Dediler, "Uçamaz ki, nasıl varsın oraya?"
Dedi, "Uçamaz ama gider oraya yaya
Hemen eksik olan tarafları görmeyin
İnanın kendinize, güçlü yanı besleyin.
Çünkü sanat, yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri, çöplükle sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi, tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdu.
Kendilerine "hayır" denmesine tahammül edemeyen bireylerin ilk sorunu -ki bu hayır diyememekten farklıdır-, yaşamlarının sorumluluğunu başkalarının üzerine yıkma eğiliminde olmalarıdır.
Minareden kopup bütün o meydanlardaki insanların yüreklerine bir kanca gibi takılan bu feryat onu kendinden geçirdi. Bu sesle dinin bir alakası yoktu. Böyle olmasa Sarı Hafız da, pek dini bütün olmadığını bildiği ve camide ancak bayramdan bayrama gördüğü Salâhattin Bey için, bu kadar candan haykıramazdı.