Uykusuz geceyle aşka dal, tam ortasında uyuya kal.
Bu acımasız hayal bir kabusun esiri ve kör topal.
Kendime verdim emri, kim çekerse çeksin resti.
Başı dönük divânenin âvâre gezer hisleri...
Sagopa Kajmer - Beyaban
Ya Nebi, şu hâlime bak!
Nasıl ki bağrı yanar, gün kızınca, sahranın, Benim de ruhumu yaktıkça yaktı hicranın!
Harim-i pakine can atmak istedim durdum;
Gerildi karşıma yıllarca ailem, yurdum.
"Tahammül et!" dediler... Hangi bir zamana
kadar?
Ne bitmez olsa tahammül, onun da bir sonu var! Gözümde tüttü bu andıkça yandığım toprak;
Önümde durmadı artık, ne hânümân, ne ocak... Yıkıldı hepsi... Ben aştım diyâr-ı Südân'ı, Üç ay "Tihâme!" deyip çiğnedim beyabanı. Kemiklerim bile yanmıştı belki sahrada; Yetişmeseydin eğer, yâ Muhammed, imdada,
"Tihâme (Arapça: تهامة), Arap Yarımadası'nın Kızıldeniz kıyılarını kapsayan bölgedir
beyaban:çöl
Bir İran şairi diyor ki:"
"Ez beyâbân-ı âdem tâ ser-i bâzâr-ı vücûd
be telâş-ı kefenî âmade üryânî çend"
Yokluk çölünden varlık pazarına bir kefen almak telaşıyla gelmiş birkaç çıplak.
İnsan bu idi.
Bak, günes parlaklığıyla yüce, deniz dalgalarıyla ulu
Heybetimin rüzgarıyla sögütçesine titredi Rabbin kulu
Göğe açılan iki elimin bil ki birdir yolu
Mikrofon icâd oldu, elim yazdı, vurdum sağlı sollu
Sagopa Kajmer - Beyaban
Artık takatim yok, gözyaşlarım da yok, sana karşı muhabbetim de! Fakat zannettiğin gibi bir başkasını sevebilecek bir kabiliyet de ruhumda yok. Bütün varlığım, soğuk, geniş bir beyaban.
BI HEVRE BİRLİKTE
Xwazdî ez tu hevre bin
Birlikte geçen günleri özlüyorum
Bi hevre herin xorînê
Hele sabah çıkıp gidişimizi
Wer dî bihêrin kotra bin
Seninle dağlara çıkar, dolaşırdık
Bang dîn bi hevre narînê
Birlikte söylerdik türkülerimizi
Dwînî kotra hêra bûm
Ben o dağların ruhundan öğrenmiştim