Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir fetüs'te kalp, beyin daha oluşmadan, yaklaşık üçüncü haftada atmaya başlarken beynin elektriksel aktivitesi beş ya da altı haftaya kadar başlamaz. Bu, kalbin merkeze sinir sistemi ile iletişim başlatma yeteneğine sahip olduğunu gösterir.
Sayfa 219 - DiyojenKitabı okuyor
Talon küçük mutfağa yöneldi. "Seni bilmem ama ben biraz gerginim. Normalde şafak söktükten birkaç saat sonra uyurum. Aç mısın?" Onun dolapları karıştırıp bir çift tava çıkarışını izledi. "Pek sayılmaz ama istersen sana bir şeyler pişirebilirim." Talon başını kaldırdı, gözlerinde bir şaşkınlık vardı. "Teşekkür ederim. Bu
Sayfa 161
Reklam
Bir Merkeze Sahip Olmak
(...) Oysa şehre ilk defa gelen acemi yolcu için hemen ile­ri diye bir şey olamaz; her yer uzaktır; çünkü kafasında henüz bu şehir için bir merkez oluşmamıştır.
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
"Kötülüğün işlevi iyiliğin belirgin şekilde açığa çıkmasını ve nihai zaferini sağlamak olduğundan, kötülüğün bizzat tabiatı itibariyle kendi nefyine mahkum olduğunu, iyiliğin ya "mekansal" ya da "zamansal" yokluğunu temsil eden kötülüğün bu yokluğa -ki varlığın yokluğudur ve dolayısıyla hiçliktir - raci olduğunu söyleyebiliriz..."
Reklam
"Dine saygısız akıl, dindarâne aptallıktan kıyaslanamaz şekilde kötüdür; en iyinin bozulması en kötüsüdür. Akıl özü itibariyla "dindar"dır, çünkü aklın bizatihi cevheri Mutlak İyiyi saf seziştir ve saf tefekkürdür; gerçek bir akıl, kutsal duygusu olan semavî niteliğin dışında tasavvur edilemez; Tanrı sevgisi erdemin özüdür. Kısaca akıl, kendi doğasına ve çağrısına sadık olduğu ölçüde ahlâkî nitelikleri üretir veya tercih eder; buna karşılık, erdem zorunlu şekilde, aynı şartlarla zihnin bütünlüğüne, dolayısıyla Gerçek'in bilgisine açılır."
"İnsanın akıl, irade ve duygudan yaratıldığını söylemek, insanın Hakikat, Yol ve Erdem için yaratıldığını söylemektir. Bir başka deyişle: Akıl, Hakikat'i kavramak için, irade Mutlak iyi üzerinde yoğunlaşmak için ve duygu Hakikať'e ve İyi'ye uymak için yaratılmıştır..."
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.