Körlük ama bildiğiniz gibi değil bu, beyaz körlük yaşayanların hikayesi yani ışıkların içindeki körlerin. Kitap çok meşhur olunca haliyle beklentim yüksek olarak başladım,biraz da önyargılı tabii, tadı damağımda kaldı, olayların konunun uzamasını farklı şeyler olmasını isterdim, 400-500sayfa kitap olabilirmiş izlenimi bıraktı. Kitap akıcı,sürükleyici,dili sade, insani kendi içine çekiyor, şimdi ne olacak diye merak ettiriyor. Distopik olan bu kitabın bilimkurgu olarak ilerlemesi beni daha da çok kendine çekti. Tüm dünyada sadece 1kisi kör olmuyor, diğer herkes sirasiyla körlük furyasına kapılıyor. Ama bu kadar insanin körken birinin görmesi avantaj mi sizce? Gören kişinin körlerle konuşurken şu cümlesi geçiyor: Sizler dehşeti hissediyorsunuz bense dehşeti hem hissediyor hem de görüyorum. Ara ara felsefi cümlelerin olması, insanligin panik halinde ne düşündükleri neler yapacakları nereye kadar gideceklerini görmek hoşuma gitti. Fazla konuşmadan şu cümleyle de tamamlamak isterim: Olaylar böyle devam ederse, sonunda en büyük kötülerin bile içinde o kötülüğe sabırla katlanmamiza yetecek kadar iyilik barındırdığı sonucuna kaçınılmaz olarak bir kez daha varacağız.