Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Safiye Erol’u, önce en popüler olan romanı Ciğerdelen ile okumak istiyordum. Kitabı alırken rafta gözüme ilişen en küçük kitabına bakmak istedim sonra, iyiki de bakmışım. Bu kitabı da sekiz adet öyküden oluşan tek öykü kitabıymış. Öyküler dışında iki küçük bölüm daha var eserin girişinde ve ilk bölümde Selim İleri, ikinci bölümde Zeynep Uluant, Safiye Erol’un geçmişini ve kişiliğini, onunla ilgili bilmemiz gereken en önemli olay ve aytıntıları anlatıyorlar. Bundan dolayı bu eserle başlamak isabet oldu. Öykülerini de beğenerek, severek okuduğumu söyleyebilirim.Beni en çok alıp götüren öyküsü, kitaba ismini veren Leylak Mevsimi oldu. Günümüz dilinde kullanılmayan bazı sözler var eserde ama her sayfanın altına anlamlarını yazmışlar. Bazen mizahi olan bazen romantizm ve melenkoli içeren, doğa ile ilgili güzel tasvirlerin olduğu ve her bir öyküde his dünyama dokunan kaliteli bir eserdi. Keyifli okumalar.
Leylak Mevsimi
Leylak MevsimiSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 2010146 okunma
79 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Okuduğum her kitabında insanın kalbine işleyen hikâyelerle paramparça ediyor. İstanbul'da 3 çocuğun eski adetlerden olan kuş yakalayıp, ibadethaneler önlerinde para karşılığında satarak özgür kalmalarını, satarken de " Azat buzat, beni cennette gözet" diyerek kuş salanların cennette yerleri olacağını anlatıyorlar. Fukaralık yine had safhada, halktan gariban çocuklar. Çok çabalarla kuş yakalayıp, umduklarını bulamayınca İstanbul'daki o eskiden olan kuşları salarken bir kuşun kulağına bir dua fısıldayıp göğe salmalarının artık insanlığın kalmadığını, gün geçtikçe yüreklerin taşlaştığını gösteriyor. Peygamber efendimizin kuşu ölen bir çocuğa taziyeye gitmesi de dinimizin hayvanlara ne kadar önem verdiğine bir örnektir. Aklıma çocukken Yeşilırmakta yüzerken bir muhabbet kuşunun omzuma konması geldi. Nefes nefese kalan kuşu beslemiş, evdeki kedimiz malesef öldürmüştü :( . 2 yaşındaki oğlumun kuş hastası oluşu, biraz daha büyüsün de kuş alayım diyordum. Bunu okuduktan sonra yaparsam yanlış yaparım diyebilirim. Yaklaşık 20 yıldır güvercin besleyen babamın onları atmacalardan koruması, kışın soğukta üşümesinler diye yaptıkları v.b. birçok şey gözümün önüne geliyor. Sonuç olarak insanlığımızı, vicdanımızı, konuşamayan canlılara karşı merhametli olmayı unutmayalım...
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,5bin okunma
Reklam
Nurcan Baysal
*** "25 yıllık öğretmen iken işsiz kaldım. 1 yıl iş bulamadım. Hiç bir kurum bana iş vermedi. Değil sigortalı sigortasız bile iş vermeye korktu insanlar. Öz amcamın yanında 1250 tane işçi çalışıyor. Beton santralleri var. Babam benim adıma iş istedi, iş vermeye korktuğu için iş vermedi. Arkadaşlarım telefonlarından beni sildiler, arayıp sormadılar. Hatta bende kayıtlı telefonlarını silmem için bana haber bile gönderdiler. Akrabalarım benimle selamı sabahı kesti. Konuşmamaya hatta twitter’den küfürler etmeye başladılar. Bir şey söylesem; gider "FETÖ’cü" derler, şikâyet ederler diye karşılık da veremedim. Allah'a havale ettim hepsini... Şimdilik kaçak göçek sağda solda öğretmenlik yapıyor, evde çorbayı kaynatmaya çalışıyorum. Bu halime de çok şükrediyorum. En azından dışarıdayım, içeride değilim..." *** "Psikolojik tedavi gördüm, bir yıl... Kaç defa ölümü istedim Allah'tan, ancak hep beraber ailemle birlikte. Boğaziçi köprüsünden geçerken Allah'a yalvardım. "Allah'ım şimdi tam sırası. Hanım ve çocuklarım yanımda, hep birlikte ölüm ne güzel olur" dedim..." m.t24.com.tr/yazarlar/nurcan...
