Bu sanki kırılan bir bileğin üzerinde seksek oynamak gibi.
Şimdi ben bu yüreği nasıl aşikar edeyim,
ya sırrımı hangi aynalara dökeyim de bana seni versin.
Adınla başlasam besmeleme bir kara dua dökülür dudaklarımdan.
Lal olur dilim, göğe kalkmaz
ellerim de.
Utancımdan alnımı secdeye mühürlerim
artık ne mümkün ikna olmak üç kuruşluk saadete.
Tanrım bana izin ver,ver ki sesi dahi kalmasın kulaklarımda,
bana izin ver, ver ki silinsin soluğu hayalimden.
Gözleri, evvel onun gözleri,ahir onun gözleri.
Tanrım bana izin ver.
İmanla söylüyorum bil,sen ve ben ıslanıyorsak bu sağanakta,
başka yüreklerde mutluluk yeşersin diyedir. Bu yangın ikimize birden yeter,
ben yanarım da sen doğarsın benim küllerimden.
Belki dikiş tutmam belki kör olur uyuklarım,
belki hep susarım ki, susmak sevdalanmak biçimidir sevgilim