"Birini sevince, o sevgiyi anons edince tamam sanıyoruz. Heves lazım, tamam, köpek gibi âşık olmak da lazım, illa ki başın dönecek, aklını yitirecek gibi olacaksın, onsuzluğu hayal edemediğin biçare bir hal gelecek üstüne ama bunlar uçucu, kaçıcı şeyler. Sonra çok iş var....
Okuldaki günleri aklına geldi: böyle, hırsla eline aldığı kitapların beş on sayfasını okuduktan sonra içinin bir balon gibi söndüğünü hatırladı. Bir kitabı bırakır ötekine saldırırdı. Bu ümitsizce çırpınış, bütün kitapların yüzüstü bırakılmasıyla sona erer, büyük bir utanç ve hayata dönüş buhranları gelirdi arkasından.
Dikkat spoiler içerir.
Mustafa, babasından gördüğü gibi balıkçılık yapan, Mesude ile evlendikten sonra bir çocukları olan ancak çocuğu ile balığa çıktığında sandal alabora olunca çocuğunu kaybeden ve bu yüzden iyice sessizleşen Bodrum'da yaşayan bir balıkçıdır. Mesude...
Zeytin ağacı filminden yola çıkarak ‘kesin şişirilmiş bir balon’ dediğim kitabı genel olarak çok beğendim. Bazı hikayeler bana hitap etmediği için oraları biraz hızlı okudum. Ancak en derin korkumu bulmak ve bunun aslında benim değil de dedemin korkusu olduğunu farketmek beni...