Osmond herkesten daha iyiydi. Bu büyük inanç aylarca İsabel'in yaşamını doldurmuştu; başka türlü davranamayacağını kendisine kanıtlamaya yetecek kadarı şimdi de duruyordu. O güne değin tanıdığı en hoş -en işlek zihne sahip olan anlamında- erkek, İsabel'in malı olmuştu ve başlangıçta, elini uzarsa onu alabileceğini bilmek, bir tür tapınma eylemi idi. Osmond'un zihninin güzelliği konusunda yanılmamıştı; şimdi çok iyi tanıyordu bu organı. Onunla birlikte yaşamıştı, neredeyse içinde yaşamıştı sanki evi durumuna gelmişti. İsabet yakalanmışsa eğer, güçlü bir kol gerekmişti onu tutmak için; bu düşüncenin belki bir değeri vardı. Daha zeki, daha esnek, daha iyi işlenmiş, güzel şeyler için daha eğitilmiş bir zihinle karşılaşmamıştı İsabet; işte şimdi bu pek ince aletle hesaplaşmak zorundaydı.
Türk halkı zaferden zafere koşan bir kalabalıktı, sonra bozgundan bozguna düştü. Faşizmin 2 muharriki vardır: din ve millet. Türk insanı haçlı seferlerinden beri düşman bir dünyada yaşamıştır, hem içinden, hem dışından hançerlenmiştir. Türkiye asırlardır her türlü düşünce hürriyetinden mahrum bırakılmıştır, sınıflar billûrlaşmamıştır, bir proleter
AMU DERYA'NIN ÖTESİ
Bir ülkenin kaderi, sahip olduğu coğrafya ile yakından ilişkilidir. Küçük bir devlet için büyük güçlerle komşu olmak her zaman riskli bir durumdur ve söz konusu devletin tarihsel gelişiminde belirleyici rol oynar. Fakat nâdiren de olsa, bazı durumlarda bir avantaja dönüşebilir. Zira büyük güçler doğrudan komşu olmak
PROF.DR.FUAT SEZGİN'İN ARDINDAN
Fuat Sezgin Hoca’yı, Sefer Turan tarafından kendisiyle yapılan röportaja dayalı “Bilim Tarihi Sohbetleri” isimli kitabıyla tanıdım. Geç tanıdığıma hayıflandım. Sizlerde Okuduğunuzda göreceksiniz ki ülkemizin medar-ı iftiharı bu bilim insanını tanımaya değer bulacaksınız. Çalışma ve meziyetlerini öğrendikçe çok