Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

dionysos

dionysos
@baccchuss
psikolojik danışman
lisans
13 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
"Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm!"
Reklam
şimdi otobüs gelir biner gideriz dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
ÇİZİK Geleceğim, bekle dedi, gitti.. Ben beklemedim, o da gelmedi. Ölüm gibi bir şey oldu.. Ama kimse ölmedi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bugün annem ölmüş belki de dün. Tam bilmiyorum"
"yazık," dedi ukalaca. "hamle o kadar da kötü düşünülmemişti. aslında amatör olduğu düşünülürse, olağanüstü yetenekli bu bey."
Reklam
Yirmi bir yaşındaki Banat'lı bir köylü çocuğu, birdenbire bir tahta üzerinde birkaç taşı oynatmakla, bütün köyünün odun keserek ve en ağır işleri yaparak bir yılda kazandığından daha fazlasını bir haftada kazanırsa, kendini beğenmişlik haftalığına nasıl kapılmaz? İşte o zaman bir Rembrandt, bir Beethoven, bir Dante, bir Napoleon hakkında en ufak fikri olmayan birinin, kendini büyük bir insan sanması aslında o kadar kolaydır ki. Bu çocuk duvarlarla çevrilmiş beyninin içinde yalnızca tek bir şeyi biliyor, aylardır tek bir satranç oyununu kaybetmediğini; ve dünyamızda satranç ve para dışında başka değerler de bulunduğundan haberi olmamasından ötürü, kendisinden etkilenmesi için her türlü nedeni var.
"rastlantının her türlü despotluğuna karşı koyan ve zafer kupalarını yalnızca akla ya da daha çok tinsel yeteneğin belirli bir biçimine veren tek oyun. bütün halklara ve bütün zamanlara ait olan tek oyun; can sıkıntısını öldürmesi, zihni açması, ruhu canlandırması için hangi tanrının onu yeryüzüne gönderdiğini kimse bilmez."
Estragon: Ayrılırsak belki daha hayırlı olur. Vladimir: Yarın asarız kendimizi (bir an) Godot gelmezse. Estragon: Ya gelirse? Vladimir: Kurtuluruz. Estragon: Ee gidelim mi? (kımıldamazlar)
Kendime karşı oynamaya kalkıştığım andan itibaren, bilinçsizce meydan okumaya başlıyordum. Siyah ve beyazdan oluşan her iki ben de yarışa girişmeden edemiyordu ve her ikisi de yenmek, kazanmak için kendine göre bir hırsa, bir sabırsızlığa kapılıyordu; siyah olan ben, beyaz olan benin yapacağı her hamleyi heyecanla bekliyordu. Bir tanesi bir yanlış yapınca, öteki ben sevinçten havalara uçuyor ve aynı anda da kendi beceriksizliğine kızıyordu.
İlk kez hırsızlık yapıyordu. Bununla vahşi kuzey ortamında bile hayatta kalabileceğini ispatlamış oluyordu. Bu onun değişen yaşam koşullarına uyum sağlayabilme yeteneğinin bir göstergesiydi; zaten uyum sağlayamamak demek, ölmek demekti. Üstelik bu hırsızlık olayı onun yaşam savaşında önünde engel olan ahlaklı olma erdeminin paramparça oluşunun ispatıydı.
Reklam
"Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm!" aleksi zorba
'çünkü sen, yalnızca kolay, oyun gibi ve ağırlıktan yoksun olanı seversin, bir kadere müdahale etmekten korkarsın. kendini israf etmektir senin istediğin, herkese, dünyaya ve herhangi bir kurban istemezsin'