Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevgi aslında özgün bir kişiyle olan ilişki değil, sevgi bir tavır, sadece bir sevgi «nesnesine değil tüm dünyaya karşı bağlılığı belirleyen bir karakter yöne- limidir. Eğer kişi, sadece bir tek insanı sever ve onun dışındaki tüm çevresine kaygısız kalırsa, onun sevgisi sevgi değildir, ya alabildiğine bir bencilliktir, ya da ortak yaşam birliğidir. Hâlâ insanların çoğu sevginin yetiyle değil, nesneyle oluştuğuna inanmaktadırlar. Gerçekte bunlar «sevdikleri» kişiden başka hiç kimse- yi sevmemelerini, sevgilerinin yüceliğinin kanıtı oldu- ğunu sanırlar. Bu, yukarda sözünü ettiğimiz yanlışın bir eşidir. Çünkü kişi burada, sevginin bir eylem, bir ruhsal güç olduğunu görememekte, sadece tüm gerek- li olan şeyin doğru nesneyi bulmak olduğuna inanmak- tadır. Ve herşeyi buna bağlı olarak kendiliğinden olu- verecektir. Bu tutum resim yapmak isteyen fakat sa- natını öğrenmek yerine en uygun nesneyi beklediğini, onu bulduğu zaman, son derece güzel bir resmini ya- pacağını söyleyen kişinin tutumuyla aynıdır. Eğer ben, birisini seviyorsam, herkesi seviyorumdur, dünyayı, yaşamayı seviyorumdur. Eğer bir kişiye seni seviyo- rum diyebiliyorsam, sen de herkesi seviyorum, se- ninle tüm dünyayı seviyorum, sende aynı zamanda kendimi de seviyorum da diyebilmeliyim. Sevginin tek kişiye değil, herkese yönelik olduğu- nu söylemek, sevilen nesneye bağlı olarak çeşitli sev-gi biçimleri arasında fark bulunmadığı anlamını ver- memelidir.
Sayfa 52
Aşkın hayrete düşüren hâli
Bir harpte mücahitlerden biri esir ediliyor, Bizanslılar tarafından. Arkada idam sehpaları var. Sehpalarda bir çokları asılmış... Adamı, yanına getiriyorlar, cellâda "dur!" diyor. Cellâd duruyor. Papaz Müslümana diyor ki: "- İşte gidiyorsun!" Ve ölümü anlatıyor, "Dipsiz kuyu, gidiyorsun! Sana 5 dakika müsaade ediyorum! Bu beş dakika içinde sana hak dinini telkin edeyim, yani Hristiyanlığı... Hak dini telkin edeyim de bâri kurtulmuş olarak git, belki de affedilirsin!" Böylece hayatının da bağışlanacağını imâ ediyor. Asılmaya mahkûm Müslümanın verdiği cevap insanı eritecek kadar müthiş... Diyor ki: "- Bu beş dakikayı bana verdiğin için senin elini, ayağını öpmek isterim. Bu beş dakika içinde asıl ben sana hak dini talim edeyim de, ben zaten kurtulmuş olarak gidiyorum, sen de kurtulmuş olarak kal!" İşte aşk!..
Reklam
Loris Melikov, Hacı Murat'a dönüp
- Ben de seni hiçbir zaman, hiçbir şeyden korkmaz sanırdım.. - Daha sonra hiç korkmadım.
Geçmişe gidelim. Ailesi onun tek bir tebessümü için hayatlarını feda edecek insanlardı. Bulundukları şehirlerin en iyi okullarına yolladılar. Alabileceği en iyi eğitimi vermeye çalıştılar ve kesinlikle başardılar. Kaprislerine, ukala tavırlarına ve anormal isteklerine göğüs gerip göz yumdular. O kadar iyi yalan söylüyordu ki ailesinden bile
Ben Kudüsüm
Ey Rabbim! “Peygamberle başbaşa konuşacağınız zaman, Bu konuşmanızdan önce bir sadaka verin.” Buyuruyorsun. Benim tasadduk edecek hiçbir şeyim yok, Gölgemde beni savunurken canlarını veren çocuklardan başka. Kabul buyur Allah'ım Beni duyur Allah'ım!
Vebadan saklanacak bir yer bulmak, bazı önlemler almak mümkündü hiç değilse, ama ne mesafe, ne de engel tanıyan ve her yere sızan düşünceden nasıl saklanabilir insan? Gündüzleri karşı koyabiliyorum, ama geceleri herkes gibi ben de rüyalarımın esiri oluyorum ve rüyalarım dehşet ve cinnetle dolu...
