Selma
@baliklifil
İzmir
276 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Çocuklarla çalışmasının nedenlerinden biri de, onların ön yargılardan uzak ve doğal olana daha yakın olmalarıdır. Onlar, doğala daha yakındır, çünkü sıkıcı ve hantal gelenekler içerisinde, naif yaşamayı başarabilen kişilerdir. Bir trajedi karşısında bile çocuksu bilgelikleriyle yaşamdan zevk alabilmeleri Kiyarüstemi'yi etkileyen nedenlerin başında gelir. Bu nedenle filmlerinin çoğunda çocuklara yer vermiş ve onların yaşama bakışlarını, toplumsal yaşamın getirdiği karamsarlık ve mutsuzluğun karşısına bir alternatif olarak çıkarmaya çalışmıştır.
Sayfa 9Kitabı okudu
Hikayesi olan insanlardan yola çıkmayı, roman ya da öykülerden yola çıkmaya yeğleyen Kiyarüstemi; "Ben romanlardan öyküler arayan yönetmenleri, balık dolu bir derenin çevresinde yaşayan ancak, konserve yiyen İranlılar'a benzetirim." demektedir.
Sayfa 8Kitabı okudu
Esaretin türlü biçimleri var: Sürekli geçmişin nöbet tekmilini vererek geleceğe sırtını dönmek de bunlardan biri.
Sayfa 67 - Sahi KitapKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Psikolojik benliğin ilk işareti, çocuğun keskin ikili karşıtlıkları (iyi / kötü, güzel / çirkin) bırakarak zihninde daha karmaşık düşüncelere yer verebilmesi. Hayat karşıtlıklara sığmayacak kadar karmaşık. Büyümek her zaman ve her yerde, çok kesin cevaplara sahip olmamakla kaim. Ne yaşamış olursak olalım Şeyh Galip’in dizesinden güç alabiliriz:
“Hoşça bak zatına ki zübde-i âlemsin sen / Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.”
Sayfa 50 - Sahi KitapKitabı okudu
Yalnızlık bakımlı otlar arasında
Kendiliğinden açan çiçek
Sayfa 24 - YKY, 8. BaskıKitabı okudu
Kaçıp sevgilerin korkunç tuzaklarından
Kaçıp ana olmaklardan eş olmaklardan
Kentlerdeki yadırgı pabuçlu yalnızlığa
Dağlardaki kırmızı ışığa varıldı.
Sayfa 9 - YKY, 8. BaskıKitabı okudu
Böylece, birçok yolun daha ilk adımlarında durakaldım, ruhum dünyalarla ya da çakıl taşlarıyla dolu; ikisi de aynı kapıya çıkar. Ama, beni geçip ilerleyenlerin, yaşamı boydan boya geçenlerin, özde onun hakkında benden daha çok şey bildikleri doğruymuş gibi görünmüyordu bana. Kuşkusuz, önüne geçmişlerdi benim, hepsi de yiğit atlar gibi ileri atılarak; ama sonra, yolun sonunda bir araba bulmuşlardı: Kendi arabalarını. Büyük bir sabırla yapışmışlardı ona, şimdiyse sürüyorlardı onu. Bense hiçbir araba sürmüyordum; bunun için de ne dizginlerim olmuştu ne de at gözlüklerim; onlardan daha çok şey görüyordum, kesinlikle; ama sıra gitmeye gelince, nereye gideceğimi bilmiyordum.
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 3. BasımKitabı okudu
Tenis Topu
“Klasik müzikteki kuartetler kadar düzenli ve anlamlı ama dayanılamayacak kadar can sıkıcı ve tatsız olurdu yaşamak, uykuda ve uyanık görülen rüyalar olmasaydı.”
Sayfa 50 - everest yay., açık hava dizisiKitabı okudu
Sen gideli
Sonra, o kadar şeyler oldu ki, bizi ayıran şeyler. Yalnızlığımızdandı hepsi; senle benim ayrı ayrı yalnızlığımız.
Sayfa 28 - everest yay., açık hava dizisiKitabı okudu
Aşı
(Şeytanın kurnazlığı ortadan çekilmiş görünmesi değil mi?)
Sayfa 25 - everest yay., açık hava dizisiKitabı okudu
VAN
Açık artırmayla odun kömür satıyorlar. Kilosu 10 lira. Çok para. Fakir halk bu parayı duyunca odun kömür almaktan vazgeçiyor. O zaman satıcı: “Onun için açık artırmaya çıkardım. Alamayacağınızı anlayın da iştahlanmayın diye. Hep böyle oluyor. Geliyorlar. Alamıyorlar. Onun yerine buz alıyorlar. Kilosu 1 liraya. Buzu kırıp kırıp bahçede erimeye bırakıyorlar. Erirken bir duman çıkar. Buhar olur buzdan, evin çevresini ısıtır. Soğuk düşer biraz. Evin içi de biraz ısınır.”
Sayfa 6 - everest yay., açık hava dizisiKitabı okudu
İnsanın kendi kanında canından varlıklarla doldurulmuş yalnızlığı en büyük tutsaklık.
Sayfa 194 - can yay. 10. basımKitabı okudu
Gözler ruhun dünyaya girip çıktığı yer.
Sayfa 158 - can yay. 10. basımKitabı okudu
Uzun yıllar kader dedi buna, pabuçlarımın bağlarını birbirine bağlayan, beni tökezletip düşüren şey benim suçum değil, kaderin bana attığı bir kazık.
Korkaklık olduğunu çok sonra anladı, iş işten geçtikten sonra.
Sayfa 135 - can yay.Kitabı okudu
Madenci duygusal taşlaşma çağına geçtikleri kanısında. İnsanın giderek daha az kelimeyle konuştuğunu, incelikli duyguları daha az hissettiğini, bu ikisinin arasında kesinlikle bir ilişki olduğunu düşünüyor.
Sayfa 69 - can yay.Kitabı okudu