Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÜNAL YALTIRIK Diyarbakır'da İlkokul 8 yaşında herhalde Diyarbakır'a geliyorsunuz, 1940-41 arası... Kabaca 8-12 yaş arasında Diyarbakır'dasınız diyebilir miyiz? Evet. İlkokula orada başladığım için o hesaba geliyor. 8 yaşında ilkokula Diyarbakır'da başladım. Diyarbakır'daki evinizi hatırlıyor musunuz? Nasıl bir evdi?
Aile ile yaşamak kesinlikle çok kötü ama oradaki sadece yaşamak değil -yaşamak işte bu kibarlık ve sevgi çemberine düşmek-, babama yazdığım mektubu bilmiyorsun; kirece bulanmış bir dalın üzerinde vızıldayan sinek gibi.
Sayfa 227Kitabı okudu
Reklam
_Işık bekliyor, fakat karanlığa sığınıyoruz. İncil _Karanlığa lanet etmektense, bir mum yakmalıyız. _Neyin doğru olduğu umurumuzda mı? Fark ediyor mu? _Gerçek bilgelik, sınırlarımızı bilmekte yatar _Can sıkıcı ve sevimsiz görünse de bilimsel yöntemin önemi, bilimsel bulgulardan çok daha büyüktür. _Edilgen taraf, baskın tarafın yanılsamalarına
Sevgili Tanrı. Babama kalsa en güzel günler çocuklukmuş. Erkenden yatağa yollanıp hiçbir şey seyredememenin nesi güzel? Jo
Atsız'ın pişmanlığı İçimdeki ikiliği dışa vurmak ve bir suçluluk duy­gusundan kurtulmak ihtiyacının şiddetli etkisi ile aşa­ğıdaki satırları karalıyorum. Bu kitabın başındaki, "Böyle idiler yaşarken'' adlı kitabımdan aktarılma "Atsız ile nasıl tanıştım?" fas­lında, onu Süleymaniye kütüphanesinde ziyaret
Atsızın pişmanlığı
içimdeki ikiliği dışa vurmak ve bir suçluluk duygusundan kurtulmak ihtiyacının şiddetli etkisi ile, aşağıdaki satırları karalıyorum. Bu kitabın başındaki, "Böyle idiler yaşarken'' adlı kitabımdan aktarılma "Atsız ile nasıl tanıştım?" faslında, onu Süleymaniye kütüphanesinde ziyaret ettiğimde, babam Sadri Maksudi
Reklam
"Baban yoksa sırtını yasladığın dağ, annen yoksa içinde bulunduğun otağ yıkılır." (sayfa 122)
"Çocukken yüreğimizle yürür, yüreğimizle konuşur, yüreğimizle anlardık birbirimizi" (sayfa 23)
"Ağlamalarımız anlıktı, acılarımız geçici... Verilenler gıdamızdı, öğretilenler geleceğin bilgeliği..." (sayfa 19)
Reklam
"Vurgulamak istediğim babalara biraz daha yer açmak yüreklerde ve içimizde var olan baba sevgisini biraz daha sesli hale getirmek..." (sayfa 14)
Zeynep Altıok Akatlı
"Babacığım 52 yaşında bir hiç uğruna ölmedin, 34 dostunla birlikte sizin yok edilişinizden insanlık bir ders aldı. Birçok acıyı yendi, tamir etti. Adalet yerini buldu. 'Güzel günler göreceğiz'" diyemeyeceksem ne yazacağım? Hangi yüzle yazacağım babama ben? Yazamadım işte o mektubu.
...evet babama yazdığım mektubu bilmiyorsun sen, ökseye yakalanmış kuşun çırpınması gibi onlarla yaşamak,
Sayfa 219Kitabı okudu
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.