Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çünkü yine inanırım
• Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık "sevda" da boğulur. •Bir daha beni sevdiğini söyleme! Neden biliyor musun? Çünkü yine inanırım •Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Evet, şu kaygı filan diyordum ya... Bunlar uyduruk galiba. Ben mutluyum. Mutluluk demesek... Huzurluyum ben. Kendimi hafif hissediyorum, insan kendisini hafif hissediyorsa huzurludur, herhalde öyledir, değil mi?
Reklam
Dostoyevsky'yi de. Neden hiç anlaşamamışlar acaba? Tolstoy gibi bir deha neden değerini anlayamamış Dostoyevsky'nin? Ben ikisini de anlıyorum. Aynı devirde yaşadıkları halde hiç görüşmemişler. Hiç mi merak etmemişler birbirlerini? Nasıl kaçırmışlar bu fırsatı.
Bir ipek mendili olmadı hiç yakasına takılan bir karanfil yatağında gül yaprakları ... Her yolculuğuna umut ve hüzünle başlardı
Komünist bir şairin döve döve yetiştirdiği bir tıbbiyelinin kırık dökük mısraları kimseye bir şey anlatmıyor, anlatsa da “ahlaksız” bulunuyordu. O güzel yayınevinin kapısından girip Memet Fuat’ın odasını sorduğumda dizlerim titriyordu; Memet Fuat ayağa kalktı, ceketinin önünü ilikleyip elini uzattı. Adam gibi sanat yapmanın, hele bunu Adam Sanat’ta yapmanın onurunu öğrendim. Bir ben mi? Sunay Akın, Akgün Akova, Ali Asker Barut… Ona gönderdiğim şiirleri, tıpkı diğer şair dostlarıma da yaptığı gibi, dosyalardı ve şiirlerinin kenarlarına notlar düşerdi. O, kapı açar, fener verir, yolu gösterir ve arkamızdan el sallardı hep. Onun için dev bir çınar demeyeceğim, bunu başkaları söyleyebilir; onun suratındaki o tebessümü hiç kimsede görmedim. Bulamadım. Hiç değilse onu bir köy mezarlığına uğurlasaydık. Hiç değilse onu karşılayan melekler de ayağa kalkıp önünü iliklese… Hiç değilse yetiştirdiği şairler biraraya gelip onun için Nâzım’dan şiirler okusak, ilk yayımladığı şiirlerimizi dillesek.. hiç değilse bir kez daha “Adam” olsak, “Sanat” olsak: Kendimizi popüler kimliklerimizden sıyırarak. (rimbaud’ya akıl notları - küçük İSKENDER - sayfa 61,62,63,64,65)
Sayfa 61 - SEL YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
kara kaşlı yar söyle derdini ne bileyim ben senin cama geldiğini candan sevdiğini gönül verdiğini -şakir öner günhan [kara kaşlı yar]
"Besbelli iğrenirdiniz Çevirirdiniz gözlerinizi yer tahtalarına" - Edip Cansever (Ben Ruhi Bey Nasılım)
Kızın elinde oya gelin olacak yakın doğduğu yerde çocuk gittiği yerde kadın
“Ben seni kendim gibi sandım...”
Reklam
(Anna Karenina'dan)
— "Kişisel görüşler burada hiçbir anlam taşımaz" dedi. "Bütün Rusya -halkımız- bağımsız iradesini gösterdiği zaman, burada kişisel görüşün yeri olamaz." — "Kusura bakmayın ama, ben böyle görmüyorum" dedi prens. "Halk hiçbir şey bilmiyor!"
Sayfa 911 - Yapı Kredi Yayınları
Kızın yüzünde ışık sokağa yansıyacak Kızın yüreği serçe ürkütürsen ölecek Kızın gönlü bir tarla Bire beşbin verecek
Ben, beni tanımıyorum ama görüyorsunuz ya, siz de beni tanımıyorsunuz... Evet, bunu duvara bakarak söyledim. Duvarda ne mi vardı? Ben ihtimalleri. Bir balıkadam, bir doktor, bir reklamcı ve bir komi. Aynaya sığmazlardı, bu sebeple duvardalardı. Hangisi gerçek bendi, bilmiyorum. Hiçbiri de olabilirdi.
Ama ben mecburum yaşamaya Yamalı duygularınla
Korkuyordum hayattan. Ben küçücüktüm, o şse çok büyük. Tırmanmam gereken yüksek bir dağ gibi dikiliyordu karşımda. Eteklerine çocukluk, arada kısmına gençlik, zirvesine de yaşlılık adı verilen üç katmanlı bir dağ idi bu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.