Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
SOKRATES - Öyleyse tartışmamızı sürdürüp bir de şunu inceleyelim. Senin bilmek dediğin bir şey var mı? GORGİAS - Evet, var. SOKRATES - Peki, ya inanmak dediğin bir şey? GORGİAS - Elbette var. SOKRATES - Bilmek ile inanmak, bilim ile inanç sana göre aynı mı, yoksa farklı şeyler mi? GORGİAS - Bence farklı şeyler Sokrates. SOKRATES - Böyle düşünmekte haklısın Gorgias. Bunu kanıtlayabilirim de. Sözgelimi sana, "Bir yanlış, bir de doğru inanç var mıdır, Gorgias?" diye sorsalar, sanırım ki evet diye yanıt verirsin. GORGİAS - Evet. SOKRATES - Peki ama bir yanlış bir de doğru bilim var mıdır? GORGİAS - Yoktur tabii. SOKRATES - Demek ki, bilmek ve inanmak aynı şey değil. GORGİAS - Doğru. SOKRATES - Bununla birlikte, inananlar da bilenler kadar ikna olmuşlardır. GORGİAS - Doğru. SOKRATES - Öyleyse biri bilimsiz inancı, öteki de bilimi yaratan iki çeşit ikna kabul edebiliriz değil mi? GORGİAS - Gayet tabii.
Reklam
SOKRATES: Bilmek ile inanmak, bilim ile inanç sana göre aynı mı, yoksa farklı şeyler mi? GORGİAS: Bence farklı şeyler Sokrates. SOKRATES: Böyle düşünmekte haklısın Gorgias. Bunu kanıtlayabilirim de. Sözgelimi sana ''Bir yanlış, bir de doğru inanç var mıdır, Gorgias?'' diye sorsalar, sanırım ki evet diye yanıt verirsin. GORGİAS: Evet. SOKRATES: Peki ama bir yanlış bir de doğru bilim var mıdır? GORGİAS: Yoktur tabii. SOKRATES: Demek ki, bilmek ve inanmak aynı şey değil.
Hangisi daha zordu? Gerçeği bilmek mi,ortaya çıkartmak mı; anlatmak mı,yoksa inanmak mı?
Sayfa 547Kitabı okudu
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
Din üstüne az mı okuyoruz? Hiç mi okumuyoruz yoksa? Okumuyorsak, niçin okumuyoruz? ‘İnanmak’ değil burada söylemek istediğim. Söylemek istediğim, ‘din’ deyince, ne olduğunu bilmek dinin. Bu da ancak okumakla, sürekli okumakla ulaşılacak bir düzey değil midir?
Sayfa 48 - Edebiyat Dergisi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
48 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.