Kız, Alper'in elindeki dergiye baktı. "Cidden artık oha ya üç yüz bir kişi öldü tek bir kişi istifa etmedi bir de isyan eden vatandaşı tekmeliyorlar... Hâlâ da, 'Tutunamayanlar biziz,' diyor şaka gibi. Şimdi biri bir şey dese onu da üç yüz birden yargılamayı bilirler hemen." "Niye etsin kızım? Toplumsal hafıza mı var,
Sayfa 47 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
Kadınlar neden duygu bekçisi, bebek bakıcısı, erkeğin ruhunun, bedeninin ve gururunun besleyicisi konumuna indirgenmeli ki?
Sayfa 19 - Sylvia Plath, GünlüklerKitabı okuyor
Reklam
Artık dünyanın neresinde bir çocuk ölürse orası Gazze'dir. Bir bebek bir yaşına girerken ağzında emzik değil, kurşun taşıyorsa orası Gazze'dir.
"Ufakken de hep böyle inatçı mıydın?" diye sordum, oyuncak bebek gibi oradan oraya çekiştirilmekten biraz rahatsız olmaya başlamıştım. "Ah, tatlım," dedi kısık bir sesle, omzunun üzerinden bakar- ken sinir bozucu gamzesi bana göz kırpıyordu. "Ben hiçbir zaman ufaklık değildim, o her zaman sendin."
Sayfa 55 - Yabancı Yayınları, Olive ve JasonKitabı okuyor
Okula başlayan bir çocuk, o zamana kadar içinde bulunduğu topluluktan daha geniş bir insan topluluğu içinde yaşamak ve bu yaşama uyum sağlamak zorundadır; evde nazlı büyütülmüş bir çocuksa, daha önceki el bebek gül bebek yaşamına sırt çevirip okuldaki diğer çocukların arasına karışmaya pek yanaşmayacaktır
“Sırça fanusun içinde ölü bir bebek gibi tıkılıp kalan insan için dünyanın kendisi kötü bir rüyadır.”
Sayfa 244 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Anasının karnında doğmayı bekleyen bir küçük insancık, melek misali bir bebek mi, amansız bir canavar adayı mı onu zaman gösterecek.
Mineral Oil:
Mineral Oil: Cildin gözeneklerini tıkayan ve cilde plastik görüntüsü veren bir petrol türevidir. Akne ve diğer bozuklukları destekleyen toksitlerin cilt tarafından elimine edilmesini engeller. Cilt fonksiyonunun ve hücre gelişiminin hızını düşürür. Pek çok üründe kullanılır. (bebek yağları 0 mineral yağı) herhangi bir mineral yağ türevi, PAH (Polycyclic Aromatic Hydrcarbons)'un neden olduğu kanserle karşı karşıya getirebilir. Üreticiler petrolatium kullanırlar çünkü inanılmayacak kadar ucuzdur(!).
Bebek anne sütünü en az iki en fazla üç yıl emmelidir. Üçüncü yaşını doldurduğunda sütten kesilmelidir. Bu da yeni bir çocuk doğurmak için en az üç yıl beklemek gerektiği anlamına gelir. Süt vermek kadını sürekli yeniler. Böbreklerini ve doğurganlığını diri tutar.
Bebek yıkandıktan sonra onu kayın ağacından yapılmış beşiğe yatırmak gerekir. Kayın ağacı yaratanın dünyaya ilk ve bizzat kendinin diktiği ağaçtır. Bu ağaçtan insan ırkı doğmuştur. Kayın ana kavramının kökü de buna dayanır. Hayat ağacı olarak da görevli olan kayın, gökyüzünden dünyaya gelen ruhlar için bir aracı görevi görür. İnsanlar göçtüklerinde yine onun içinden geçerek göğe varırlar. Kayın bu vesileyle bebeği göğe bağlı tutar. Onun ruhani tarafını güçlendirir. Bebeğin beşiği de bu nedenle havada asılı olmalıdır. Böylece bebek uykusunda göğe emanet edilmiş de olur.Bebek yatırılmadan önce yatağın ağacına süt ya da tereyağı sürülmelidir. Yatağın iyesi bu sunuyla beslenmiş olur. Bebek yatağa yatırılırken ona “Ulu kayın emanetisin! Yine ona emanetsin!” diyerek fısıldanır. Bebeğin kulağı hafifçe çekilerek yatağın tahtasına vurulur. Vurma işlemiyle yatağın iyesi uyandırılır, bebeğin kulağı yani söz dinleme yetisi yatağın iyesine devrolur. “Beşik iyesi güçlüdür, uzatır seni! Beşikten taşarsın, çınar eder seni!” denir. Ardından “Oo-oo-oo-o! Ee-ee-ee-e” sesleriyle ninni söylenir. Bu iki ses ağaçların büyürken çıkardığı sestir. Kökler uzayınca “Oo”, dallar ve gövde uzarken de “Ee” sesi çıkar. Kadim atalar bu nedenle “o” ve “e” seslerini ninni olarak mırıldanmayı daha uygun bulmuşlardır. Ayrıca bu sesin yardımıyla, nasıl ki ağaçlar köklerinden birbirine bağlı oluyorlarsa, çocuk da ailesine bağlı yetişir.
Reklam
Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben... biz artık geçmiş zamanız.
Sayfa 107Kitabı okudu
Bebek, gereksinimleri düzgün aralıklarla karşılandıkça, beklemeyi öğrenir. Avaz avaz bağırmak yerine, daha az gürültüyle ağlayarak anneyi yanına çağırır.
Ama nasıl başlarsın… Yalnız bir bebek başlayabilir. Sana bana gelince… Biz geçmişte kaldık. Bir öfke, binlerce düş; bütün bunlar biziz…
Seni idam etmek üzereler, hiç değilse şu anda iki yüzlü davranma! Ne işine yarayacak senin doğru sözün? Doğruyu herkes söyleyebilir; ahmaklar, caniler, hatta annesinin kucağındaki bir bebek bile. Peki, ya samimiyet? Ben aziz değilim!
Ancak zaman aşıp geçtiğinde, Erlking sevgilisinin yeni bir melankoliye yakalandığını fark etti. Bir gece ona ne olduğu soruldu ve Perchta içli bir haykırışla bebek işaretleri yaptı ki artık bir bebek değil, sırım gibi, bütünlük dedik bir çocuk olmuştu ve böyle dedi, "Kendi bebeğime sahip olmayı her şeyden çok istedim. Ama şuna bir bak, karşımda duran bu yaratık artık bebek değil. O artık bir çocuk ve yakında bir erkek olacak. Onu artık istemiyorum." Nickel'in nefesi kesildi, çünkü bu kadar çocuğa bağlı bir annenin böyle bir şey söylemesi onu düşürmüştü. Hassas bir çocuktu ve görünen o ki Serilda, ona ait ya da üvey anne babaların kendi çocuklarına olan duygularını zamanla yitirdikleriyle ilgili yeterince eski bir hikaye anlatmıştı. "Böylece Erlking oğlanı, okçuluğu için çalışmaları ve bir ziyafet çekme için av kuşlarını gösterdiler tekrar ormana saldırdılar. Ama ormanın yoğun derinlerine geldiklerinde, Erlking kemerinden uzun av bıçağını çıkardı ve oğlana sinsice arkadan yaklaştı..." "...ve boğazını keserek soğuk çayın yanında ölüme terk etti."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.