Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Bir şairin romanı, bir romanın şairi...
Dürüst olmak gerekirse, yaşadığım birtakım olumsuz tecrübenin ardından kendime bir söz verdim; ikinci bir emre kadar özellikle yeni kuşak (2000 sonrası diyelim) muhafazakar / dinci / İslamcı / yeni tip milliyetçi vs. (sıfatlar arasında kaybolmak) yazarların ‘edebi’ eserlerine sakın bulaşma... Karşılaştığın zaman yolunu değiştir veya görmezden
Şair
ŞairRafet Elçi · Litera Yayıncılık · 2018321 okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
Şimdi Atlar Yas Tutuyor Patroklos'a
"Bir zamanlar düşünürdü göğsümde yüreğim..." (Homeros- İlyada,  XIX -330) Düşünmenin göğüsten bilindiği bir zamandan... Homeros'un İlyada'sı Akhilleus'un öfkesi "Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle" ile başlayan ve Hector'un ölüm töreni ile son bulan epik geleneğin kuşkusuz en ünlü eseridir. Troya
Akhilleus’un Şarkısı
Akhilleus’un ŞarkısıMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202013,5bin okunma
Reklam
İnsan ancak kendi kendini aşmak suretiyle tam olarak kendi olur.
İnsanın artık bir Tanrı’sı bile olmadığından; sürekli tapınma objesi arayışları, yansıma yoluyla kendi kendine tapınma ve karanlığa duyulan hayranlıklar pek de şaşırtıcı olmamalıdır.
Ortaçağlarda romanlar hâlâ ilhamlarını efsanelerden, destanlardan ve dini ideallerden alırken, belli bir dönemden itibaren artan bir şekilde kutsal-dışı, hatta çenebaz ve anlamsız olmuşlardır.
Zaman, görünmez ve değişmez Merkez’ çevresindeki helezonik bir harekettir.
Reklam
Bir yandan insan kendi Tanrı’sını seçiyor ise diğer taraftan da Tanrı kendi insanını seçmektedir.
Sayfa 127Kitabı okudu
108 syf.
·
Puan vermedi
Müsadenizle, kitap incelemesinden önce, bu 'Küçük dev kadın'a dikkat çekmek istiyorum. Döneminin önde gelen dört ince ruhlu şairinin sahip olmak isteyip, ama aslında hiçbirinin buna tam olarak vâkıf olamadığı bağımsız kadın... Ülkü Tamer le biten evliliğinden sonra Cemal Süreya ile başlayan fırtınalı aşk...O kadar bağlıdır ki Tomris'e; Tomris
Otuzların Kadını
Otuzların KadınıTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 20191,164 okunma
Tek sayılar birliğe işaret eder ve ilkeye dönüşü hatırlatırlar, buna karşılık çift sayılar yansımaya ve dolayısıyla artan uzaklığa delâlet ederler.
Bir taraftan her şey insanı, bireyi şekillendirenin temel şartlar olduğuna inanmaya götürürken, diğer taraftan şartları belirleyen bireysel imkândır.
Reklam
İşte bu yüzyıl, kendisinin ebedi olduğunu sanan yüzyıldır. Kahramanlar okuyucularıyla birlikte ve okuyucular da kahramanlarıyla birlikte öldüler.
Psikolojik ve manevi olarak konuşacak olursak, nokta yoğunlaşmadır. Daire sadece mekansal sonsuzluğu değil, ebediliği yani zamansal sonsuzluğu da ifade eder.
101 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Mizahi ve Eleştirel Dile Sahip Felsefi Bir Roman: Safdil
“Olası dünyaların en iyisi buysa, ötekiler nasıldır?” –
Candide
Candide
,
Voltaire
Voltaire
1. Giriş Bu yazıda, Fransız Edebiyatının en önemli yazarları arasında gösterilen Voltaire’in hayatına kısaca bir göz atacağız. Yaşadığı döneme hâkim olan “Aydınlanma Çağı Edebiyatı” ekseninde eserlerine bakacak, dönemin önde gelen yazarlarına değinecek ve Voltaire’in
Safdil
SafdilVoltaire · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020594 okunma
191 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Merkez Meselesi’
Alman asıllı Schuon, Gelenekselci düşünce okuluna mensup, aynı zamanda ressam ve şair. Metafizik ve maneviyatıyla ön planda olduğunu söyleyebilirim. Schuon, İslam mistisizmi (Tasavvuf) ve diğer geleneklerde dile getirilen merkez ve çember sembolizmini; geleneksel dinleri anlamlandırmak uğruna kullanıyor. O, meseleyi her zaman için bir insan ve merkez meselesi olarak ele alıyor. Ayrıca ona göre bir merkezi olmayan insanın mahrumiyeti ve kusuru ne olursa olsun, her zaman için ümit vardır. Keza bu Merkezin özünü içimizde taşırız ve her birimiz Yaratıcı’nın sureti üzere yaratılmışızdır. Kitapta yer yer 19. yüzyıl sonrasının metalaşmasını ve maneviyata sırt dönmesini eleştirerek, hümanistik kültürün şu 3 şeyi bilmediğini vurgular: 1-Tanrı’nın ne olduğunu bilmemek. (Çünkü hümanistik kültür Tanrı’ya öncelik vermez.) 2-İnsanın ne olduğunu bilmemek. (Hümanistik kültür insanı Tanrı’nın yerine koymuştur.) 3-Hayatın anlamının ne olduğunu bilmemek. (Ona göre hümanistler kendilerini geçici şeylerle oyalamak ve o şeylere suçlu bilinçsizliğiyle dalmak ile sınırlandırırlar.) NOT: Din ve din mistisizmine karşı ilginiz yoksa dili biraz ağır gelebilir.
Bir Merkeze Sahip Olmak
Bir Merkeze Sahip OlmakFrithjof Schuon · İnsan Yayınları · 201619 okunma
339 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.