Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne de olsa bu uygulamayı hiçbir yakınım kullanmıyor ve bu yazdıklarımı göremeyecekler. Bu yüzden burada içimi boşaltmak istiyorum. Şu an bu satırları ağlayarak yazıyorum. Çünkü çok yoruldum. İnsanlar beni çok yordu. Artık hiçkimseye güvenemiyorum. Sürekli en değer verdiğim, onlar için çok fazla fedakarlıklar yaptığım yakınlarım tarafından darbe
1000KİTAP' TA SAHTE ALINTI TEMİZLİĞİ
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
Reklam
Küçük İskender
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs Sana bugün bir mektup yazdım: En çok En çok güllerden sözettim
#Dokunur Mu Bilemem#
Ağır bir depresyonu yaşıyorum. Battıkça en dibe batıyorum, gömüldükçe çok daha derine gömülüyorum. Bu uzun süreç çok fazla sancılı ve de ağır geçiyor. 23 yaşındayım, 7 yaşından beri hayat mücadelesi veriyorum. Çok ağır bir hastalığın pençesinde gibiyim ve biliyorum zamanım azalıyor. Bir hayalim yok ama yarına dair, geleceğe dair. Umut desen ondan
Bay D’nin Bir Günü | Ocak Ayı Hikâye Etkinliği
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı. Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere
YUNAN MİTOLOJİSİ OKUMA SERÜVENİ
Miraba arkadaşlar kanalıma hojgeldiniz sjsjsjsj. Şaka şaka benim bir kanalım yok, sadece bu cümleyi kurmayı seviyorum o kadar. Yine de merhaba, serüvenimize hojjjgeldiniz. Biz;
scheherazade
scheherazade
ve ben aşağı yukarı bir buçuk senedir mitoloji, dokuz aydır da Yunan Mitolojisi okuyoruz. Geçen pazar günkü buluşmamızla birlikte, alnımızın akıyla Yunan
Reklam
Yaşayarak başkaldırıyorum!
#108760444 Bu satırlar bana, kadınların stadyuma girerek maç seyretmesinin yasak olduğu İran’da erkek kılığında maça giren ve daha sonra tutuklanan, 6 ay hapis cezası alacağını öğrenince de kendini yakan ve ne yazık ki hayatını kaybeden Seher Hudayari nam-ı diğer Mavi Kız'ı hatırlattı. Mavi Kız'ın kendini yakarak bu duruma "başkaldırışından" sonra kadınlar için bu yasak kalkmış. Onun "Neden biz kadınlara yasak?" sorusu üzerine bu başkladırışı ve beraberinde yasakların kalkması bende de şu soruyu uyandırdı: "Neden bir şeylerin uygulanması ya da kaldırılması için illa bir kurban gerek?" Mesela neden eşine şiddet uygulayan bir erkeğin ceza alması için kadının ölmesi gerek? Ya da neden bir milletin varlığının kabul olması için o uğurda yüzlerce, binlerce insanın ölmesi gerek? Var olmak, görünmek için ölümden mi geçmek gerek? Eğer öyleyse ben reddediyorum ve bu düzene yaşayarak başkaldırıyorum. "Kendim" oluşumu sorular üzerine inşa ettiğim bu hayatı ölümle sonlandırmak, sizin toplumsal normlarınızın esiri olmak istemiyorum. Bu uğurda ölenlerin yarım kalan direnişini yaşayarak devam ettirmek istiyorum... Soruların oluşturduğu düğümü ancak yaşarak çözebiliriz ve onu böylece sorun olmasından kurtarabiliriz.
Bazı Geceler
Bazı geceler vardır, insanın konuşma hakkının elinden alındığı. Tek başına ve ne yapacağını bilemez bir haldeyken olur çoğunlukla bu. İçindeki- hayır beynindeki değil içindeki- binlerce şey sınırları parçalayıp çıkmak ister, ama söz vermiştir bir kere doğaya- kendi doğasına. Soğuk ve şekerli bir dünyada kalsaydım keşke diye düşünür, bazı
Bir Yere Gideyim Derken Hiçbir Yere Varamamak....
