Okul bahçesi
Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev, alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun
Ehl-i dünya diyorlar ki:Sen bizi sever misin?Beğeniyor musun?
Ben değil sizi, belki dünyanızı sevseydim, dünyadan çekilmezdim. Ne sizi ve ne de dünyanızı beğenmiyorum. Fakat karışmıyorum. Çünki ben başka maksaddayım; başka noktalar benim kalbimi doldurmuş, başka şeyleri düşünmeye kalbimde yer bırakmamış. Sizin vazifeniz ele bakmaktır, kalbe bakmak değil! Çünki idarenizi, asayişinizi istiyorsunuz. El karışmadığı vakit, ne hakkınız var ki, hiç lâyık olmadığınız halde "kalb de bizi sevsin" demeye... Kalbe karışsanız... Evet ben nasıl bu kış içinde baharı temenni ediyorum ve arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum, getirmeye teşebbüs edemiyorum. Öyle de: Hal-i âlemin salahatını temenni ediyorum, dua ediyorum ve ehl-i dünyanın ıslahını arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum, çünki elimden gelmiyor. Bilfiil teşebbüs edemiyorum; çünki ne vazifemdir, ne de iktidarım var.
Reklam
Yok olmak istiyor benliğiniz ve bu yüzden bedeni aşağılıyorsunuz siz! Çünkü artık kendinizden öte bir şey yaratacak halde değilsiniz. İşte bu yüzden yaşama ve yeryüzüne öfkeleniyorsunuz şimdi. Haset dolu, bilinçdışı bir kıskançlık var aşağılamanızın şaşı bakışlarında. Ben sizin yolunuzdan yürümüyorum, ey bedeni aşağılayanlar! Siz benim için Üstinsana giden köprüdeğilsiniz! Böyle söyledi Zerdüşt.
Sayfa 29 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Neyse ki sevgi duygusu var, belki bulutlu, belki kirletilmiş ve çirkin, ama yine de o duygu sizin ve benim için var...
Kömürden Elmas Çıkaran Rabbim
Ebu Leheb'in Kızı Hz Dürre(r.anha) Haşimoğullarından olup babası İslam'ın en yaman düşmanlarından olan Ebu Leheb'dir. Annesi ise Ümmü Cemil binti Harp bin Umeyye'dir. Her ikisinin de Tebbet Suresinde cehennemlik oldukları bildirilmiştir. Kardeşi Uteybe de Resulullah (asm)'a karşı her vesile ile düşmanlık edenlerden biriydi. Bütün bunlara rağmen Dürre İslam adına ailesine ve çevresine meydan okudu. Mekke'ye küfrün ve şirkin egemen olduğu zorlu Mekke döneminde kendi arzusu ile müslüman oldu. Haris bin Âmir bin Abdülmuttalip ile evlendi. Ama kocası iman etmedi. Kocası ölünce Medine-i Münevvere'ye hicret etti. Medine'ye hicret edince Râfi bin Muallâ ez-Zürakî'nin evinde misafir kaldı. Daha sonra büyük sahabi Dihyetü'l-Kelbi ona evlenme teklifi etti ve mübarek evlilik gerçekleşti. Dihyetü'l-Kelbi (r.a) en yakışıklı erkekti ve Cebrail (a.s) bile insan suretinde geldiğinde onun suretinde geliyordu. Müslüman olduktan sonra Dürre (r.anha)'ya isabet eden bu şeref ne kadar da büyüktü. Hz Peygamber'e biat eden kadınlar arasında yer alan Dürre, bazı kadınların hakkında Tebbet Suresi nazil olan bir adamın kızı olduğu için onu kınadıklarını ve hicretinin makbul olmayacağını söyleyerek kendisini devamlı şekilde rahatsız ettiklerini Hz Peygamber'e haber verdi. Buna üzülen Resul-i Ekrem, bir öğle vakti halkı toplayıp, "Ey insanlar! Sizin nesebiniz var da benim yok mu? Dürre benim amcamın kızıdır. Onun hakkında hiç kimse hayırdan başka bir şey söylemesin!" ve "Diriler ölen yakınları yüzünden rahatsız edilmezler." diyerek onları ikaz etti.
sizin gibi bir ruhum var. Bir de kalbim!
Fakir ,gösterişsiz ,ufak tefek ve içe kapanık olduğum için ruhsuz ,kalpsiz biri olduğumu mu düşündünüz? Benim de sizin gibi bir ruhum var. Bir de kalbim!
Sayfa 331Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.