Bir gün kaderde yine yolculuk varsa Gemide tek başıma, saçlarım meltemde Eski maceralarla başbaşa güvertemde Kardeş kavgalarından uzak bir dünyaya doğru Yürü diyeceğim kaptana, yelken aç, yürü!..
Şinasi Özdenoğlu
Şinasi Özdenoğlu
Bir zamanlar gemide...
Reklam
Ramazan okumalarından kısa ama çok ilginç bir iktibas yapmak istiyorum. . Şu an gökyüzüne baktığım anda gördüğüm karanlık ile, tufan sırasında gündüzü kaplayan karanlık arasındaki teşbih açısını hayal ediyorum. Minyatürleri incelediğimde hem gökyüzünün hem de yerden yükselen suların siyah renkte tasvir esildiğini gördüm. Demek ki tufan sırasında karanlık onları hem alttan hem üstten kuşatmıştı. Hiç gündüz olmayacakmış gibi. Yapageldikleri zulmün bedeli olsa gerek. Merhum Hamdi Yazır'ın değerlendirmesine bırakıyorum sözü. Bakalım siz ne diyeceksiniz? Yasin Suresi 41.ayet: Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır. Bizim, dolu gemide nesillerini taşımamız da kendileri için bir delildir. "Dolu gemi" denilince önce Hz. Nuh'un gemisi hatıra gelir. Fakat burada "nesilleri" kaydı, bunu kastetmeye engeldir. Bu karîne (ipucu) ile burada "dolu gemi", hamile kadınların rahimlerinden mecazdır, beliğ bir istiâredir. Evet babanın sülbünden (belinden) bir tufan ile atılan nesiller, anaların rahimlerinde Hz. Nuh'un gemisi gibi bir kurtuluş gemisi bulur.
Nasılsın? Sorusundan daha derin bir soru olabilir mi? Bilindik şeyleri söyleyivermek tembellik gibi geliyor, bu yüzden içime bakıyorum ve bu her zaman kötü bir fikir oluyor. Hisleri aramak, bir gemide yoğun sise fener tutan bir gözcü olmak gibidir. Elini uzatsan dokunacakmışsın gibi duran nesneler, karanlığa geri çekilir ya da kendilerini ejderhalar gibi gösterir.
The Legend of 1900
Tüm bu şehir, sonunu göremiyorsun. Son, lütfen, lütfen bana onun sonu nerede gösterir misin.? Beni durduran gördüklerim değildi, görmediklerimdi. Bu koca şehirde bir sondan başka her şey vardı. Ama bir sonu yoktu. Görmediğim şey ise, bütün her şeyin nerede son bulduğuydu. Dünyanın sonu… Piyanoyu ele alalım. Tuşlar başlar, tuşlar biter. Bilirsin
Korsanlar ve gemiler. Büyük korsanlar yani devletler. Bir de küçük korsanlar var. Bu bir şablon ve bu şablonda kötü ve iyi niceliksel mi, niteliksel mi? İyi ve kötü niceliksel olmaz; miktar nicelikseldir. Korsanlar düzeni bozar. Büyük korsanların kurduğu, sürdürdüğü düzeni. İyi ve küçük korsanlar varsa; büyük korsanların kurduğu düzen kötüdür veya yanlış yapılıyor. Battığında herkes aynı derecede etkilenmeyecekse herkes aynı gemide değildir. İsa Dervişoğlu
Reklam
859 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.