Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beria'yı her gün görüyordum. Hala aramızda ciddi ve kalplerimize temas eden iki kelime bile teati edilmiş değildi. Yalnız onun yüzünü görmek, böyle bir mükalemeye ihtiyaç birakmayacak kadar beni tatmin ediyordu. Gözlerinden, bakışından her zaman için benimle beraber olduğunu, başkasıyla beraber olmasına imkan bulunmadığını anlıyordum. Bu da bana kafi idi. Dehşetle romantik olduğumun farkında, fakat bundan şikayetçi değildim.
Acaba Beria bunların farkında mıydı? Hayatın, irademizle alakası olmayan bu kanunlarına ve hükümlerine pek de vâkıf olacağını zannetmiyordum. İhtimal, o, birbirimiz için ne kadar lazım olduğumuzu bilmiyor, masum ve daha çocuk olan ruhuyla benden yalnız hoşlandığını zannediyordu. Ayrılmadığımız takdirde böyle zannetmekte devam edecekti. Fakat herhangi bir kuvvet bizi ayırırsa o zaman her şeyi anlayacak, bir çölün ortasına bırakılmış küçük bir kuş yavrusu gibi kendini yalnız bulacak ve çırpınacaktı. Hayat bir kere verdiği hükümleri biz farkında olsak da, olmasak da tatbik eder ve onlara itaatle boyun eğmek lazımdır.
Reklam
Kuşları kimler sever bilir misin? Ya insanlardan fenalık görenler, yahut da yalnızlıktan, kimsesizlikten bunalanlar... Şu omuzlarına, ellerine konan güvercinlere bak! Onları bu kadar kendine alıştırmak için kim bilir ne kadar muztarip oldun zavallı Beria
Hayır, bize bunları öğretmediler: Lisede Sophokles okuduk, klâsik Türk sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klâsiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan Leonardo'dan önemsiz, Mevlâna Dante'den küçüktü, Itri ise Bach'in eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk, ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri aktarmak hastalığımız tepmişti, o kadar ki ikinci Dünya Savaşı sonrasında batılı emperyalizmin örgütlü politikasını uygulamaya kendiliğimizden talip olduk. Stalin ve Beria da, haksız ve ahmakça istekleriyle bunu kolaylaştırdılar. Oysa, bir kere yaptığımız BATILILAŞMAK DEĞİLDİ, ikincisi BATI BİZİM SANDIĞIMIZ GİBİ DEĞİLDİ., üçüncüsü BATININ ULAŞTIĞI YER ÖZENİLECEK BİR YER DEĞİLDİ.
Beria'nın Almanya Düşüncesi
Almanya'nın birleşmesi fikri Beria'dan çıkmamıştı. Stalin 1951 yılında birleşmeyi desteklemiş ancak Sovyetler birliği'nin çıkarlarını da göz önünde tutmuştu. Beria'ya göre, Kremlin küresel konumumuzu güçlendirmenin en iyi yolunun koalisyon hükümetince yönetilecek tarafsız ve birleşik bir Almanya yaratmak olduğuna inanıyordu. Birleşik ve tarafsız bir Almanya isteyen Beria, Sovyetler birliği'nin desteğine bağlı ve kalıcı bir istikrarsızlığı sürüklenmiş sosyalist bir Almanya'ya ihtiyacımız olmadığını söylüyordu.
Sayfa 390 - Ayrıntı Yayınları 2.Basım / Aralık 2018Kitabı okudu
Batisky, Beria'yı, tıpkı kendisinin emriyle ölen yüz binler gibi, tek kurşunla infaz etti. Yedi yakın adamı da son yolculuğunda Sovyet tarihinin bu en kanlı ismine eşlik edecekti.
