Beşeri aşktan İlahi aşka olan yolculuk... Aşkı sarmaşık kelimesinde mi aramalı yoksa ateşin etrafında döne döne yanan pervanenin kanadında mı ? Ya da divane olup çöle düşen Kays'ta mı ,dağları delen Ferhat'ta mı ? "Kırk yıllık Kâni olur mu Yani!.."sözünün sahibi olan Ebubekir Efendi'nin gönlünde mi? Ya da Hallacın "Enelhakk" demesinde mi ?Yunus Emre' nin "Ete kemiğe büründü Yunus diye göründü" beyitinde mi ? Sufilerin ,Hakk'a ermek için bir rehber önderliğinde yaptığı seyr ü süluk yolculuğunda mı ?
Ruhlar aleminde ,ezel meclisinde ,"Elestü bi- Rabbiküm ?sorusuna
verdiğimiz "Kalü bela "sözünde mi?Evet nerde aramalı? Aşk ,maşukun gönlünde doğan ,divane divane dolaştıran en sonunda Mutlak Varlığa ulaştıran bekleyiştir,yanmadır,mecnundur,sufidir, benlikten çıkıp Hakk karşısında haddini bilmedir.
Sayfa sayısına aldanmayın , hemen bitirim diye düşünmek yanıltıcı oldu benim için Çünkü her cümlesi çok anlamlı ve düşünülesi . Altını çizeceğiniz o kadar kıymetli cümleler var kii... Hemen bitirmek istemeyeksiniz. Divan şiirini eşsiz kalemiyle bizlere sevdirerek anlatan üstad İskender Pala ...Tekrar tekrar okumak okunası bir eser . Eline yüreğine sağlık Iskender Pala