Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Patlıcan yenmez mi be :)) en sevdiğim.. Lokantacı affetmemiş:)
"Salih, patlıcan lafı geçince yüzünü buruşturdu. Lokantacı,"Bedevi işte ne olacak! Allah'ın çöllüsü,ne anlar yemekten!" dedi ve yüzünü buruşturup öteki müşterilerle ilgilenmeye gitti..."
Bir yönüyle Hz. Muhammed'in o devirde hayatının ilk beş yılını Bedevîlerle geçirmiş olması mükemmel bir deneyimdi. Tıpkı kendisine yapıldığı gibi, Bedevîlere de değer veriliyor ama görmezden geliniyordu, hayatın merkezindeydiler ama kıyıya itilmişlerdi. Yunancayı duyup sonra da konuşmaya başlayan o Romalı bebekler gibi o da Bedevî değerlerini efsanevî anne sütü kadar doğal olarak özümsedi. Doğal dünyanın gücüne ve gizemine karşı bir saygı; kişisel servetin anlamsız olduğu bir ortamda ortak mülkiyet fikri; rüyalarında yankılanan şiir ve tarihin yüceliğinin tınıları - tüm bunlar ve daha fazlası onu bir süre sonra olacağı kişi yapacak öz değerlerdi ve yine bunlar kaçınılmaz olarak onu doğduğu şehirden dışlayacaktı.
Reklam
Kısaca kartvizit. :)
ben adsızların şairiyim öyle melül melül bakan ağız dolusu gülen gönül dolusu ağlayan ben yoksulların şairiyim farkım yok onlardan ne atlas dağlarında bedevi ne paris kafelerini
Sayfa 73
Sen sûretsin O asıl. Sen fersin O mana. Sen bedensin O ruh. Sen gurbetsin O yurt. Sen parçasın O bütün. Sen gölgesin O ışık. Böyle söyleyip de geldiği uzun yolları aşmak üzere geri dönerken bedevi, Yûsuf baktı elindeki aynaya. Ve, bildim, dedi. Her şey O'ndan, sen de O'ndan, ben de O'ndan! Bunu söylemek istiyorsun. Ve ben bunu biliyorum.
Sayfa 29
Benim intizarımdır çölde kum fırtınası Bedevî bir infilâktır susuzluk
Bedevi bir kavim ve ümmi bir muhitte, hayat-ı içtimaiyeden ve efkâr-ı siyasiyeden hâlî ve kitabsız ve fetret asrının karanlıklarında bulunan ve pek az bir zamanda en medenî ve malûmatlı ve hayat-ı içtimaiyede ve siyasiyede en ileri olan milletlere ve hükûmetlere üstad ve rehber ve diplomat ve hâkim-i âdil olarak, şarktan garba kadar cihanpesendane idare eden ve Sahabe namıyla dünyada namdar olan cemaat-i meşhurenin ittifak ile; can ve mallarını, peder ve aşiretlerini feda ettiren bir kuvvetli iman ile tasdikleridir. Mektubat - 220
Reklam
O asır, hakikaten o zât ile, bir saadet-i beşeriye asrı olmuş. Çünki en bedevi ve en ümmi bir kavmi, getirdiği nur vasıtasıyla, kısa bir zamanda dünyaya üstad ve hâkim eylemiş. Mektubat - 216
Ölüdeniz el yazmaları, kaçan keçisini arayan bir bedevi tarafından tama­men rastlantı sonucu bulunmuşlardır.
Sayfa 15 - Umuttepe YayınlarıKitabı okudu
acı bir tütün gibi yakıyor genzimi senden uzak olmak akşamları dağılan sonbahar bulutları götürüyor bedevi sonbahar bulutları alıp götürüyor
İlk uzun alıntım ben çok etkilendim
...kafilenin en genç olanı Asım b. Amr'dı... O, Sâsânî kralının "En soylunuz kim?" sorusundan anladı ki ya öldürecek ya da bir ceza verecek. Kafilenin büyüklerine bir şey olmasın diye hemen bir adım öne çıktı, Abdullah olmanın sorumluluğu ile sağına soluna bakmadan: "Ben heyetin en soylu olanıyım!" diyerek öne atıldı. Yezdicerd, hemen adamlarına emir verdi: " Bu adamların iyilikten anladıkları yok, zaten bedevi adam iyilikten ne anlar? Bir çuval alın, içini toprak doldurun, sonra o çuvalı bu gencin sırtına verin, bunları da arkasına dizin, şehirde dolaştırın. Halkımız Arapların düştüğü bu hâli görsün de neşeleri açılsın." Denilen yapıldı, Bir çuval toprak Asım b. Amr'ın sırtına yüklendi, diğer Müslümanlar onun arkasında şehirde dolaştırılarak alay edildi. Sonra Müslümanlar İslâm ordugâhına gitmek için yola koyuldular. Kafilenin başkanı Nu'man, içi toprak dolu olan çuvalı indirmesini istemesine rağmen Asım indirmiyordu.... Müslümanlar Kadisiye'ye doğru yaklaştığında... Asım atının üzerindeki çuvalla yüksek bir tepenin üzerine çıktı, oradan çuvalın içerisindeki toprağı yere doğru boşalttı, boşaltırken şunu haykırıyordu:
Sayfa 21 - Siyer Yayınları
Reklam
Ama ben yine de düşmemeliydim Bedevi bir dünya yüreğim şimdi
"Cennetlik birisini görmek kimi mutlu ederse bu adama bakıversin"
Ebu Hureyre (Allah Ondan razı olsun)'den aktarıldığına göre bedevilerden biri Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)'a geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü, yaptığım takdirde cennete gireceğim bir amel söyle bana" dedi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de şöyle buyurdu: "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın kulluk edersin. Farz olan namazı gerektiği şekilde kılar, zekatı verirsin ve Ramazan orucunu tutarsın." Bunun üzerine bedevi, "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki bu söylediklerine hiçbir şey ilave etmem" dedi. Adam dönüp gidince Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), "Cennetlik birisini görmek kimi mutlu ederse bu adama bakıversin" buyurdular. (Buhari, Zekat, 1; Müslim, İman, 15)
Sayfa 484Kitabı okudu
Avrupalılar Jordan, İbraniler Yardan diyor; Şeria Vadisi ise Arapça ama Ürdün ülkesi aslında Bilad-ı Şam denen büyük Suriye’nin, kısmen çölün ve eski Arabistan’ın bir parçası. Bugünkü Ürdün’ün güneyinde bir zamanlar Nebatiler ve onlardan hemen, sonra Arapça konuşan Gassaniler ve Lahmiler hüküm sürmüş. Dolayısıyla bu bölge Suriye ve Filistin’in aksine sonradan değil ezelden beri bir Arap ülkesidir. 19. Yüzyıl Kafkasya’sından kovulan halkların önemli bir kısmını Osmanlı İdaresi bugünkü Suriye ve Ürdün’e yerleştirmiş. Bugünkü Ürdün, ezelden beri burada yaşayan Bedevi Araplar, yurdunu kaybeden sürgün Filistinliler, Çerkez ve Dağıstanlı gibi Kafkas asıllılar, milattan önceden beri burada bulunan Aramiler ve onların torunları Hristiyan Arapların Ülkesi.
...en bedevî ve en ümmi bir kavmi, getirdiği nur vasıtasıyla, kısa bir zamanda dünyaya üstad ve hâkim eylemiş.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.