Eski şapkalarımız, ayakkabılarınız, elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz de bu yüzden değil midir ? Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer.
“Ama yine de seni ne zaman düşünsem, sevginin tüm yolları yeniden aydınlanıyor benim için…”
Sayfa 12 - Gendaş kültür
Reklam
''İyi yürekli olmak, Peter. İyi yürekli olmak birinci emir bu. Belki de tek emir bu. İyi yürekli olmalıyız Peter. Çevremizdeki herkese karşı. Kabul etmeli ve bağışlamalıyız. Hepimizde bağışlanacak çok şey var. Her şeyi sevmeyi öğrenirsen, en aşağıdakileri,en yoksunları,en kötüleri sevmeyi öğrenirsen senin içindeki kötü şeyler de sevilecek demektir. O zaman evrensel bir eşitliğe ulaşırız. Kardeşliğin büyük huzuruna, yeni bir dünyaya Peter. Çok güzel yeni bir dünyaya...''
Sayfa 414 - Ellsworth TooheyKitabı okuyor
"Biz öykülerle yürürüz-büyürüz/ öykülerde yürürüz-büyürüz. Dolayısıyla kapsayıcı öykü olarak mitten çıkış, ya da vazgeçiş, mitselliği reddediş, anlamlılığın kaybıyla birliktedir, ki mümkün değildir. Modern insan gerçi -premodern ataları gibi- hep bir mitin içindedir, ancak bu mitin gerçekliğini tehdit eden bir anlamsızlığın da kıyısındadır. Mitten çıkış anlam(lılığ)ın kaybıyla, mitin hipnotizan büyüsünden vazgeçmeyle birliktedir. Dünyanın anlamı dediği ve mitolojik örgüde dokuduğu şeyin, kendi kurgulaması/'uydurma'sı olduğunun farkına varmakla onu reddetmek-bastırmak-unutmak arasında salınır. 'Uydurmak', asla gerçekdışı değildir: İç dinamikler ve duruşun, dış gerçekliğe uydurulmasıdır. Tersi de mümkündür ve dahi gereklidir. Ancak illüzyonun arkasını görmek, aslında ne olduğunu 'bilmek', yine de 'gerçekmiş gibi' devam ettirmek ve hattâ 'gerçek-miş gibi'liğini arttırmak, tahkim etmek, 'kendi uydurduğuna kendini inandırmak' için bezemeye/zenginleştirmeye çalışmaktır modern insanın durumu; aradalıkta-boşlukta 'bağlantısız-başıboş' kalmamak için öykülerle örmektir uzayı ve zamanı. Bu, modern insanın büyük yaratısıdır; tek anlamlı yaratısıdır/tek -özgün- yaratısıdır..."
Sayfa 34 - Mitolojinin Tarihi ve Psikomitoloji, M. Bilgin SaydamKitabı okuyor
Erkeksi bir varoluş tarzı benimseyen bir kadının, özellikle annelik duygusuna gereksinim hissedememesi, evlilik motivasyonunu azaltabilir. ... Fakat psikiyatrist olmam sebebiyle beni asıl ilgilendiren, erkekleşen kadına somatik ve ruhsal açıdan ne olduğudur. ... Modern tıbbın göz ardı ettiği özel bir patoloji alanı vardır: " Geciktirilmiş annelik sendromu". Özet olarak ifade edersek hem hormonal açıdan hem de yaşattığı psikolojik hâller açısından annelik, kadınların sağlığını farklı hastalıklara karşı korur.
Sayfa 28
Medine
Bu zavallı çöllere ebedi yanmak düşmüş! Çöller aşkın zirvesi, çöller Mecnun'un yurdu, Küstah akıl başını çöllerde taşa vurdu. Keşke bir altun çağda yeryüzüne gelseydim, Çöllerin bildiğinden ben de biraz bilseydim!
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.