Sıradaki kitabım, ben gibi sıkı kahve tiryakileri için! Neden böyle bir kitabı okuma gereksinimi duyduğumu, Selim İleri'nin adeta beni tanımlayan şu cümleleri ile açıklamak istiyorum:
"Kahveyi sevenler, sadece kendisini değil, kokusundan alet ve edevatına, sohbetinden edebiyatına kadar her şeyini sever, iyi kahve içebilmek için cefa çekmeyi
"Eski şiirimizde baharla kışın savaşı çok işlenmiş, bu çerçevede çeşitli söz oyunları yapılmıştır. Ülke her zaman baharındır. Kış bir süre bahar sultanının zevk ve safaya fazla dalmasından faydalanarak ülkeyi işgal ederse de, sonunda kaçınılmaz olarak yenilgiye uğrayacaktır."
"Gül, zaman zaman lâle ve karanfil gibi zorlu rakiplerle mücadele etmek zorunda kalmışsa da, saltanatını her zaman korumuş, bütün çiçekleri, hattâ tabiatı özetleyen bir çiçektir; vazgeçilmezliği belki de bundan..."
Osmanlı şehirlerinde, taş, sadece ibadet yerlerinde ve hayrın gözetildiği han, hamam, medrese, kütüphane, imaret gibi kamu yararına yapılan binalarda kullanılmıştır.
Mimarinin nazarında ahşap faniliğin, taş ise ebediyetin sembolüydü.
Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim
Derviş Aydın Akkoç – Turgut Uyar'ın Çocuklarıyız
Gökhan Akçura – Melek Kobra
Şirin Devrim – Şakir Paşa Ailesi
Abidin Dino – Kısa Hayat Öyküm
Korhan Atay, Figen Kumru Akşit – Mizahın Abisi Oğuz Aral
Gündüz Vassaf – Annem Belkıs
Beşir Ayvazoğlu – Yahya Kemal