Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdüanka Kuşu'nun rengi hakkında bazı kaynaklar bakır
                     ZÜMRÜDÜ ANKA KUŞU
 •──────────✧──────────• Efsaneye göre Simurg (Zümrüdü Anka), bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilirmiş. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürlermiş.Zümrüdü Anka, öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın
Reklam
Anka kuşu efsanesini bilir misin? Anka kuşu ölümün ona yaklaştığını hissettiği zaman kendisine kuru dallardan çevrili, üstü kapalı bir yuva inşa etmeye başlarmış ve bunu ağzından çıkan zamk gibi bir sıvıyla kaplarmış. Sonra yuvasına girip ölümü beklermiş. Zamanla güneş ışınları o kuru dalları tutuşturur, yanan dallar Anka kuşunu küle dönüştürürmüş ve efsaneye göre Anka kuşu yavru bir kuş olarak küllerinden yeniden doğarmış. Şimdi sevgili, bir Anka´nın umudunu taşıyorum. Sen gelirsen eğer, tutarsan tekrar ellerimden, bir Anka kuşu gibi küllerimden yeniden doğacağım, yoksa bir rüzgarda savrulacak küllerim, yok olacağım.
Biz iki ırmağız, akarız Rabbim... Ayrılığın yorgun topraklarından. Aşk oturur gönlümüzün yurdunda Aramızda bir sahra ki sapsarı Ölüm mü var tepelerin ardında, Yutuyor yolları ve kervanları. Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim, Bir ırmağı bir ırmağın kalbinden Yalnız sen geçirebilirsin Rabbim... Bir masalın iki kahramanıyız. Binbir gece peşimizde
D.H. Lawrence’in bu güzel mısraları üzerinde derinlemesine düşünün: Razı mısın silinmeye, Silinmeye, iptal edilmeye, hiçbir şey olmaya? Hiçbir şey olmaya razı mısın, Gömülmeye unutuluşa? Hayırsa, asla gerçekten değişmeyeceksin. Zümrüt-ü anka yeniler gençliğini Sadece yandığında, diri diri yandığında,Top top sıcak kül olana kadar yandığında. Efsane, sadece ölerek dirilen kuşun, kendini yakarak, kendini tamamen yakarak yenileyen, ölümü yeniden doğuş olan, Zümrüt'ü Anka’nın güzel efsanesi... Zümrüt'ü anka efsanesi bütün farkına varmış insanların efsanesidir. İsa, aynı efsanenin bir başka temsilcisidir: çarmıha gerilme ve diriliş. Beyazıt, “Ben gittim, ben yokum” der. Bu ölümdür. Fakat bu ölümden, ölümsüz bir şeye ulaşılır, ölümsüz bir şey bulunur bu ölümde. Fakat insanlar kurnazdır: Tanrı’ya da sahip olmak isterler. İyi bir banka hesapları olduğunda Tanrı’nın da avuçlarının içinde olmasını isterler. Tanrı’nın da kendi malları olmasını isterler ki böylece ortalıkta böbürlenebilsinler ve “Tanrı’yı biliyorum” diye iddia edebilsinler. Tanrı’ya hükmedilemez. Tanrı bir mal değildir. Tanrı’ya sahip olunamaz. Tanrı bir aşk ilişkisidir; sen sadece onun içinde eriyebilirsin. Ve tekrar hatırla: bu erime bir sen içinde erime değildir, bu erime yalnızca, kendini kendi içine bir bırakıştır. Kendi varlığının içinde yok olduğun zaman ve geriye “Ben” diyebilecek hiçbir merkez kalmadığı zaman Tanrı’nın ne olduğunu bilirsin.
640 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Anka Serisi
Herkese merhabalar, Uzun bir yorum olucak. Son kitaba kadar hiç yorumda bulunmadım. 5 kitaplık bir seri oluyor Anka’mız. Yorumum ile serimizi bittirelim. O kadar çok duygu besliyorum ki bu kitaba bu seriye,nasıl başlayacağımı hiç bilmiyorum. Anka serimize wattpad’de yazıldığı zamanlarda okudum ben, öyle sevdim ki, kitapları çıkmaya başladığında ,
Anka (5.Kitap)
Anka (5.Kitap)Aslıhan Doğa · Theseus Yayınevi · 202289 okunma
Reklam
Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru
Anka kuşu efsanesini bilir misin? Anka kuşu ölümün ona yaklaştığını hissettiği zaman kendisine kuru dallardan çevrili, üstü kapalı bir yuva inşa etmeye başlarmış ve bunu ağzından çıkan zamk gibi bir sıvıyla kaplarmış. Sonra yuvasına girip ölümü beklermiş. Zamanla güneş ışınları o kuru dalları tutuşturur, yanan dallar Anka kuşunu küle dönüştürürmüş ve efsaneye göre Anka kuşu yavru bir kuş olarak küllerinden yeniden doğarmış. Şimdi sevgili, bir Anka´nın umudunu taşıyorum. Sen gelirsen eğer, tutarsan tekrar ellerimden, bir Anka kuşu gibi küllerimden yeniden doğacağım, yoksa bir rüzgarda savrulacak küllerim, yok olacağım.
