Nuh'un Defteri
Annem bana eski dünyadan bahsetti. Selden önceki... Başka türlü bir dünyaymış. Kirli... Saçımı örer, babam ve aşağıdaki dünyalardaki şeytanlar hakkında acıklı hikayeler anlatırdı. "Her şey affedilir ama asla unutulmaz." dedi annem. Gözlerindeki karanlık normalden daha büyüktü. Kelimeleri, dalgalar gibi aktı. Her şey, o anki haliyle
Gelip acı sözlerin için Bir çekmece koydun yaralarımıza Ve ellerin uçuşan yapraklar gibi Birden Nasıl yalnız olduğumuzu anladım Kimseler yoktu ikimizden başka birbirine bakan..
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
-Hikâyeye göre bir gün, bir ceviz ağacının altına uzanıp yatmış. Ceviz ağacı da bir kabak tarlasının kenarındaymış. Hoca Nasreddin'in gözü yerde yatan kocaman bal kabaklarına takılmış; sonra başını kaldırıp ceviz ağacına bakmış ve içinden: “Hey Allah'ım! Şu kocaman kabakları incecik bir dala tutturmuş yerde yatırıyorsun ama şu minicik cevizleri, böyle ulu bir ağaca takmışsın... Tersi olsaydı daha münasip olmaz mıydı?” diye geçirivermiş. O sırada, ya bir rüzgar esmiş, ya da bir iki alaycı ihtiyar karga yukarılarda kavgaya tutuşmuş da o yüzden olmuş, ağacın yüksek dallarından bir ceviz kopup, Hoca'nın kafasına düşmüş. Hoca yerinden fırladığı gibi “Aman Ya Rabbi! Tövbeler olsun beni affet” demiş. “Sen neyi nasıl yarattıysan, en güzeli ve en hikmetlisi elbette odur. Gözlerimiz bizi aldatıyor; çünkü hiçbir şeyin geçmişini ve geleceğini aynı anda göremiyor. Bu yüzden biz, şeylerin ve eşyaların neden böyle olduklarını yahut neden başka türlü olmadıklarını tam olarak bilemiyoruz. Bilemediğimiz için de, zaman zaman böyle itirazlı laflar ediyoruz. Biz sabırsız ve cahil kimseleriz; Sen bize doğrusunu öğret! Şüphesiz, Senin bize öğrettiğinden başka bildiğimiz bir şey yok...” —Haaa... anladım... —Ne anladın? —Eğer o kocaman kabaklar, yerde değil de ağaç tepelerinde yaratılsaydı ve bir tanesi de Hoca'nın kafasına düşseydi, adamcağız yer çekimini Newton'dan önce keşfederdi belki ama bunu birilerine anlatacak fırsatı hiç olmazdı...
Sayfa 99
Hayatının dip noktasında olanların aydınlığa çıkması niyetiyle...
Hayat, benim için en hayırlı ve en mutlu olan hâle dönüşüyor. Bu yeni ve harika sürprizlerle dolu yıldız günlerim için teşekkür ederim. Ruhumdaki, zihnimdeki ve bedenimdeki her şey kalıcı bir şekilde pozitife dönüşüyor. Bunu sevgiyle kabul ediyorum. Uyandığım her günde, bir öncekinden daha mutlu ve daha enerjik oluyorum. İçimdeki iyilik ve
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
YERYÜZÜNDE TİTREK BİR SES DUYULDU. DAHA ÖNCE HİÇ DUYULMAYAN BİR SESTİ BU.
Montessori okumaya başlamadan önce biyografisini okumuştum ve bu, Montessori’nin anlattığı olayları daha rahat kavrayabilmeme olanak sağladı. Montessori, tıp doktoru olduğundan dolayı çoğu olaya fizyolojik bakmakta ve çocukluğun sırrını bilimsel olarak anlayabilmek açısından nitelikli bir bakış açısı sunmaktadır. Henüz 20. yüzyılın başlarında
Çocukluğun Sırrı
Çocukluğun SırrıMaria Montessori · Kaknüs Yayınları · 2016220 okunma
Oysa ben, şah damarımı verdim sana. Oysa ben dokunduğun yerden ağlardım. Gözlerini nereme diksen, oram yalnızlaşıyor. Bak, benden sen çıksa sıfır kalıyor. Seni her yarım bıraktığım cümlede kendimi okuyorum. Aşk, aşk diye bağırırken sana, nasıl da bir fısıltı olarak kaydedildim kulağında anlamıyorum. Yalan fırtınaların en gerçek yıkılmışı olarak bırakacaksın beni biliyorum. Ben kalbinden kırıklarını toplamak için gelmişken, beni hain bir kürtajla aldırıyorsun içinden. Galiba ben bu aşkta iyi halden müebbet yedim. Meğer bir silgiyle izi kalmayan yazıymışım... Kendimi alın yazısı sanarken.. senden kalan gamdır bu ölümseniş.
Reklam
1.000 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.