Sayfa 52 - İş KültürKitabı okudu
Reklam
Hayyama da senin şiirlerini sıçarken okuyorum desem ,ben de içerken yazdım oğlum der .
133 syf.
·
Puan vermedi
Kitap; güzel, akıcı ve okuyucuyu sıkmadan güzel bir şekilde çevrilmişti çevirmeni tebrik ederim çünkü eski ingilizeyi hele de edebi bir metini çevirmek zor bir olay. Ayrica Shakespeare'nin okudugum ilk kitabı. Kitapta takıldığım tek nokta iki aile arasındaki düşmanlığın nedenine deginilmemesi bu konuda aklimda soru işareti kaldı ben birseyler okurken dikkatlice okurum ve anlatilan her olayın nedeninin ve sonucunun açıklanmasını aklimda soru işaretinin kalmamasını isterim çünkü bu durum beni rahatsız eder. Bu durumun haricinde kitap gayet güzeldi ve aşka dair çok güzel cümleler yer alıyordu.
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202260,5bin okunma
"Geciktin; aylardır sesini duymadım... Nerelerde dolaşıyordun?" "Ben her zaman yanındayım ama, sen beni unutuyorsun. Her zaman bağıracak gücüm yok; sen ise beni bırakmak istiyorsun. Ay iyidir, karlı ağaçlar iyidir, dünyadaki hayat iyidir ama, beni de unutma!.." “Seni asla unutmam, biliyorsun. İlk günlerde gurbete çıktım, vahşi dağlarda dolaşıyor, vücudumu harap ediyor, uykusuz kalıyor, senin için ağlıyordum. Acı beni boğmasın diye şarkılar da uydurmaktaydım; ama şarkılar sefildi, soluk almam için acımı asla dindirmediler. Biri şöyle başlıyor bunların: Ölümle yan yana gidişiniz, O kayalıklı yolda. O çevik gövdeleriniz. Hayranlıkla izledim sizleri. Şafakta uyanıp yola çıkan. İki yabanördeği gibiydiniz. Yine bitmemiş olan başka bir şarkıda sana şöyle bağırmaktaydım: Ruhunu sıkı tut dostum, Dağılmasın!"
Sayfa 343 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Ruhum bir gemi ve ben Aşkın yerlisiyim ben Hem de bir göçmen Medcezirim ben derinden youtu.be/i1sTKtSpmbM?si=...
Reklam
Beni yoran ve perişan eden, yaşam baskısına, çevre baskısına ve ellerimi ayaklarımı bağlayan zincirlerin baskısına tüm gücümle direnmeye çabalıyordum. Ben bir kadın yani bir insan olmak istiyordum. Benim de nefes almaya, haykırmaya hakkım olduğunu söylemek istiyordum.
Sayfa 16
361 syf.
10/10 puan verdi
Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Nice sözler söylenmiştir şiirlerde, niceleri pek tesir etmiştir gönüllerde. Lakin hangi biri asırların hazin yıkıcılığına dayanabilmiş, hangi kitap zamanın can yakıcı unutulmuşluğunda kendini bu kaderden kurtarabilmiştir… İşte biçare derviş Yunus çıkmıştır o vakit
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,7bin okunma
Haftalarca kendime bir sevgili bekledim... Bu haftalar ay oldu, bu aylar sene oldu, Fakat bilmiyorum bu kadınlara ne oldu?.. Kimsesiz günlerimde hiçbirisi gelmedi, Bir bülbülün şen sesi odamda yükselmedi... Ben de kendi kendime:" Bekleme gönül!" dedim... Bir kadının yoluna bakmak tenezzül!... dedim... Zaten nazlanıyordu hangi kadına baksam, Aşka yuf olsun dedim eğer yalvaracaksam. Atmayı göze aldım hayatımı bir yasa. Kırmadım gururumu önlerinde...Hülasa Ne onlar bana geldi, ne ben onlara gittim Sahipsiz bir mum gibi gençliğimi erittim... Şimdi aşka bir heves duymuyorum kendimde.... En ateşli demimi böyle boşa geçirdim de Yine bir kadın için gururum baş eğmedi, Dudaklarım bir kadın dudağına değmedi...
Birisi bana şunu sordu: Zayıf yönün nedir? “Ben hassasım.En ufak şeyler canımı acıtıyor.” Gücün ne? “Küçük şeyler de beni mutlu ediyor.”
bu şartlar altında ben defalarca ve yineleyin cennetin zirvesinde, cehennemin dibindeyim tarihe karşı bir kez daha tarıyorum saçlarımı zamana ant olsun ki ziyan içindeyim öleyim hem de şuracıkta
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.