Sayfa 315 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
Kitap öyle duru öyle akıcı ki. Tek solukta bitiriyorsunuz. Betimlemeleriyle, hikayenin anlatım tarzıyla kitabı okuyor gibi değil de adeta film seyrediyor gibisiniz. Hatta o kadar içine giriyorsunuz ki karakterlerle bütünleşiyorsunuz. Kitaptaki karakterlerin yaşadıkları olaylar, verdikleri tepkiler çoğu yerde şaşırtıyor. Mutlu sonlara alışık olduğumuz için sonu bizi şaşırtabilir. Ana temasına bakınca hayatın bizi nerelere savuracağını bilmeden kapattığımız yaraların tekrar kanayabileceğini, kaderin ve seçimlerimizin gücünü, olaylara verdiğimiz tepkilerle yolumuzun nerelere evrileceğini, her şeye rağmen düşmanca değil de dostça, dayanışmayla da yaşanabileceğini, güzellik ektiğin tohumun daha büyük güzelliklerle yeşereceğini görüyoruz. Kitabın içinde verilen mesajları da alıp hayatımıza bütünleştirmemiz dileğiyle. Dipnot: Okurken gözyaşlarınız sizden habersiz akabilir. Yanınızda peçete bulundurun.
Beria
BeriaSongül Önder · Sokak Kitapları Yayınları · 20213 okunma
Sakarya Savaşının kazanılacağının anlaşıldığı 1921 yılı Temmuzundan sonra Enver ve Cemal Paşaların hayali şöyle güncellenmişti; Mustafa Kemal, Anadolu'da Yunanlıları yenerek Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini kuracak; Enver Paşa, Türkistanı Rus işgalinden kurtararak Bağımsız Türkistan Devletini kuracak; Cemal Paşa ise Arabistan ve Hindistan'ı Ingiliz sömürgeciliğinin işgalinden kurtararak Bağımsız Hind-Arap İslam Devletini kuracaktı. Bu üç devlet, İstanbul'da bulunan halifenin manevi otoritesi altında birleştirilecekti. Osmanlı Devletinin subaylarına verdiği ideal ve hayal gücü böylesine büyüktü. Türkiye'nin bağımsızlığından en yakın nokta olan Batum'a kadar gelerek emin olduktan sonra, Türkistan Türklerini bu hedef için birleştirmek amacıyla Enver Paşa, Türkistan'a geçerken, Cemal Paşa da girişimin diğer ayağını örgütlemek için Afganistan'a geçti. Ama büyük devletler onları adım adım izliyorlardı ve bu planın işlemesine izin veremezdiler ve vermediler de. Her iki komutan da Ruslar tarafından Ermeni taşeronlarına iki hafta arayla şehit ettirildi. Cemal Paşa, 21 Temmuz 1922'de KGB Tiflis Büro Şefi Beria'nın emriyle iki Ermeni tarafından suikasta uğrayarak şehit edilirken, Enver Paşa da bundan iki hafta sonra 4 Ağustos 1922'de Duşanbe yakınlarındaki Çeğen Köyünde Rus-Ermeni ortak Sovyet birlikleri tarafından bir bayram sabahında şehit edildi. Halifeliği yeniden diriltmeye çalışan Enver ve Cemal Paşalar iki hafta arayla Sovyetler Birliğinde öldürülürken, bundan yaklaşık bir ay sonra Türkiye, işgalci Yunanlıları Anadolu'dan tamamen çıkaracaktır...
Sayfa 156Kitabı okudu
656 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dilara Büyük'ün yine muhteşem bir kitabını daha okudum. Hikayemizde Beria ile Erim'in aşkı anlatılıyor. Beria aşkı için çok uğraştı yalvardı yakardı ağladı gururunu hiçe saydı ama Erim Onu görmedi. Maalesef uzun bir süre ve sonra Erim Beria'yı gördükten sonra her şey o kadar kolay değildi yani.... Anlatımı güzel okurken adete o duyguları yaşatıyor yazar insana.. İyi okumalar....
Melek Büyüsü
Melek BüyüsüDilara Büyük · Müptela Yayınları · 201849 okunma
227 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.