Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Sanırım bazı kitaplarımı okumadan, okuma sıramda beklerken daha çok seviyorum.
Okuduğum romanların içinde ve yazarların içinde en büyük hayal kırıklığı benim için Neil Gaiman ve kitap olarak da Amerikan Tanrıları’dır. Amerikan Tanrıları için geçtiğimiz ocak ayına kadar sadece bir tek bu siteden bir arkadaşın Youtube kanalında olumsuz yorum almış
KADINSIZ ERKEKLER, H.Murakami
Adı her yıl nobel için geçse de her ne hikmetse (!) bir türlü aday gösterilmeyen yüzyılımızın halen yaşamakta olan edebiyat ustalarından olan Murakami'den bir öykü kitabı:
‘’Kadınsız Erkekler’’
Her biri bir sebeple terkedilmiş erkeklerin birbirinden farklı 7 adet hikâyesinden oluşuyor. Kadınlar için; Terkedilen/aldatılan erkeklerin
Selam! Yine bir Murakami incelemesiyle geldimm. İmkansızın Şarkısı'nı okuduktan sonra yazara küsmüştüm fakat bu kitabına da bir şans vermek istedim ve iyi ki vermişim.Müzik ve edebiyatın harmonisi Murakami severleri mest ediyor.
Öncelikle şunu söyleyeyim 'ben kitapta edebilik ararım' diyorsanız bu sizin için uygun bir kitap değil. Zaten yazar kitabın sonunda acemiliğini de itiraf etmiş.Bir maç sırasında aniden bir ampül yanmasıyla yazarlığa başlamak isteyen yazar, kalemini ,kağıdını satın alıyor ve mutfak masasında yazmaya başlıyor.:dd 150 sayfalık kitabı yazıyor fakat yazarımız yayımlatmak konusunda da çekingen ve endişeli.Kitabı 79 senesinde yazmasına rağmen Türkçe çevirisinin yayımı 2018..
Kitapta belirli bir olay örgüsü yok ve bunu bilerek okuyunca kitap daha keyifli hale geliyor. İçerik olaraksa 60'larda üniversiteli bir gencin yaşamını, kayıplarını, yalnız kalmış düşüncelerini, zevklerini ve hayranlıklarını okuyoruz. Murakami kendinden, toyluğundan,edebiyatından, kültüründen melodileri kulağımıza fısıldıyor.
Kitabı okurken arka fonda kitapta geçen şarkıları dinlerseniz kendinizi Tokyo'da bir sahilde güneş tam tepenize vururken ve diyet kolanızı yudumlarken buluyorsunuz. Söylemeden edemeyeceğim 'Rainy Night in Georgia 'ya ' bayıldım.
Keyifli okumalar efendim.
Sırlarla dolu bir yaşamın perdesini aralayan Avery! Babaannesinin sırlarını öğreniyor. Herkesin bilip kimsenin önüne geçemediği bir dramı! Gerçek yaşam öyküsünden esinlenen; Nehir Kuşlarının Şarkısı... Bir yetimhane öyksü...1930'lı yıllarda ailelerinden zorla koparılan çocukların öyküsü... Başka ailelere zorla evlatlık verilen çocukların, istismara uğramış çocukların , kötü şartlara dayanamayıp yaşamını kaybeden çocukların, öyküsü...Modern evlatlık edinmenin anası kabul edilen, Eleanor Roosevelt’in evlat edinme yasası konusunda danışmanlık alacağı derecede ün yapmış olan Georgia Tann... Kendini gerçek bir hayırsever olarak tanıtmış ve insanlardan çocuklarını yalan yanlış beyanlarla koparmış, en yüksek parayı veren ailelere çocukları satmış ve tüm bunlar açığa çıktığı sırada kanserden vefat etmiş. Umarım ilahi adalet tecelli etmiştir. Hızlı okunan duygu yüklü gerçek bir skandaldan oluşan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Bu nasıl bir kitaptı böyle? Gercek mi tüm yaşananlar? İnanmıyorum, inanmak istemiyorum. Para uğruna bir insan bu kadar vicdansız olamaz! Sayfalar ilerledikçe çöktüm, darmadağın oldum. O kadar acıyı nasıl kaldırır bir insan. Bir çocuk. Çocuklar. O çocukların çığlıkları, bir kılıç misali deldi geçti kalbimi. Miniklerin yalvarışlarını, sefaletlerini,
BİR GEORGİA ŞARKISI
(..)
Dipdiri yeni bir ay,
Bir kış gecesi ve dingin,
Endişesiz, öylece
Akıp giden
Huzur
Tek ihtiyacımız
(..)
Sayfa 106Kitabı okudu
Öncelikle belirtmeliyim ki kitap gerçek bir hikayeden kurgulanmış. Bunu bilerek okumak çok acıydı. Yaşanılanları okurken en derinden hissediyorsunuz. Bu açıdan tavsiyemdir.
Tarih 1930’lar. Yer Amerika. Mississippi Nehri üzerinde yaşayan bir aile var. Maddi olarak durumları hiç parlak olmasa da anne,baba ve 5 kardeş olarak bir arada olmaları da mutlu olmalarına yetiyordu. Ta ki çocuklar, bir boşluk esnasında kamu görevlileri tarafından ailelerinden koparılana kadar. Georgia Tann iyi bir insan olarak ün salmışsa da bir sürü yalan dolanla çocukları ailelerinden kaçıran ve onları para karşılığında evlatlık veren çete lideridir bir nevi. Bekar anneler, yoksul aileler, sosyal hizmetlerden yardım isteyen kadınlar hedefiydi. Hatta annelerine ölü doğum yaptığını söyleyip de çocukları aldığı bile olmuştu. O 5 kardeşin kaderi de Georgia Tann tarafından değiştirilmiştir. En büyük kardeş Rill ailesine kavuşmanın hayalini kurarken kardeşlerini korumak için de çok çaba harcar. Ne kadar başarılı olduysa artık. Günümüzde senatörün kızı olan Avery’in huzur evinde May ila tanışmasıyla o 5 kardeşin hayatı yeniden gözler önüne seriliyor. Peki Avery’in o geçmişle nasıl bir bağlantısı vardı?
Geçmiş-gelecek şeklinde ilerleyen kitapları çok seviyorum. Hem gerçek bir hikaye olması hem de böyle kurgulanması benim için artıydı.