Giden o günler
Ah anne, anne! Ben sence hâlâ küçük bir çocuğum. Başımı kucağına koyup da niçin ağlayamıyorum? Niçin hep ben kuvvet li, hep ben metin olmak zorundayım. Ne kadar isterdim, bir defa da ben ağlasam, ben teselli edilsem! Doğru, bir çocuktan fazla bir şey değilim ben; kısa pantolonum henüz dolapta asılı.. Çok da olmadı ki; niye geçti gitti o günler?
...1şeyler söylemek istedi. Niye yaptın?... İnan ki ben seni... Boştu hepsi. Ağlayamıyordu. Yine 1hıçkırık takıldı boğazına. Niye ağlayamıyorum? O kadar çok şey var ki söyleyecek. Hep aramızda oldular...
Reklam
Ulan ben niye ağlayamıyorum...?
Ağlamayı bilmeseydik nasıl yaşardık bilmiyorum.
Ah anne, anne! Ben sence hâlâ küçük bir çocuğum. Başımı kucağına koyup da niçin ağlayamıyorum? Niçin hep ben kuvvetli, hep ben metin olmak zorundayım. Ne kadar isterdim, bir defa da ben ağlasam, ben teselli edilsem! Doğru, bir çocuktan fazla bir şey değilim ben; kısa pantolonum henüz dolapta asılı. Çok da olmadı ki; niye geçti gitti o günler?
Sayfa 148Kitabı okudu
Gene mi, ah niye ağlayamıyorum bu güneşli İstanbul vakti Hani ben böyle istiyorum da, bırakın böyle olsun, öyle mi.
Ah anne, anne! Ben sence hala küçük bir çocuğum. Başımı kucağına koyup da niçin ağlayamıyorum? Niçin hep ben kuvvetli, hep ben metin olmak zorundayım. Ne kadar isterdim, bir defa da ben ağlasam, ben teselli edilsem! Doğru, bir çocuktan fazla bir şey değilim ben; kısa pantolonum henüz dolapta asılı.. Çok da olmadı ki; niye geçti gitti o günler?
Sayfa 148 - EverestKitabı okudu
Reklam
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.