Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevginin zorluğu, şayet başlangıçtaki heyecana göre değil de, sadece nedenine göre değerlendirilecek olursa, hep yanlış değerlendirilmiş sayılır. Büyük gönül işlerindeki sevgi öncesi heyecan, düş kırıklığı ile yalnızlığın hakim olduğu karanlık ve boş bir mekandır.
Sevginin zorluğu, şayet başlangıçtaki heyecana göre değil de, sadece nedenine göre değerlendirilecek olursa, hep yanlış değerlendirilmiş sayılır. Büyük gönül işlerindeki sevgi öncesi heyecan, düş kırıklığı ile yalnızlığın hakim olduğu karanlık ve boş bir mekandır.
Sayfa 31
Reklam
Yeryüzünün ilk zamanlarındaki suyu için başka bir sorun şudur; genç Güneşin enerji verimi, muhtemelen bugünkünün yüzde 70'i kadardı. Güneşin başlangıçtaki düşük parlaklığıyla, bir başka açıklama olmaksızın, oluşmuş olan su bile sıvı evrede olamazdı: "Soluk Güneş İkilemi" olarak bilinen bir çıkmazdır bu. Bununla birlikte, genç Yeryüzü de aşağıdaki şekillerde üretmişti: Çökerken kütleçekim enerjisi salarak, volkanik etkinliklerle, atmosfer içine giren göktaşlarından şoklarla, o zaman daha yakın olan Ay tarafından gelgit ısıtmasıyla ve Yeryüzünün içindeki kararsız izotopların bozunmasından gelen radyoaktiviteyle. Bunlardan herhangi biri Yeryüzünü tek başına Güneş ışınımından daha fazla ısıtmış olabilirdi. Büyük olasılıkla, bugün gezegeni ısıtmaya yardım eden sera gazları, o zaman da en önemli rolü oynamıştı. Atmosferde karbondioksit gibi sera gazları Güneş ışınlarının bir kısmına etkir: Işınlar esas olarak görünür dalga boylarında Yeryüzüne çarpar, atmosferde soğurulurlar ve kızılaltında geri ışırlar. Sera gazları Yeryüzünün beklenen erken sıcaklıktan daha fazla ısınmasını tam olarak açıklasa da açıklamasa da, sıvı haldeki okyanusların Yeryüzünün ilk zamanlarında var oldukları apaçıktı. Dolayısıyla yukarıdaki çözümlerin biri ya da birkaçı bir rol oynamış olmalıydı.
Sayfa 237Kitabı okudu
Rig-Veda
"Önce ne varlık vardı ne de yokluk, ne hava vardı nede öteki gökyüzü, neydi onu saran? Neredeydi? Kimin himayesindeydi? Ölümde yoktu o zaman, ölümsüzlük de. Geceye yada gündüze ait olan herhangi bir belirti yoktu. Tek olan soluk olmadan soluyordu kendi iç gücüyle, bundan başka hiçbir şey yoktu. Karanlık vardı, her şeyi saran bir karanlık ve herşey ayrılmamış haldeki Umman'dı o zaman, boşluğa sakladığı o, gayrete geldi ve var oldu. Başlangıçtaki ilahi aşk meydana geldi, Gönül'ün ilkesel tohum hücresini oluşturdu, Rişiler gönüllerine bakarak keşfettiler varlığın yokluktaki bağlantısını. Belli belirsiz bir çizgi varlığı gayri varlıktan kesip ayırdı." Rig-Veda
Sayfa 183 - Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi
Başlangıçtaki Karanlık
Ancak insanın ışığı arayışındaki büyük çabanın kaynağı, kendisini varoluşa yükselten o derin karanlığın bilincinden başka bir şey değildir.
440 syf.
