Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
177 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
İlksöz: Kasa her zaman kazanır. Aşk, belki de sevilmekten çok acı çekmeyi sever, ne dersiniz? Aleksey İvanoviç de böyle düşünmüş olacak ki sevilmekten ziyade acı çekmeyi tercih eder ve öğretmenlik yaptığı ailenin kızı Polina'ya aşık olur. Polina'nın, "dur bakayım belki daha iyisini bulurum ama sen de etrafımda dolan yine de"
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,8bin okunma
okumadan alıntısından sevdiğim kitap / merak uyandırıcı
+1 Ve aşk, ya cinnetin olur ya cennetin!sh.14 Kendimi senden alamayacak kadar Fakir Kendimi sana verecek kadar zenginim.!sh.61 Bir aşık en fazla, söyleyecekleri çokken susar! sh.72
Reklam
"kaybettiklerim dağıttığım servetimdir"
sakin 1'i olmadım hiç, içime hıçkırarak ağladığım saatlerce oldu, yüzümdeki gülümsemeye neden olan anılarıma sarıldım, 1 o kadar dertli, çok insandan fakir, 1 çoğundan da zenginim, bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar sabrım var ama öğrenmek istemeyene de eyvallahım yok, gitmek isteyene beddua etmeyecek kadar yüce kalbim var benim, Yüreğimi korkak büyütmedim ki Ben ~NoName~
"Biliyor musunuz? İnsanlığı çok büyük acılar bekliyor. Daha çok kanını emecekler insanların... ama bütün bunlar, bütün acılar, akıtılan kanlar... göğsümde, beynimde olanlar karşısında öylesine önemsiz, değersiz kalacak ki. Işık bakımından bir yıldızın olduğu kadar ben de zenginim. Her şeye katlanabilirim, her şeyi sabırla karşılayabilirim... Çünkü içimde hiç kimsenin, hiçbir şeyin, hiçbir zaman yok edemeyeceği öylesine bir sevinç var. Bu sevinçte güç var.”
Sayfa 154Kitabı okudu
ZENGİNLİĞİ VEREN HAZRET-İ ALLAH’TIR
Abbâsî halifelerinden Harun Reşid (rah.), halka, ikram ve ihsan etmeyi seven birisi olduğundan medih ve sena edildikçe bazen “Benim kadar ihsanda bulunan bir padişah daha var mıdır?” gibi sözler söylermiş. O devirde çölde yaşayan göçebe Arap halkı, zaman zaman Bağdat şehrinin etrafında çadır kurup ticaret yapıp ihtiyaçlarını
Bir ihtimal
bir ihtimâl bu, belki hiç göremiycem seni. Belki sana yazamayacağım, seni aramaktan çekineceğim, sakınacağım bir yerlere götürürler. Hiçbir şey yapamam, Allah kahretsin, üstelik anlarım da olacakları. Belki de bir köşede işimi bitirirler! Ama bunların hepsi ne de olsa ihtimâl. Ben, son kerteye kadar seni düşünüp avunacağım. Belki de şarkı söylerim! Bu sefer çok kuvvetliyim. Sade kuvvetli değil, kafaca ve yürekçe korkunç zenginim de. Seni tanımak, ne yalçın bir kadermiş! Hiç değilse bu sefer hayatımı mânâsız bulmayacağım. Tabii en güzeli umudu kesmemektir. Sağ kalırsam, görecek günler var.
Reklam
Bedelini Ödeyecek Kadar Zenginim!
"Daha aşağı seviyeye inemeyeceğine katılmıyorum Profesör Nietzsche. Üzerinde durmak istediğim de asıl bu sorun zaten. Bakıniz... "Unutmayın," diye araya girdi Nietzsche, "kalıtımsal olarak son derece hassas bir sinir sistemim var. Bunu müzik ve resme karşı aşın duyarlı olmamdan biliyorum. Carmen'i ilk kez dinlediğimde, beynimdeki bütün sinir hücreleri ayağa kalktı: Bütün sinir sistemim alev alev yandı. Aynı nedenle, hava ve basınçtaki en ufak değişikliğe bile çok fazla tepki veriyorum." "Ama," diyerek itiraz etti Breuer, "sinir hücrelerindeki bu aşırı hassasiyet bünyeden kaynaklanmayabilir. Bunun kendisi de diğer kaynaklardan gelen stresin bir işlevi olabilir." Nietzsche, Breuer'e önemli bir noktayı kaçırmış olduğunu gösterir gibi başını hızlı hızlı sallayarak "Hayır, hayır!" diye karşı çıktı. "Bendeki, sizin deyişinizle, bu aşını hassasiyet istenmeyen bir koşul değil ki! Çalışabilmem için böyle olmam gerekli. Hassas olmayı ben istiyorum. Hiçbir iç deneyimimin benden ayrılmasını istemiyorum! Ve eğer bu içgörülerin bedeli gerilim ise ne yapalım, öyle olsun! Bu bedeli ödeyebilecek kadar zenginim!”
Ben, son kerteye kadar seni düşünüp avunacağım. Belki de şarkı söylerim! Bu sefer çok kuvvetliyim. Sade kuvvetli değil, kafaca ve yürekçe korkunç zenginim de. Seni tanımak, ne yalçın bir kadermiş! Hiç değilse bu sefer hayatımı manasız bulmayacağım.
Sayfa 106Kitabı okudu
269 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.