"Bu güzel olurdu." Onu kurutana kadar emer ve yalayarak temizlerdim.
"Ama sıkı aralığına gelmeyi daha çok tercih ederim," dedi ve kendimi biraz daha sıkarak hareket alanını daralttım. "Siktir! Geliyorum," dediğinde onu kendi orgazmımla aynı anda karşıla- dım. O içimdeyken, yıkıcı bir şekilde gelmiyor, çok daha doyu- rucu ve lezzetli oluyordu. Bu zevke artık alışmıştım. Tamamen aktığında, içimden çıkıp yanıma uzandı ve nefesini kontrol altı- na almaya çalıştı. "Bunun için üzgünům."
Dirseklerim üzerinde doğrulup, soran bir ifadeyle yüzüne baktım. Geçmişte pek az şey için benden özür dilediğini anımsı- yordum. Seks için ise hiç özür dilememişti.
"Hızlı davrandım. Sana hak ettiğin özeni gösteremedim."
Gülerek göğsüne yaslandım. "Acele etmeni seviyorum. Kont- rolů nadiren elden bırakıyorsun. Bu çok hoş bir değişim oluyor. Seksi..."
Hudson, göğsünü hafifçe kaldırırken, ondan çıkan başka bir ses duydum ve kolunu belime doladı. Bende bir koluma daya- narak doğruldum. "Bir gün seni kurutana kadar emmeme izin ver," dedim.
"İçine gelmeyi sevdiğimi biliyorsun."
"Tanrım, bunu bende seviyorum," dedim hayal edip, gülüm- seyerek. "Ama ağzıma gelmeni de isterim. Bunu tutkuyla istiyo- rum."
Beni biraz daha sıkı sardı. "Bu gece kal," dedi.
Bu bir soru ya da davet değildi. Bu kalmam için bir bildirim-di ve elbette kalacaktım. Ama yine de yanıt vererek, "Tamam,"
dedim. Başka nerede olmak isteyebilirdim?