Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uzandım usulca cigarama; Yavan ömrüme katık. Ben o gün öldüm gülüm, Bir daha ölmem artık.
-ben bir patriğim! İnsanları tanımak isterim! -ne yapacaksın tanıyıp! -onlar Tanrı'nın kullarıdır. Tanrı'nın kulları değerlidir, kıymetlidir. -onun için mi tapınakları tıklıyorsunuz? -evet! Sadece tapınakları değil, içindeki putları da yıkıyoruz! Fakat gerçek putlar insanların kalbindedir, onları yıkamıyoruz! _ne demek istiyorsun? -Dünya sevgisi dir ,en büyük put! İnsan onu kalbine koyar ; kalp artık onun değildir, Dünya sevgisi onu esir alır! -köle gibi mi yani? -evet köle gibi. Bedeni köle olanlar , birgün azad edilebilirler. Ama gönlünü, kalbini ve ruhunu Dünya sevgisine esir edenler zincirlerin en büyüğüne esir olmuşlardır,işte gerçek esaret budur evlat...
Reklam
O gün galata kulesinin önünde, elimi tutup gözlerime baktığında gerçekten söylediğin her söze inanmıştım. Karşında heyecandan titrerken, mutluluktan bayılacak raddeye gelmişken sen neler hissediyordun gerçekten? O gün sana inandığım için, her kusurunda gözümde seni daha da mükemmel kıldığım için kendimden özür diliyorum. Benim aylarca atlatamadığım o acının içerisinde bir kere olsun aklına dahi gelmemiştim ben oysa, eriyip giderken, özlerken seni, acı çekerken anmamışsın adımı, dalga geçmişsin benimle. Ama inanıyorum, biliyorum ki herkes bir gün yaşattığını yaşar ve öyle ölür. Ben ölene dek, son nefesimde bile affetmeyeceğim seni, rüyalarımdan kalbimden kovdum seni nefret dahi beslemiyorum artık sana. Adını bir daha anmayacağım, bir daha hatırlamayacağım. Nasuh tövbesi olsun bu da sana.
Başarılarım veya hasta olmam dışında hiç görülmezdim. Ha var ha yok dediklerinden. Beni görenlerden kendimi uzak tutmaya başladım. Yanıma kimseyi yaklaştırmadım. Sen de benden kaçtın. Kendimi gördüm sende. Seni idealize ettim kafamda. Bambaşka bir şekilde, bir yere koydum. Sen, ben değilsin. Sadece yaşattığın hisler çok tanıdık bana. Artık bunu biliyorum.
Buruk Bir Mayıs Anısı
Omzumda çantam, elimde palto, hava güzel, arkadaşlarla gezintiye çıkmışım. "Çay içelim mi?" diyor içimizden biri. Gözümün önüne iki hafta öncesi geliyor. Onunla güzel sakin bir mekânda karşılıklı oturuyoruz. Ben ona bakıyorum o önünde duran çay bardağına. Bir yandan çayını yudumluyor bir yandan bardağın kenarıyla oynuyor. Sanki bütün
Sen nereye, ben oraya, adım adım İnsan sevdikçe iyileşiyor artık anladım..
Reklam
Artık ben gideceğim, ata eğer vuruyorlar. Hatıralarımı birer birer yakacağım.
Ömrümün kalan zamanında Zaman tutmaktan yoruldum. Canım yanıyor, gülüyorum Gülüyorum canım yanıyor. Ben artık bu çirkin dünyanın Pencere önündeki çiçeği değilim.
Peisistratos'un Tıranlığı
Ateşli bir halk dostu olarak tanınan ve Megara'ya karşı yapılan savaşta kahramanlık gösteren Peisistratos, kendi kendini ciddi bir şekilde yaraladıktan sonra, halkı bunu rakiplerinin yaptığına ve hayatını koruması için silahlı korumalara ihtiyacı olduğuna inandırdı. Konuya ilişkin talebi de Aristion yaptı. Daha sonra, "sopa taşıyıcılar" adı verilen bu korumaları halkın aleyhine kullanarak, Komeas'ın arkhon olduğu, yasaların kabul edilişinin otuz ikinci yılında Akropolis'i ele geçirdi. Peisistratos güvenliği için koruma talebinde bulunduğunda, Solon'un buna karşı çıktığı ve "ben bazılarınızdan daha akıllı, bazılarınızdan da daha cesurum," dediği söylenir. Bu sözleriyle, Peisistratos'un tiran olmaya çalıştığını anlamayanlardan daha akıllı, bunu anladıkları halde seslerini çıkarmayanlardan da daha cesur olduğunu kastediyordu. Solon halkı ikna etmeyi başaramayınca, silahlarını çıkarıp evinin dış kapısının önüne asarak, şimdiye kadar vatanı için elinden gelen her şeyi yaptığını artık çokyaşlanmıştı ve bundan böyle başkalarının da aynı şekilde davranmalarını beklediğini söyledi.
Sayfa 16 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sen nerde isen kırk yıl o yandan geçtim Can kaldı senin uğruna tek vermediğim Al sevgili, artık ben o candan geçtim.
Sayfa 149Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.