Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Akkad Kralı Sargon’un torunu Naram-Sin’in ünlü dikili taşı…
(…) İran sınırındaki Lullubi adlı bir kabileye karşı kazanılan bir zaferin anısına Babil yakınındaki Sippar’da dikilmiştir. Naram-Sin’den bin yıl kadar sonra Elam kralı tarafından Susa’ya götürülmüş olan bu eser, şimdi Louvre Müzesi’nde sergilenmektedir.
Sayfa 81 - İletişim Yayınları - 7. Baskı - Sami toplumlarının Mezopotamya'ya gelişiKitabı okuyor
Etten ve kemikten bu Babil Kulesi’nin, ellerin acaba hangi katında? Ellerin hangi ellere değiyor?
Reklam
bir rüzgâr çarptı yüzüme bahar diye bağırarak bir köleyi özgürlüklere çeker gibi beni sana çağırarak ta babil'den üstüme yıkılan zincirleri kırarak sana doğru koşmak istedim hemen o saat o an
MÖ 1776'da babil dünyanın en büyük şehriydi. Babil İmparatorluğu da bir milyondan fazla nüfusuyla muhtemelen dünyanın en büyük imparatorluğu. Bugünkü Irak'ın büyük bölümüyle Suriye'yle İran'ın çeşitli kesimleri de dahil Mezopotamya'nın büyük bölümüne hükmediyordu. Bildiğimiz en ünlü Babil Kralı, Hamurrabi'dir. Bu ün, en başta Hamurrabi Kanunları olarak bilinen metinden kaynaklanmakadır. Bu metin Hamurrabiyi adil bir kral olarak göstermek, Babil İmparatorluğunun her yerinde standart bir hukuk sistemi kurmak ve gelecek nesillere adaletin ne olduğunu, adil bir yöneticin nasıl olması gerektiğini anlatmak amacı taşıyan bir yasalar ve adli kararlar toplamıdır.
Sayfa 116 - KolektifKitabı okuyor
İslâm, "Babil kulesi"ne çekilip hasbî tefekkür edebiyatı yapmayı hoş görmez.
Sayfa 124Kitabı okudu
Aşk gönlün işiydi ve onun olduğu yerde aklın yeri olmazdı. Akıldan geçmeden aşka gönle girmezdi. Duygular düşüncelere hâkim olunca başlardı aşk. Düşünceler duyguları yönlendirirken sevgiden bahsetmek kadar yalancılık da olamazdı.
Reklam
Bilim adamı olup da cahiller arasında kalmanın azabı ne müthiş bir azaptır.
Tanıklık, bilmek demekti. Kalplerde olanları bilmek ise ağır bir yük...
Sayfa 177Kitabı okudu
Dünyaya aldanma, süsüne kapılma. Dünya insanın gölgesi gibidir; ona sırtını dönersen peşinden gelir de peșine düșersen hep önünden kaçar.
Reklam
Aşk gönlün işiydi ve onun olduğu yerde aklın yeri olmazdı.
"İlimsiz şiir, temeli olmayan duvar gibidir." der o, "Ve temelsiz duvar asla sağlam sayılmaz, erken yıkılır," diye sürdürür sözünü.
Emel ile elem arasında yalnızca bir dizge farkı olduğunu o gün anladım.
Varolmanın dayanılmaz bir yük olduğunu benden daha iyi kim bilebilirdi oysa? Bundan böyle herkes hakkımda ileri geri kararlar alacak; bana istediklerini yapabileceklerdi ve ben, edilgen hayatımda her emre itaat için hazır bekleyecektim.
Acaba aşka dair satırlar da işlenecek miydi kalbime?
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.