İnsanı en çok beklemek yorar.
Bunu ifade eden bir Arap atasözü "Beklemek ateş azabından şiddetlidir." der.
Ama insan yine de bekler. Akşamın olmasını, sabahın gelmesini, günlerin geçmesini bekler. Kainatı yaratan, insanı hayal kırıklığına hiç uğratmaz. Akşam olur, sabah gelir, günler geçer. Ancak beklenen insan olursa, insandan olursa o zaman iş çok daha zordur. Çünkü çoğu zaman ne beklenen gelir, ne de ondan beklenen. Gözler saatler ve takvimlerle yârân olur da beklenen gelmez. Bazen gelir ama bekleyen görür ki gelmesini beklediği o değildir çünkü davranışları olmaz bir türlü beklenen gibi. Bir beklenti biter öteki başlar, öteki biter beriki başlar ve insan beklemeye alışır da hayal kırıklıklarına alışamaz. Her seferinde daha bir üzülür, her seferinde daha bir kırılır, her seferinde daha ümitsizlenir.