Geçer Sandım
Geçer Sandım
D.H. Lawrence’in bu güzel mısraları üzerinde derinlemesine düşünün: Razı mısın silinmeye, Silinmeye, iptal edilmeye, hiçbir şey olmaya? Hiçbir şey olmaya razı mısın, Gömülmeye unutuluşa? Hayırsa, asla gerçekten değişmeyeceksin. Zümrüt-ü anka yeniler gençliğini Sadece yandığında, diri diri yandığında, Top top sıcak kül olana kadar yandığında. Efsane, sadece ölerek dirilen kuşun, kendini yakarak, kendini tamamen yakarak yenileyen, ölümü yeniden doğuş olan, Züm-rüt-ü Anka’nın güzel efsanesi... Zümrüt-ü anka efsanesi bütün farkına varmış insanların efsanesidir. İsa, aynı efsanenin bir başka temsilcisidir: çarmıha gerilme ve diriliş. Beyazıt, “Ben gittim, ben yokum” der. Bu ölümdür. Fakat bu ölümden, ölümsüz bir şeye ulaşılır, ölümsüz bir şey bulunur bu ölümde. Fakat insanlar kurnazdır: Tanrı’ya da sahip olmak isterler. İyi bir banka hesapları olduğunda Tanrı’nın da avuçlarının içinde olmasını isterler. Tanrı’nın da kendi malları olmasını isterler ki böylece ortalıkta böbürlenebilsinler ve “Tanrı’yı biliyorum” diye iddia edebilsinler.
Çok güzel ya... :))
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Bey'in kendi sesinden arkadaşlar :)) Dilek Tuttum Okunsun, Âhım Arşa Dokunsun... youtube.com/watch?v=Xo9BMb0... Biz iki ırmağız, akarız Rabbim, Ayrılığın yorgun topraklarından... Aşk oturur gönlümüzün yurdunda, Aramızda bir sahra ki sapsarı. Ölüm mü var
Reklam
Bölüm 16
“Yer Ana çocuklarını arzularla emzirir. Arzular acı çekmenin de başlangıcıdır. Sürekli arzulayanlar ise en ziyade acıyı çekenlerdir. Dünyaya doğum, cennette yitimdir. Geri dönmek için ölmek gerekir. Şurada yatan kardeşiniz ölmüştür. Ölümü ibret saymak gerekirken ruhunuzun hala arzularla dolu olduğunu görüyorum. Bu kardeşinizi ölüm geçidinden Yer Anka’nın rahmine uğurlamadan evvel ruhunu dünyadaki arzularından arındırıp ilahi bilgilerle dolduracağım.Ta ki Ulu Ruh’un terazisinde tartıldığında bir kuş tüyü kadar hafiflesin ve cennete uçabilsin. Unutmayın, ibret alanlar ve dünyadayken Ulu Ruh’un sesine kulak verenler Yer Ana’nın canını acıtmaz, cennette de derece derece yükselir...”
Sayfa 175Kitabı okudu
Derler ki; Zümrüd-ü Anka kuşu, ölümü yaklaştığı zaman, yüksek bir yere çalı çırpıdan yuva yaparmış. Ardından yuvasına tüneyip güneşin en tepeye gelmesini beklermiş. Güneşin sıcaklığına daha fazla dayanamayan çalılar tutuştuğu sırada, Anka kuşu en güzel şarkısını söylemeye başlarmış. Bu şarkıya Zümrüd-ü Anka’nın son şarkısı derlermiş. Alevler arasında kalan Anka yanarken, küllerinden yeni bir Anka kuşu meydana gelirmiş. ...
Zümrüdü Anka kuşu, Simurg
Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru
Dilek Tuttum Okunsun, Âhım Arşa Dokunsun... Biz iki ırmağız, akarız Rabbim, Ayrılığın yorgun topraklarından… Aşk oturur gönlümüzün yurdunda, Aramızda bir sahra ki sapsarı. Ölüm mü var tepelerin ardında, Yutuyor yolları ve kervanları…
Anka Kuşu
Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.