Neden bu hayatta Jane Austen'in tek derdi evlenmek, aile kurmak, saygın görünmek olan hayatın yüzeysel hevesleri peşinden koşan bir kitap karakteri olarak doğmadım da, Vedat Türkali'nin kendiyle beraber tanımadıkları da dahil olmak üzere, bir çok insanı düşünen onlar için endişelenen, onlar kadar bir çaba harcayamasa da içinden o insanların
İlk öykü denemem :) Yorumlarınız değerlidir benim için
TURUNCU Soğuk bir kış gecesiydi. Doğa; yeni yılı beklemiş gibi biriktirdiği en sert ve soğuk rüzgarını üzerimize fırlatıyor, dişlerimizin gıcırdamasına yetecek kadar donuk bir hava dağıtıyordu. Rüzgarın uğuldayışı boşlukta süzülüp aceleyle yüzümü yalayarak geçiyor ve sırasını sonraki hava akımına bırakıyordu. Oldum olası bu sert ve kuru havadan
Reklam
Bana Kelimeler Ver
Bir pazar yeri karmaşasında götürüyorum hayatı. Götürebiliyor muyum ? Yok hayır, bilmiyorum. Bu yazıyı neden bu gün yazıyorum ? Çok önce yazmalıydım çook. Pazarcılık yaptığımız yıllarda. Sabah güneş doğmadan uyanıp yollara nasıl düştüğümüzü, soğukta titreye titreye açılan tezgahları, bir annenin merhametli yorganı gibi üzerimize açtığımız
Hayat Bir Çocuğa Nasıl Anlatılmalı? Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti, 'Sen eğitimcisin, neler öğretmem gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi. Sorusu kolaydı ama yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmaya başladım: Annelik uzun zaman alan ve günün yirmi dört saati devam eden adı 'insan
Bende diyorum bu adamı niye seviyorum
Emre Aydın ünlü olmadan önce, üniversitede bir kızla aşk yaşar. Emre Aydın’ın ilk sevdiği kadındır. Fakat her aşkta olduğu gibi, onların ilişkisinde de sorunlar vardır. Bir yandan şarkıcı olma hayali ve bu doğrultuda yaptığı çalışmalar bir taraftan da aşk ve okul hayatı… Her üniversitelinin hemen hemen yaşadığı şeyler. Amacı üniversiteden sonra
Midnight in 1k | Aralık Ayı Hikâye Yazma Etkinliği
Her gün yaptığım gibi yine gecenin bir yarısında dışarı çıktım. Gidiyorum, gidiyorum ama yolculuk nereye? Gecenin sonuna mı? Yok yahu. Celine gitti oraya. Keyfini bozmayayım şimdi onun. Kaldırım taşlarına bakıyorum, onlar da bana bakıyor. Bunlar bari anlasın halimden diyorum, ama tık yok. Sadece üzerlerine düşen yağmuru umursar bu düzenbazlar.
“Kimseyle konuşmuyorum, kötü olduğumdan değil, canım istemiyor sadece. Neden bilmiyorum, kendime bile anlatamıyorum. Neden bilmiyorum, kendime bile ağzımı bıçak açmıyor. Eskisi gibi aynalara uzun uzun bakamıyorum. Kendi ayak sesime bile tahammülüm yok, kötü değilim iyi değilim. Sadece karnıma yumruklar indiren bu hissi hiçbir yere koyamıyorum. Bununla baş edemiyorum. Kimseye inanmıyorum, herkes kötü olduğundan değil içimden gelmiyor sadece. Samimi hissetmiyorum. Hevesim kırıldı ya, tokat gibi çarpıyor hep. Güçlü hissetmiyorum, güçsüz olduğumdan değil en zayıf yerimden vuruldu ya bir kere. Artık herkes biliyormuş ve beni ordan vururmuş gibi. Kızgın değilim. Herkesin devam etmesi gereken bir hayatı var kabul. Bir hırsım da yok, ben sadece koskoca bir sevginin hiç edilişine kırgınım. Devam da ediyorum aslında, aralarda takılıyorum sadece. Ben beni duraksatan bu hissi kaldırıp atamıyorum, buramda bir taş gibi duruyor öyle. Bir şeyler heyecanlandırmıyor artık, güzel olmadığından değil. O merdivenleri ikişer ikişer çıkıp tutuna tutuna indim bir kere, silemiyorum o anı sesim çıkmıyor artık, bağıramayacağımdan değil kendimi savunamayacağımdan da değil. Anlaşılmayacağıma öyle eminim ki olduğu gibi bırakıyorum. Hiçkimseyi ve hiçbir şeyi istemiyorum, başaramayacağımdan değil. Canım istemiyor sadece. Bir şeyleri kazanmak kaybediyormuşum hissi verdiğinden bir boşluk hissediyorum, dolduramadığımdan değil, taşırdığınızdan. Ben artık kendimi bile tanıyamaz hallere gelmek istemiyorum. Hiçbirinizi sevmek hiçbirinizden nefret etmek istemiyorum. Siz hepiniz haklısınız, ben yorgunum.”
555 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.