Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan bir kadınım.
tuhaf bir masal.
yerde ne var, yer boncuk, gökte ne var gök boncuk, işte ortasında ben varım.
hayatım uzun süren bir şaşkınlıktan ibaret olacak sanırım.
Didem Mamak
Kadınım ben..
Minicik yüreğinde dünyayı taşıyan,
Elleri hamur kokan,
Kırılgan, alıngan..
Gözyaşları içinde gizli,
Biraz çocuk, biraz anne, biraz deli..
Aşkın her hali..
Tutkulu, düşbaz , haylaz bir kadınım ben..
İncitmeyin beni,
Giydiğim fistanlar bile çiçekli..
Bedenimin ne önemi var ki ?
Benim hazinelerim yüreğimde gizli..
Akdeniz yaraşıyor sana
Yıldızlar terler ya sen de terliyorsun
Aynı ıslak pırıltı burun kanatlarında
Hiç dinmiyor motorların gürültüsü
Köpekler havlıyor uzaktan
Demin bir çocuk ağladı
Fatmanım cumbadan çarşaf silkiyor yine
Ali dumdum anasına sövüyor saatlerdir
Denizi tokmaklıyor balıkçılar
Bu sesler işte sessizliğini büyüten toprak
O sesinin
Burası, güzel şiirlerin hakkını verecek insanların yeridir diye... Çok sevdiklerimden...
Adamotu
herkesin kalbinin söküldüğü bir an vardır
yoksa
olmalıdır
en azından kalbinin söküldüğünü hissettiği bir an
Ben Cansu Kaya. 18 yaşındaydım. Tecavüz edilip öldürüldüm. Evime ekmek götürmek için çalışırken beyinleri pantolonlarında olan hayvanlarca öldürüldüm. Cansız bedenimi suda buldular.
Ben bu yıl içinde duyduğunuz öldürülen 2. kadın, duymadığınız 143. kadınım.
Ben kız kardeşinizim, ablanız, annenizim.
Katillerim aranızda dolaşıyor. Bir gün birisi farkedilirse iyi hal indirimi alacak.
Ben mini etek giydiği için taciz edilmesi hoş görülen, ben tecavüze uğrarsam 'BAĞIRSAYDI' denilen. Bağırdım. ÇIĞLIĞIMI DUYDUNUZ MU?
Ben Ayşeyim, Fatmayım, Özgecanım, ben senim. Tüm ezilenler, tüm ataerkil yapıya köpek olmuş sistemin ezdikleriyim.
Ben bunca namussuzun arasında namusu yüklenen, namus cinayetine kurban gidenim.
Öldürüldüm. Tek suçum vardı: KADIN OLMAK.
Ve bir ses yükseldi veda hutbesinden "Kadınlar size Allah'ın emanetidir."
Emanete böyle sahip çıkılır mı?
Bugün, o sabahtan birkaç ay sonra, herşeyin değişebileceği korkusuyla her şeyin son nefesime dek aynı kalacağı korkusu arasında bölünmüş bir kadınım ben.
SAHTE CAN YÜCEL ŞİİRLERİ HAKKINDA !!!
Kalibresi düşük şairlerin yazdığı şiirimsi manzumelerin çokça mal edildiği şairlerden biri de Can Yücel. Tam 31 sahte şiirin altında Can Yücel imzası var. Bu sahte şiirlerden biri de ders kitaplarına bile alındı geçen yıl. Prof. Dr. Semih Çelenk, sahte Can Yücel şiirlerinin listesini çıkarmış. Çelenk
''Ben epeyce uzun konuştuktan sonra, basma entarili bir kadın yanıma geldi. Anlaşılan gözleri pek göremiyordu.
‘’Nerede? Nerede??’’ diye sordu. Ben yanına gidince, kollarını boynuma doladı. Kalbinin attığını duydum.
‘’Senin ne dediğini anladığımı söylemek istiyorum. Benim Darülmuallimatta bir kızım var. O da hizmet edecek, sulh yapacaktır. Ben fukara bir çamaşırcı kadınım. Ona bu tahsili verebilmek için her gün çalışıyorum. O da bir gün hoca olacak. Senin konuştuğun gibi konuşacak’’ dedi.
İşte, Türkiye’nin geleceğini kurtaracak bir kadın vatandaş! Nihayet dedi ki :
‘’Benim oğlum Çanakkale’de öldü. Ağlamıyorum. İşimi bırakmıyorum. Çünkü kızıma tahsil veremem. Fakat, hep yeni harplerden bahsediyorsun. Çanakkale’de ölenleri hiç söylemedin.’’
Göğsünden bir lira çıkararak ‘’Hilali Ahmer’in yaralılarına’’ diye uzattı. Karşı karşıyaydık. Birbirimizin gözünün içine bakıyorduk. İkimizin de gözyaşları kalbimize akıyordu.O ana kadar Türkiye’nin geleceğine bu kadar iman ettiğimi hatırlamıyorum. Böyle bir unsur mevcut oldukça, memleketimiz için her türlü cefa ve fedakarlık azdır bile. ''
Söyleyemediklerimi İşitin Lütfen
Bana aldanmayın!
Yüzüm bir maskedir,
Sizi aldatmasın.
Binlerce maskem var.
Çıkarmaya korktuğum.
Ve, hiç biri ben değilim...
Olmadığımı göstermek