9/10 puan verdi
Fantastik türde okumayalı uzun zaman olmuştu. Güzel bir başlangıç yaptım. Normalde seri içerisinde yer alan kitaplardan ama tek başına da okunabilir. Sadece bu kitabı okuyacaksanız başlangıçtaki olaylar kısmı kafanızı karıştırmasın. İlerlemek için seriyi bilmeniz gerekmiyor. Olay örgüsü, anlatışı çok yerinde ve heyecan uyandırıcıydı. Beğendiğim kitaplar içerisinde yerini aldı diyebilirim. Sizlere de keyifli okumalar :)
Sonsuz Karanlık
Sonsuz KaranlıkJeaniene Frost · Artemis Yayınları · 2012192 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
" Dünyada en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar, kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlardır derim " demiş sevgili Cemal Süreya, ben de aynı fikirdeyim. Kendi potansiyelini keşfetmiş bir kadından daha güçlüsü yok şu hayatta bence. Dünyada bizlere biçilen sınırlar, yollar, hayatlar o kadar dar, karanlık, ve zor ki azmedip bunları aşan bir kadının kime eyvallahı olur ki o saatten sonra. Bugün sizlere güçlü bir kadının aştığı zorlu yolları anlatan harika bir kitap önereceğim #mücevhergözlüanka .... "Kadın " kelimesinin için tıka basa dolduran, hatta derinleştiren, çoğaltan zümrüt yeşili gözleriyle hayata kafa tutan bir kadın kahramanımız var bu kitapta. Çok küçük yaşta annesini yitiren, çok sevdiği babacığının kalbi kırılmasın diye üvey annesini sineye çeken, küçük yaşta yaşadığı ülkeyi değiştirmek zorunda kalan, tacize uğrayan, fiziksel görünümünün verdiği psikolojik sıkıntıların altında ezilen bir Zümrüt sizi karşılıyor kitabın başında. Sonra siz onunla bu bahsettiklerimi teker teker yeniyorsunuz, üstüne aldatılıyorsunuz, şiddet görüyorsunuz, bebeğini kaybediyorsunuz. Aaaa niye yaa..? Dediğinizi duyar gibiyim, yok ya daha bitmedi kitap durun . Zümrüt bunları da aşıyor, aşarken pişiyor, pişerken yanıyor, anka kuşu misali kendini yoğuruyor, sunulan kalıplardan taşıyor. Kitap sizi uğurlarken elinizden tutan Zümrüt o başlangıçtaki Zümrüt' ün fersah fersah ötesine geçmiş bile. İşte böyle bir kitaptı, harikaydı, tadı damağımda resmen. Böyle güçlü kadınları yazan, güçlü kalemler hep var olsunlar.....
Mücevher Gözlü Anka
Mücevher Gözlü AnkaÖzlem Abut Otluoğlu · Sokak Kitapları Yayınları · 201860 okunma
_Önce "Hiç" vardı. "Hiçlik" ile "Hiç bir şey" aynı şeyler değildir. "Hiç bir şey" bir şeyin olmaması, orada bulunmaması anlamına gelebilir. Ama, "Hiçlik" bir şeyin orada bulunmaması anlamına gelmiyor. "Hiçlik" en başlangıcı temsil eden, somutlanamaz, soyutlanamaz olan her şeyin
Sevgi
Sevginin zorluğu, şayet başlangıçtaki heyecana göre değil de, sadece nedenine göre değerlendirilecek olursa, hep yanlış değerlendirilmiş sayılır. Büyük gönül işlerindeki sevgi öncesi heyecan, düş kırıklığı ile yalnızlığın hâkim olduğu karanlık ve boş bir mekândır.
 ''Sevginin zorluğu, şayet başlangıçtaki heyecana göre değil de, sadece nedenine göre değerlendirilecek olursa, hep yanlış değerlendirilmiş sayılır. Büyük gönül işlerindeki sevgi öncesi heyecan, düş kırıklığı ile yalnızlığın hâkim olduğu karanlık ve boş bir mekândır.''
Sayfa 31
124 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.