Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İsa bütün çocuksuluğuyla etkin olmak istiyordu. Bir ceylan kadar ciddiye alıyordu kendini: "Kuşkusuz, Dirim'in ta kendisiyim ben: Zaten başka ne olabilirim ki'!" Budur işte bize söylediği. İsa yürekten sevdiği anasıyla, kız ve erkek kardeşleriyle eve ka­panmak istemiyordu. O güzelim kırlarda dolaşmayı, pespembe ışıklar arasında boygösteren güneşi seyretmeyi yeğliyordu. Hiçbir zaman Fi­listin'den ayrılmamasına karşın, değişik yerlerde insanları görmekten hoşlanıyordu. İsa'nı gezip dolaşmaları sırasında, başlangıçta, kendini insan soyunun Kurtarıcısı saydığını gösteren hiçbir belirti yoktur eli­mizde. Ancak yaşam öyküsü ve genel olarak insan etkinliği konusunda bildiklerimiz bize öbür insanlara benzemediğini, kendini öbür in­sanlardan başka duyumsadığını, kıpırtısızlığa gömülüp kalmasının ola­naksızlığını göstermektedir. Ömrünü marangoz tezgahının başında ge­çirmek istemiyordu. İnsan kardeşlerini seviyordu. Onlara karşı iyi duygular vardı yüreğinde. Ailesi sınır tanımayan etkinliğine ve -bunu doğru saymaya hakkımız var- etkin dünya görüşüne yetecek kadar geniş bir eylem alanı sağlamıyordu. Anasının onu aile sınırları içinde kalmamakla suçladığını biliyoruz. Kız ve erkek kardeşleriyle ilişkileri iyi değildi. Sonraları, zorla kendisine benimsetilen Mesih'lik görevini üstlendiğinde, öğretisini benimseyenleri, kız ve erkek kardeşlerini, analarını babalarını bir yana bırakıp kendisini izlemeye çağırıyordu. Zorlayıcı bir aile ya ş amının kendi sınırla n dışındaki her türlü yaşamı öldürdüğünü biliyordu.
Pdf
Başlangıçta eylem vardı (Goethe, Faust)
Reklam
Burada yazılan şu: "Başlangıçta kelam vardı!" Daha burada duraksıyorum! Kim devam etmeme yardım eder? Bence kelamın bu denli yüksek bir değeri yoktur, Başka türlü çevirmem gerek bunu, Eğer tin beni doğru aydınlatıyorsa. Burada yazılan şu: Başlangıçta anlam vardı. İyice düşün bu ilk satırı, Kalemin şimdiden koşturmasın! Herşeyi devindiren ve yaratan  anlam mıdır? Aslı şöyle olmalıdır: Başlangıçta güç vardı! Ama daha yazarken bunları, uyarılıyorum, Bunun böyle kalamayacağına. Birden bir çıkış buldum, tin bana yardım etti, Ve kaygısızca yazabiliyorum: Başlangıçta eylem vardı!
Sayfa 3 - Öteki Yayınları Çalışma Odası
Başlangıçta eylem vardı.
Sayfa 172 - Goethe, Faust,1. Bölüm,3. SahneKitabı okudu
Sebep-Eylem/ Eylem- Sonuç!
Başlangıçta, epey önceleri ama, onu şu sorun düşündürüyordu: Hemen bütün suçlar nasıl oluyor da böylesine kolaycacık ortaya çıkıyor ve hemen bütün suçluların izleri böylesine çabucak bulunabiliyor? Düşündükçe ilginç birtakım sonuçlara vardı: Ona göre bunun başlıca nedeni, suçun gizlenmesindeki maddi olanaksızlıktan çok, suçlunun kendinde
Reklam
Başlangıçta eylem vardı.
Sayfa 240 - SayKitabı okudu
Hiç kuşkusuz ‘başlangıçta eylem vardı’ ve kelime sonradan geldi; bazı koşullar altında eylemlerin kelimelere dönüşerek yumuşatılması medeniyette kaydedilen bir ilerleme anlamına gelir.
HİTLER’İN KARA ŞÖVALYELERİ OLAN SS’LER, “IRKÎ SAFLIKLARI”, FANATİK İTAATLERİ VE TİKSİNDİRİCİ VAHŞET EYLEMLERİNE YATKINLIKLARINA GÖRE SEÇİLİYORDU. Başlangıçta Führer'in seçkin özel korumaları olarak görev yapan Schutzstaffel (koruma birlikleri) yahut namıdiğer SS, geleneksel Alman polis gücünün yerine geçerek Nazi Almanyası'nın iç düşmanlarını yok etmekle görevlendirildi. Savaşın patlak vermesinin ardından Heinrich Himmler komutasındaki SS. Nasyonal Sosyalist hareketin Avrupa'nın yeni işgal edilmiş bölgelerindeki tüm düşmanlarını yok edilmesi sorumluluğunu üstlenecek şekilde kısa sürede rolünü genişletti. Himmler; komutası altındaki adamları Nazi hareketinin mızrak başı olarak görüyordu— ari ırktan, bedenen formda ve tamamıyla acımasız. Almanya'daki siyasi mahkumları tutuklarken ellerini zaten kana bulanmış olan SS'lerin Nazi ideolojisini Almanya dışında uygulamaya koymak hususunda pek az tereddüdü vardı. Himmler'in adamları, Alman ırkının geleceğini güvence altına almak için vicdan azabı duymaksızın cinayet işledi. Yahudiler; komünistler. Hıristiyanlar, eşcinseller ve Almanya'nın Yeni Düzeni'nin kurulmasına direnen herkes ölüm listelerindeydi. Einsatzgruppen (Özel Eylem Grupları) tarafından oracıkta öldürülmeyenler sıklıkla ölene kadar çalıştırılıyordu. Himmler konuya bakışını, "Bir tanksavar hendeği kazılırken 10.000 Rus kadının yorgunluktan ölmesi yahut ölmemesi beni yalnızca hendek Almanya için tamamlandığı sürece ilgilendiriyor" sözleriyle dile getirmişti.
Sayfa 28 - İkinci Bölüm: Polonya’nın İğfali, SSKitabı okudu
Reklam
Dinde ikinci kaynak sayılan 'sünnet, başlangıçta Hz. Peygamber'in eylemlerini ifade ediyordu. Sünnetin omurga- sında iki kavram vardı: Amel ve siret. Yani eylem ve hareket tarzı. Sonraki zamanlarda hadisçiler bunu genişleterek sünnete 'söz'ü de eklediler. Böylece sünnetin omurgasında üç kelime yer almaya başladı: Amel, siret ve söz yani hadis. Bu demektir ki; "Sünnetin bir parçası anlamında hadis kelimesi, sonradan üretilmiş bir terimdir. Ne lügatte ne de sünnet konusunun literatüründe mevcuttur..
Sayfa 76 - İSTANBUL YAYINEVİKitabı okudu
Ya düşünce , ya dil? İnsanı insan yapan düşünce ve dil, uzun bir çağ , Eskitas Çağı boyunca, gene çalışma eylemi içinde ve topluluğun bağrında doğdu ve geliştirme. Kutsal kitap, " Başlangıçta kelam vardı" diyor, yanlış ; doğrusu Geothe'nin söylediğidir: "Başlangıçta eylem vardı". İnsanı, insan kendi elleri ile yapmıştır!
Sayfa 5 - Say YayınlarıKitabı okudu
Yazıyorum güvenle: başlangıçta eylem vardı!
Sayfa 68 - Sosyal YayınlarıKitabı okudu
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.