup yazarları da vardı bir kaç kişiyi ezberlemiştim okuya okuya best sellerlardı onlar...sonra bir gün babama yakalandım hızlandırılmış pedagoji içeren bi dayak atti bana orda edebiyata ara verme kararı aldım
NEMLİ DUDAKLARIMDA ADIN
Uzaklarda ki can babama ve tüm babalara ! Bir yanım eksik pazar sabahında bugün Uyanışım hüzün, mahcup gözlerim Nemli dudaklarımda adın Ayazların ortasında buz kesilir sol yanım Gözlerimde yağmur bulutu Seni arıyorum çocukluğumun kahramanı Ufkun ötelerinde gezinirim, yoksun Omuzlarına başımı koyup nazlanırdım Saçlarımdaki
Reklam
Parçalanmış mektuplar. 3. Mektup
Her neyse... Hayır, her neyse değil, Minel. Beni gerçekten anlıyor musun, Minel? Bir kez olsun beni anlıyor musun, Minel? Seni yanlış sevmişimdir, sevgim zarar vermiştir sana. Küçükken anneme sevginin ne olduğunu sordum, sevgi, bağlılıktır dedi; babama sevginin ne olduğunu sordum, normalde cevap vermezdi ama o gün iyi tarafına denk gelmiş
Franz Kafka ve Babasıyla Kötü Bir Anısı...(Babama Mektuplar)
“ Çocukluk yıllarımda aklımda kalan sadece bir anı var. Sen de hatırlayacaksındır. Bir gece su içmek için sızlanıp duruyordum. Belki gerçekten susamıştım, belki seni kızdırmak, biraz da kendimi eğlendirmek için yapmıştım bunu. Birkaç öfkeli tehdidin işe yaramadıktan sonra beni yatağımdan alıp evin avlusuna koymuştun ve beni pijamalarımla orada öylece bırakıp kapıyı kilitlemiştin." Franz Kafka
"Saklarım gözlerimde güzelliğini, Her nereye baksam, sen varsın orda." Hasan Erdoğan / Babama Mektuplar sf.78
Ama o benim için ulaşılmaz olduğundan ben de başkasıyla parka gitmiştim. Ne bileyim, biz hep böyle değil miyiz? Ondan korkunca, yetmeyeceğimizi düşününce hep başka birileri ile yerini doldurmaya çalışmaz mıyız? Hasan Erdoğan / Babama Mektuplar sf.74
Reklam
Herkes birer uçurum. Herkes kendine yabancı, kendine düşman. Dost yüzlerden, dost gülüşlerden ırak yaşıyoruz. Hasan Erdoğan / Babama Mektuplar sf.17
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.