...İyiden ve kötüden hepimiz aynı derecede sorumluyuz, iyi ne, kötü ne, diye sormayın bana ne olur, bu kavramların ne olduklarını, körlüğün bizim için istisna olduğu dönemde biliyorduk, doğru ve yanlış dediğimiz kavramlar, bizim karşımızdaki insanla olan ilişkimizi farklı biçimde anlamamızdan kaynaklanıyor, kendimizle olan ilişkimizi değil...
"O iri yarı günlerin ve kasvetli gecelerin içinde, zamanın dışına sepetlendiğimizi, orada iki kişi olsak bile çoktan yapayalnız kaldığımızı biliyorduk. Karaya vurmuş iki balık da bilir bunu. Çoğu zaman bilir. "
Reklam
Biz aslında her şeyi biliyorduk. Tıpkı göç yolları asırlardır ezberinde olan kuş gibi, toprağın altından çıkacağı zamanı genlerinde kavrayan böcek, ağacın dallarına tam zamanında yürüyen su gibi, ekini hangi mevsimde yeşerteceğini, hangi mevsimde sarartacağını bile toprak gibi, açacağı gün gibi solacağı günü de şaşmayan çiçek gibi... insan da eskiden kendi zamanına hakimdi. Bizi bizden uzaklaştıran... unutulmuş bir geçmiş... silinmiş bir hatıra... parçalanmış bir benlik... lanetlenmiş bir tarih...
Bahar öyle kolay gelmezdi aslında biliyorduk, Yanlış baharlarda az mı ayaz yemiştik..
Yaşamı doğru bir biçimde kavramak istiyorsak, ölümün bilincine varmalıydık. Gelişmek için mücadele etmeliydik, ama mücadele ederken kazandığımız gücün tuzağına düşmeden, çünkü böyle bir gücün değeri olmadığını biliyorduk.
Biliyorduk o an eğer isterlerse vurabilirlerdi. Ama sadece oyun oynuyorlardı, vurmak istemiyorlardı.
Sayfa 84
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.