— Duydun mu? deyiverdi Robinson. Pikapları Amerika’dan parçalar çalıyor; ben bu parçaları biliyorum, Molly’nin orada Detroit’te çaldıklarının aynısı bunlar... Orada geçirdiği iki yıl boyunca, Amerikalıların yaşamına pek de katılabilmiş değildi; ne var ki, onların müziğe benzer şeylerinden etkilenmişti, yani o hantal alışkanlıklarından, her gün aynı şeyi yapıyor olmanın verdiği ezici sıkıntıdan kurtulmaya çalışmak için onların da bizzat, ezgi duyulduğu sürece anlamını, birazcık, yitiren yaşamla sarsakça salındıkları o müzik. Ayı dediğin her yerde aynıdır.
Tan sökümünden önce hava uygun olursa gitmeğe niyet edilmişti. Hiç vuku bulmadığı bir tarzda ne o ne ben zahiri tedbiri düşünmek akıl edilmedi. Unutturulmuştu. Birbirimize bırakıp ihtiyatsızlık ettik. Şafaktan önce gitti Öyle bir fırtına iki saat sürekli tokatladı ki kurtulamayacaksın diye çok kaygılandım. Şimdiye dek kışta böyle bir tipi görülmemişti. Kimseye bu kadar acımamıştım. Merakımı dindirmek için ardına düştüm. O çığlığındı yakan seni. Yine de mektubunun etkisiyle gerçeği düşünmüştüm. Önceki etki gitmişti düş de bitmişti.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Lâkin dünya dünya olalı kimselerin benim gibi sevdiğini ve sevebileceğini sanmıyorum. İnandığım en kesin gerçek bu canım. Beni ben eden de bu. Başkaca yokum.
Sayfa 160Kitabı okudu
"Böyle nasıl biliyor musun?” dedim, o acı hissi yutkunmaya çalışarak."Ahu benim evim gibi. Ama ben onda kiracıyım. Ben evimi seviyorum, benimsiyorum, sahipleniyorum, iyi de bakıyorum ama her an beni o evden kapıdışarı edebilirmiş gibi. Bu hisle yaşamak çok zor…”
Sayfa 362Kitabı okudu
"Şu konuya önce bir açıklık getirelim de,” diye girdi söze."Benim, kimsenin abisi olmak gibi bir niyetim yok. sen beni ne olarak koyarsan koy hayatına ama benim seni kardeşim gibi gördüğüm, bu yüzden de sana müdahale etmek istediğim falan yok. Ne benim bir başkasının kardeşine ihtiyacım var ne de senin Kenan dışında bir abiye. ben kendimi abin olarak falan gördüğümden durmuyorum karşında.”
esmai tarih kelimesinin eskiden beri araplarda kullanıldığını, ben'i temim'de '𝘵û𝘳𝘪𝘩' kays'da ise '𝘵𝘦'𝘳𝘪𝘩' şeklinde yazıldığını söylemiştir. rosenthal ise, bugünkü batı dillerine kullanılan 'history, Historia, histoire' kelimelerinin romalılar kanalıyla araplardan aldığını söylemiştir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.