Tarihte bütün filozoflar yaşamın anlamını farklı bir davranış biçiminde
bulmuşlardır. Mesela, bir Buda yaşamın anlamını kişinin kendi isteklerini
dizginlemesinde bulurken Darwin ise üreme mücadelesinde bulmaktadır.
Spinoza, yaşamın anlamını panteizmde bulurken herhangi bir dindar düşü-
nür, sahip olduğu iradeyi, kendisinden öte bir varlığa
Kızım, Allah değerli olan her şeyi bir kılıf içine koymuş, gizli yerlere saklamıştır.
Elmaslar ,yerin derinliklerinde bulunur. İnciler, okyanusun dibinde. İstiridye, kabuğunun içinde korunaklı olarak bulunur.
Altın, maden ve kayalıklarla kaplı bir yerlerde bulunur. Sen onlara kolay ulaşamazsın, güzelliklerini çabucak göremezsin.
Yollardaki, çakıl taşlarına dokunur gibi dokunamazsın onlara. Çünkü onlar değerlidir.
Düşün Ey kızım
Sen taşlardan daha daha mı kıymetsizin ki, seni herkes kolayca görüp, güzelliğine erişebilsin. Açıkta olan bala, Sineklerin üşüştüğü gibi, güzelliği ortada olan kadına da üşüşenler çok olur. İşte bu yüzden, tesettür seni kıymetli yapar, sana değer katar!
Alıntı/
∆
«Sizi sevmiyorum ey insanlar!»
∆
İlk cümlesinde bile kendimi bulduğum :) , bitmesin diye azar azar okuduğum, güldürürken düşündüren nadir kitaplardan. Çok ciddi eleştiriler ve tespitler yaparken okuyucuyu kesinlikle sıkmıyor. Her bölüm bir tarihte yazılmış. Misal ilk bölüm 1 aralık 2006 , tıpkı günlük gibi.
Kitabı okumaya başladığımda da okurken
İnsanı düştüğü kuyudan da, kayıtlı olduğu envanterden de ancak bir başka insan çıkarır. Aslında kader pek çok kez o insanı kapımıza kadar getirir de. Hayatın en hüzünlü anlarından biridir bu. İçinden dışarıya çıkmak için uzatılan ellerin hiçbirini görmezsin. Ne gönlün hazırdır buna ne de gözlerin. Yine de Tanrı'dan umut kesilmez. Cebindeki bütün mektuplar genç bir kadın tarafından yırtılan şu Fransız mühtediyi düşün.* Bir suyun kenarındaydılar, adamın elinde hatıralarını not ettiği kara bir defter vardı, mutsuz ve çaresizdi. Kadın hiç düşünmedi bile, hiç tereddüt etmedi. Adamın elindeki hatıra defterinin yapraklarını bir bir yırtıp ırmağın sularına bıraktı. Sebebini anlamak gerekse, şöyle derdi: " Sana sıfırdan bir gönül yapacağım." Dedim ki Zepur, "bir gün sıfırdan bir gönül yapmak için senin de kapın çalınacak, hazırlığını tamamla ve sakın kim olduğunu sorma. Gelen zaten cevabın kendisidir."
*Roger Garaudy'nin hatıralarından.
"Gözlerini kapat!" dedi kadın. "Gözlerini kapat. Beni düşün. Seni seven diğer kadınları düşün."
Adam gözlerini kapattı. Kadının boğazını sıkmaya devam etti.
Bir daha hiç ayrılmadılar.
— Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bilki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
— Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
— Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine