Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
:D
Ben sana bir şey söyleyeyim mi? Sen benimle niçin dargın duramıyorsun bilir misin? Çünkü dargın olsan kavgaya imkan bulamayacaksın. Yeniden kavga etmek için mutlak barışmak lazım geliyor.
Sayfa 91 - CanKitabı okudu
La İlahe İllallah
"Muhammedün beşerün veleyse kel beşeri, bel hüve yakutun ve'n-nasü kelhukerü" İmam El Busayri (Çakıl taşlarının arasında yakut taşının kıymeti neyse, öteki beşerin arasında da -en edna olarak- Peygamber odur.) Dua Hiç bir şeye malik olmayan, kendi nefsi üzerinde hiçbir hükmü olmayan abdler sıfatıyla senin bâbına geldik ya Rabbi!
Reklam
Yıllar önce ben de sık sık bir dostuma her şeyimi anlatarak ne kadar rahatladığımı bilirim. Ya sen Sig? Sen hiç itirafta bulunarak rahatladın mı? Birine kendini tamamen açtığın oldu mu hiç?
Yine Resûl-i Ekrem (s.a.v.) başka bir hadisinde: "Dünyada bir mü'minin kusurunu gizleyen kimsenin, kıyamet günü Allahu Teâlâ kusurunu gizler." buyurmuştur. Bu, dünyada insanların kusurlarını gizleyip kendi hakkında eziyetlerine ve kusurlarına katlanarak onların kötülüklerini sayıp dökmeyenler ve duydukları vakit hoşlanmayacaklarını
Sayfa 700Kitabı okudu
Başlangıçta, arkadaşınız çok hasta oldugu için yardımımı istediğinizi söylemiştiniz, öyle degil mi?" "Hayır Doktor Breuer, ben ümitsizlik içinde , kendi canına kıyma gibi ciddi bir tehlike içinde olan bir dostumdan söz etmiştim. Sizden iyilestirmenizi istediğim Nietzsche'nin bedeni değil, ümitsizliğidir.
Sayfa 13 - Ayrıntı
Allahu Teala'nın bahşettiği nûr işığı ile kâğıda bakan bázi kimseler kağıdın yüzünün mürekkep ile karardığını görünce, "Sana ne oldu, yüzün o kadar parlak iken niye karardin?" diye sordular. Kağıt: - "İnsâf et, ben kendi kendime yüzümü karartmadım. Onu boyadan sor. O, kendi kutusunda toplu halde duruyordu. Vata nından ayrıldı,
Sayfa 766
Reklam
Şêr û piling tev de çûn, Rasti serik penir bûn. Vi je xwar û wi je xwar, Her dû wa lı hev dane dar. Yeki jı e di re got, Her dû rabû bûne cot. Go em herin cem rovi, Seydaye wehş û kovi. Ewê me li hevdû bênî, Çave mêrik derênî. Her dû çûne cem rovi, Dûne derwêş û sofi. Doza xwe jê re gotin, Dıl û cergê we sotin. Rovî go de rabin zû, ]ı mı 'r bînin terazû. Wan terazû ani ber, Rovi penir dani ser. Alîk pir û yek sivik, Lekmek jı ya gıran bir. Ew jı a di bu sıvıktır. Geh ev xwar u geh ew xwar, Heta ko ma ben û dar.
Rivayete göre ibrahim aleyhisselâm, Nemrud'un ateşine atılırken Cebrail aleyhisselâm gelerek: -"Bir ihtiyacın var mı?" diye sordu. İbrâhim aleyhisselam daha önce "Allah bana yeter, o ne güzel koruyucudur." demişti. Bu sözünde vefa göstererek: - "Senden bir şey istemem." dedi. Bunun üzerine Allahu Teâlâ: وإبراهيم الذي وفي "İbrâhim vazifesini tastamam îfâ etti." (Necm suresi, 53/37) buyurdu. Allahu Teâlâ Dâvud aleyhisselâma: "Kim diğer yaratıklara bakmaz ve bana dayanırsa, -yer gök ona hîleye kalksa da-ben ona çıkacak yol bulurum." diye vahyetti.
Sayfa 750
«Dikey açma, açmanın içeriğine ilişkin derin açmayı ifade eder. Eğer açma, diyelim ki karşı cinsin giysilerini giyerek cinsel uyarım yaşamayla ilgiliyse terapist karşı cins gibi giyinmenin tarihsel gelişimi, belirli ayrıntıları ve bu durumun ortaya çıktığı şartlar -hasta ne giyiyor, hangi fantezileri kuruyor, yalnız mı yoksa yanında biri oluyor mu vs.- hakkında sorular sorarak dikey açmayı teşvik edebilir. Öte yandan yatay açma, açma eylemine ilişkin açmadır. Yatay açmayı kolaylaştırmak için, "Bunu bugün anlatmanı sağlayan ne oldu? Bu senin için ne kadar zor oldu? Bunu daha önceki seanslarda anlatmayı istemiş miydin? Seni durduran ne oldu? Burada yalnızca sen ve ben olduğumuza göre bu sana vereceğimi düşündüğün tepkiyle ilgili olmalı. (Hastalar genellikle bu apaçık gerçeği kabul ederler.) Sana nasıl tepki vermemi bekliyordun? Bugün benden nasıl bir tepki gördün? Tepkim hakkında bana sormak istediğin bir şey var mı?" gibi sorular sorabiliriz.»
Sayfa 127
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.