Az önce Tutunamayanlar okurken, Oğuz Atay’ın kitaplarını keşke bir psikoloji grubuyla okuyup tartışma fırsatı olsa diye içimden geçirmiştim.
Şimdi okuduğum kitapta Selim’in sorununu aynı kelime ile ifade eden bir tanımlama geçti 🥲
Başka bir şey mi dileseydim acaba diye düşünmekteyim 🤣
“Peki bu dünyada da acı var mıydı? Bizim dünyamızda gerçeğe sadece acıyla ve acıdan geçilerek ulaşılabilirdi. Bizim sevgimizde bile bir parça acı vardır. Zaten biz başka türlü sevmeyi de bilmeyiz.”
“Artık hiç birşeyin önemi olmadığına kanaat getirmiştim. Uzun süredir kafamı meşgul eden bu ruh hâli, son bir yıldır bende iyice kök salmıştı. Dışımdaki dünya benim için tamamıyla önemini yitirmişti. Artık bu dünyada bana ait hiç birşey yoktu. Bunu içten duyuyor ve hissediyordum. Ama bu her zaman böyle miydi, değil miydi bilmiyorum. İşte bu ruh haline kapıldığım günden beri başkalarına kızmaktan hatta onların varlığını düşünmekten bile vazgeçmiştim.”