136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Beni kitaplarla tanıştıran sebepleri seviyorum.Birbirini etkileyen zincirler kümesi ne hoş! Bana her zaman hayatımın neden sonuç ilişkileriyle kusatildigini anlatıyorlar. Bu kitabı okuma hikayemde "The True Cost " belgeselini izlememle başlıyor aslında.Buradan bu belgeseli öneren "Necip Gerboğa" hocama çok tesekkür ediyorum.Bu
Minimalizm
MinimalizmJoshua Fields Millburn · Eksik Parça · 20181,131 okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Hikayenin başından beri kitabın eksiği olarak gördüğüm birşey var. İncelemede kesin yazarım dediğim bir şey. O da anlatım tekniği. Kitap heyecanla ilerliyor, sonra pat diye kesiliyor. Sıkılıyorsunuz bazen. Sonunu merakla bekleyip mecburen okumanız gereken bir anlatım tarzı. Hep okurken içimden geçen "off tamam yine heyecanlı bir şey olmuş
Düğümlere Üfleyen Kadınlar
Düğümlere Üfleyen KadınlarEce Temelkuran · Can Yayınları · 20164,243 okunma
441 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kronolojik Rus edebiyatı okumalarımda sıra 1855 yılında yazılmış olan bu kitaba geldi ama üç romanın toparlandığı bu kitaba. Başlamadan önce heyecanlıyken, siteye okuyorum diye girdiğim sırada bu kadar az kişinin -38 kişi, koskoca bir Rus yazarın okunma sayısı. Evet 38.- okumuş olduğunu gördüğümden dolayı bir buruklukla başladım, yalan yok. Ama
Rudin - İlk Aşk - İlkbahar Selleri
Rudin - İlk Aşk - İlkbahar SelleriIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019748 okunma
Reklam
Kimi görsem, seni andık geçen gün: bilsen ne kadar güldük, der. İki yıl önce, birlikte içerken ne demiştin, hatırlıyor musun? diyorlar. Hatırlamıyorum. Onlar hatırlıyor. Tekrar anlatıyorlar. Anlatırken bile dayanamayıp gülüyorlar. Ben gülecek bir şey göremiyorum ortada. Duruma uygun bir söz etmişim: eskimiş, geçmiş. Üstelik öyle aptalca bir söz söylemiş olduğum için utanıyorum. Aklı başında bir insan, beni bu arkadaşlarımdan öğrense kim bilir ne can sıkıcı bulur. Ben de öyle buluyorum. Bana böyle birinden bahsetseler, tanışmak bile istemem.
Sayfa 591 - İletişim yayınları
Din ancak uygulamalı olursa eğitimi verilmiş olur!
Din dersine öğretmenlerin sade ve güzel bir dua ile başlamaları çok önemlidir. (Öğretmen anlatıyor: Bir iki ders ben dua ettim. Sonra öğrenciler numara sırasıyla öyle güzel dualar ettiler ki, bazen beni de heyecanlandırdılar, hatta ağlattılar.) Çünkü bu uygulamayı yapan çocuklar şöyle diyorlardı: "Sabahın ilk saatindeki beş dakikalık duanın akşama kadar içimizi rahatlattığını hissediyoruz." Çocuklar, duanın çok faydasını gördüklerini, derslerinde daha başarılı olduklarını, evlerinde de ailecek dua etmeye başladıklarını anlatıyorlar.
Sayfa 155
“Artık yaşamak istemiyorum Olric. Onların istediği gibi yaşamak istemiyorum. Başım dönüyor Olric. Sabahtan beri hiçbir şey yemediniz efendimiz. Şimdi de içiyorsunuz. Onlar da içiyorlar Olric. Karşılarında oturan kızlara bir şeyler anlatıyorlar. Ben anlatmak, filan falan demek istemiyorum. Sonum geldi Olric. Kendime yeni bir önsöz yazmak istiyorum. Yeni bir dil yaratmak istiyorum. Beni kendime anlatacak bir dil. Çok denediler, efendimiz. Allah’tan, ne denediklerini bilmiyorum, Olric. Hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. Olmaz, diyorlar. İsyan ediyorum. Az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. Bu mirası reddediyorum Olric. Ben Karagöz falan değilim. Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.”
Sayfa 542 - iletişim yayıncılıkKitabı okudu
Mazlum`un Renkleri Biliyorum, “ne çirkin bir adam” diyeceksiniz benim için.. Kiminiz alay edecek, kiminiz ürperecek, kiminiz acıyacaksınız belki de. Ne derseniz deyin, nasıl düşünürseniz düşünün hakkımda; ben renkleri anlatacağım size, ruhumun renklerini… “Yıllardır çıkmıyorsun köyden, seni şehre götüreyim Mazlum” dedi bir komşum. “Gökyüzü,
445 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.