23 Temmuz ile 1 Ağustos arasında dünyayı savaşa götüren on günü Almanya açısından anlatan Beyaz Kitabın başlığı; Rusya ve Hükümdarı Nasıl Alman Güvenine İhanet Etti ve Avrupa Savaşı'na Sebep Oldu. Elbette Britanya'nın Mavi Kitabı, Rusya'nın Turuncu Kitabı ve Fransa'nın Sarı Kitabı aynı fikirde değildi. 24 Temmuz'da St.
Balkanlar Soy Soylar Görelim Hânım Ne Söyler
Balkan Gezimizde anlatılanların bir kaç mısrada özeti *** Nasip oldu yolumuz düştü buralara Balkanlara Rabbim ne güzellik vermiş bağına, dağına Lakin insan bu vurmuş kardeş kardeşini Tarih şahitlik etmiş burada nice acılara Mostar anlatır acıklı hikayesini gezerken köprüde Bir acı ,hüzün, kan var her yerde her karede Lâkin Asaletin onurun da hikayesi var zerrene kürreye Sevgiliye kulpsuz fincanda sevginin ifadesi Düşmana sur olmanın ifadesi var Ateşli Çeşme'de
Reklam
“I. Murad döneminde Osmanlı uç teşkilatı içinde gösterdiği başarılar nedeniyle kendisine “Uçların Beyi” unvanı tevcih edilen Evrenos Bey‘i bu kadar önemli kılan sadece askerî başarıları değildir. Askerî gücüne paralel olarak ekonomik gücünü de Balkanlar için harcamıştır.”
Sayfa 54 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Hafıza kaybı, her şartta kötüdür. Bu kayıp, milletleri toplu şekilde etkilemeye başladığında ise, yaşanan hasar kelimelerle tarif edilemeyecek bir boyut kazanır.
Gerçekçi olalım, imkânsızın peşinden koşalım. (Aliya)
ITC'ye saldırmak için artık güvenli bir ortam vardı. Fakat Refik Halid, Hürriyet ve İtilafın anayasa dışı taktikler kullanmakla eleştirdiği ITC'ye benzer biçim de, Halaskâr Zabıtaları (İttihatçı karşıtı gayri resmî silahlı örgüt) kullanmasını eleştirmemiştir. Bu tercihi, kendi tarafgirliğini geri plana atmadığından ötürü, muhalefete dair yeni yeni filizlenen tahayyüle ters düşmekteydi. Refik Halid aslında Hürriyet ve İtilafın taktiklerine karşı çıkıp partinin riyakârlığını ortaya koyabilirdi ama böyle eleştirileri dillendirmek hiç de çıkarına değildi; zira kendi tarafgirliğinin sonucu olan ilişkiler ya da maddi çıkarlar söz konusuydu. Refik Halid bunun yerine baskı gören bağımsız gazeteci duruşunu sürdürmeye mecburdu. Bu anlamda, Refik Halid'in en azından Kirpi mahlasıyla, o dönem sürmekte olan Balkan Savaşları hakkında hiçbir şey yazmaması da anlamlıdır. Bu suskunluk çarpıcıdır, zira Balkanlar'daki Müslüman toplulukların mağdur edilmeleri ve ITC tahayyülünde Balkanlar'ın özel yeri sebebiyle bu savaş, en azından ITC açısından çok önemli bir propaganda malzemesiydi. ... İTC'ye karşı gelen liberal muhalefetle bağlantılı olan Refik Halid, ait olduğu sınıf ve İstanbul'daki kökenleri sebebiyle, Balkanlar'a karşı İttihatçılarınkine benzer bir özel bağlılık hissetmemekteydi. ... Dolayısıyla Refik Halid savaşa dair bir başarısızlığı sebebiyle Hürriyet ve İtilafı en azından bu dönemde eleştirmekten kaçındı
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.