baharsarısı
@baharsarisi
ellerim toprağa hasret.
Ankara Üniversitesi-İlahiyat Fakültesi
36 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
"Ben kötülük edenle kötülüğe maruz kalana aynı yüz ifadesiyle bakamam, her ikisine de gülümseyemem diyorum size. Bunu yaparsam o zaman da kendi yüzüme bakamam diyorum."
Sayfa 156Kitabı okudu
"Siz yaşayanlar, çok tuhafsınız."
"Nefret edemeyenin sevgisi de yalandır."
Okur Takip Önerileri
"Sen diyorsun ki, kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır."
"Biliyor musun ağbi, onu görünce benim içimdeki yeşiller dört parmak uzardı."
"Gitmesen iyiydi demiştim ya sana," dedi ardından da gözlerini tavana dikerek. "Şimdi öyle demiyorum artık Bahriye. İyi ki gittin de bu hallerimizi görmedin diyorum. İyi ki gittin, iyi ki..."
Sayfa 204Kitabı okudu
"Dünya ne kadar güzel olabilirdi!"
Sayfa 55Kitabı okudu
" Beni korkutan tek bir şey var: Acılarıma değmemek."
Sayfa 82Kitabı okudu
"Özgürlük." Bu sözcüğü kendi kendimize tekrarladık, ama anlamını kavrayamıyorduk. Bu sözcüğü yıllar boyunca o kadar cok kullanmış, buna ilişkin öyle çok hayal kurmuştuk ki, anlamını yitirmişti. Gerçekliği bilincimize işlemiyordu; özgür olduğumuz gerçeğini kavrayamıyorduk.
Sayfa 103Kitabı okudu
"Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki?"
"Bak dinle beni" dedi Furi. "Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim.."
bütün insanların gözleri çarpıtıcı aynalar değil miydi zaten?
Sayfa 73 - metis yayınlarıKitabı okudu
Heceleme beni artık Allah'ım
Bırak okunaksız kalayım.
"daha çok anlat," dedim.
"hoşuna gidiyor mu?"
"çok. elimden gelse, seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum."
"bu kadar yola benzin nasıl yetiştiririz?"
"gider gibi yaparız."
Sayfa 170Kitabı okudu
Bize verilmiş olan sahte elbiseleri çıkarıp atalım. Güçlü içgüdünün ve bilginin gerçek elbisesini giyelim.
Sayfa 35Kitabı yarım bıraktı
Masa ve sandalyelerden çok, toprağı, ağaçları ve mağaraları yeğliyordum, çünkü buralarda Tanrı ile baş başa kalabileceğimi hissediyordum.
Sayfa 17Kitabı yarım bıraktı