Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu.
“birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, –tren, gemi, uçak ne olursa– mutlaka gelip beni alacak. benim hayatım bu değil, olamaz. bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. o zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin, vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak.”
Reklam
Birazdan pılımı pırtımı toplayıp bir yere gidecekmişim de her şeyi orada halledecekmişim, yaşamaya orada başlayacakmışım gibi şimdi ve burada sadece bekledim. Sanki bir istasyonda bir durakta hep bekledim, bekliyorum. Otobüs gelecek, bineceğim, bir yere gideceğim, her şey orada başlayacak. Beni gerçek hayatımın başlayacağı yere götürecek bir araç, -tren, gemi uçak ne olursa- mutlaka gelip beni alacak. Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu. o zaman bütün eylemsizliklerimin, tereddütlerimin, kelimelere dökülmemiş muhteşem görüşlerimin, içimde sır gibi tuttuğum heveslerimin vermediğim müjdelerimin, dilemediğim özürlerimin, inmediğim yokuşların, edip de dönmediğim vaatlerin bir açıklaması olacak. O gün şimdiye kadar katılamadığım bütün davetlere en erken ben icabet edeceğim, tadına bile bakmam zannettiğim bütün yöresel yemekleri yiyeceğim, bu yeni hayatta ben daha az düşünen, daha çok yapan bir ben olacağım.
Benim hayatım bu değil, olamaz. Bir gün bir şey olacak, bir şey kökten değişecek ve gerçek hayatım başlayacak, ben de onu yaşayacağım, yaşarken de diyeceğim ki hah işte buydu.
bir kadının ayaklarını yerden kesen adamla, kesildiği yerden sürünmesine sebep olan aynı adam mıdır her zaman? hep böyle midir, başlangıç ve bitiş çizgisi. hep eğik. hep yanlış elle çizilmiş. gökyüzünün çekmecelerinde biriktirdim gelişlerini. ceplerimde dökülen dişlerim. mutluluktan ağlamak da sevdaya sahilmiş, ki kıyısından geçemez acıyla dökülenlerin. bel kemiğimden karıyor beni gelmeyeceğin gerçeği. tarih boyu tarif edilemeyen bir kırgınlık bu. tüm şairler bu yolda ecel teri. tüm yazarlar, aşıklar, bu yolda şehit. gazi. benim sana anlatacak masallarım ekşimiş, seni ağlatacak şiirlerim küflü. küfür gibi bir şarkıya değiyor ağzım. eşlik ederken tıkanıyorum. mamafih susuyorum. ahmet abi "işte bizim hikayemiz, burada biter" diye sonlandırıyor çocukluğumu. ilk gençliğimi. seni. beni. en çok bizi
Münir Arıkan'ın Aile Zekâsı kitabında Düşünce bölümünde, çok beğendiğim bir hikâye var. Evliliklerinin ilk yılında bir gün Münir Bey, evlerine gider. Evleri sobalıdır ve üç aylık da bebekleri vardır. Eve vardığında eşi kapıyı uzun süre çalmasına rağmen açmaz. Bir süre sonra kapıyı içerde ağlayan bebeğinin sesinin kaygısıyla ve eşinin sobadan zehirlendiği korkusuyla kırarak açar. O sırada komşuları da başlarına toplanmıştır. Hep birlikte odaya doğru giderler, gece boyu uyuyamayan eşi uyanır ve Münir Bey'e "Sen mi geldin bir tanem?" der. Bütün komşular Münir Bey'den gelecek şiddeti ve kızgınlık cümlelerini beklemektedir. Münir Bey eşine döner ve "Hadi bir tanem, hazırlan yemeğe çıkalım, şükür hayattasın bunu kutlayalım." der. Yıllar sonra bu olayı seminerlerinin birinde anlatır. Dinleyicilerden biri "Ah hocam, geçen sene neredeydiniz? Aynı olay benim başımdan geçti, ben üç beş yerinden bıçaklamadan bırakmadım eşimi." (Evet korkutucu ama böyle problem çözenlerin haberlerini okuyoruz sıkça.) Seminerlerimde bu hikâyeyi anlatır ve şunu eklerim "Aynı olayı yaşayan iki kişi farklı tepkiler verebiliyorsa bu tepkilerimizden bizim sorumlu olduğumuzu gösterir. Çocuklarımızla yaşadığımızda böyle, eşimizle, iletişimde olduğumuz insanlarla da..." Münir Bey de diyor ki; "Hayatın zor anlarında insanlık onuruna en uygun tavrı seçmediğimiz zaman, kendi insanlık onurumuz ayaklar altına alınabiliyor."
Reklam
91 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.