580 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
YEŞİL EV DEĞİL, TUTKU EVİ
Mario Vargas Llosa kitapları içinde hiçbir kitap yoktur ki anlama konusunda beni bu kadar zorlasın, hakkında bu kadar çok şeyi yazma ihtiyacı hissettirsin, beni bu kadar eğlendirsin ve edebiyat işte budur dedirtsin. Maalesef, Marquez’in gölgesinde kalmış bir yazar olması sebebiyle ülkemizde bir hayli kitabı basılmış olsa da Türk okurlarının pek
Yeşil Ev
Yeşil EvMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 201250 okunma
432 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun zamandır polisiye roman okumuyordum (yaklaşık 6 senedir), son okuduğum polisiye romanı hiç beğenmemiştim. Polisiye romanlara karşı bir soğukluk kaptım. Mezarcı bu soğukluğu biraz da olsa kırmama sebep oldu. Neden mi biraz, anlatayım. Theodor Tate, romanımızın baş kahramanı. İki sene öncesine kadar polis olup meslekten ihraç edilen bir özel dedektif. Çökmüş bir insan, iki sene öncesinde bir trafik canavarı yüzünden beş yaşındaki kızını kaybetmiş ve karısı da felç geçirmiş. Hayattan pek de ümidi olmayan biri. Roman kahraman bakış açısıyla anlatılıyor, yani Dedektif Tate'in ağzından. Bu durum son 100-150 sayfada beni biraz sıktı açıkçası, çünkü karakteri öğrenince bir süre sonra ağzından çıkacak kelimeleri de tahmin edebiliyorsunuz. Yazar Paul Cleave, Yeni Zelanda'nın güneyindeki en büyük şehir olan Christchurch doğumlu. Christchurch, 400 bini aşkın nüfusu olan eski yapılarla kaplı bir şehir. Kitap nerede geçiyor bilin bakalım: Christchurch'te! Bunu size söyleme sebebim öyle büyük bir şehirle karşılaşmayacak olmanız, kitapta geçen mekânlar çoğunlukla aynı. Dedektif Tate, bir kez gittiği yere ilerleyen sayfalarda tekrar tekrar uğruyor ve bu durum da bir süre sonra sıkılmanıza sebep olabiliyor. En bariz örnek, kitabın adından da anlaşılabileceği gibi mezarlık :) 432 sayfalık kitabın 150-200 sayfalık bölümü mezarlık ve yanındaki kilisede geçiyor. Kitap genel olarak sıkıcı değil, ama yukarıda belirttiğim nedenlerden sıkılma ihtimaliniz var. Polisiye türünde daha iyi örnekler bulabileceğinizi düşünüyorum, ama genelde ABD'nin metropollerinde veya İstanbul'da geçen polisiye romanlarından sıkıldıysanız bir göz atabilirsiniz.
Mezarcı
MezarcıPaul Cleave · Pegasus Yayınları · 2015375 okunma
Reklam
705 syf.
10/10 puan verdi
Bir baş yapıt, en cok okunan kitaplardan. Psikolojik roman. Tavsiye istendiğinde ilk önerdigim kitaptır. Roman kahramanı Raskolnikov aslinda yoksul bir aileden gelmemektedir, üniversiteye girer. Petersburg'da okula gittiği esnada babasını kaybeder ve yoksul kalır.bu yoksulluğun altında ezilir, toplumdan uzaklaşır. Aç kalır, kirasını ödeyemeyecek duruma gelir. Bu yüzden tefeciden borç alır. Odeyemez ve tefeciyi öldürür. Kendi vicdanı ile uzun bir savaşa girer. Cok iyi kurgulanmış bir klasik roman.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161,2bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Kitabın baş kahramanı Dorian Gray; eğitimli, zengin, ailesini kaybetmiş, masum ve iyi huylu ayrıca yolda görenlerin dönüp bir kez daha baktığı, girdiği her yerde adından söz ettiren yakışıklı bir gençtir. Bir gün yakın dostu Basil'in yaptığı portre ve yeni tanıştığı arkadaşı Henry'nin sözleri sayesinde kendi yakışıklılığı ve gençliğinin farkına varır. Zamanla kahramanımız tüm masumluğunu kaybeder ve gençlik uğruna ruhunu satmaya hazır hale gelir. Dorian insandaki egoyu, Basil saflık ve iyiliği, Henry ise baştan çıkarma ve kötülüğü ile içimizdeki duyguları yansıtıyor adeta. Şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında en çarpıcı olanı diyebilirim, Oscar Wilde zengin kelime ve tasvirleri, akıcı diliyle elinize alıp bir çırpıda bitirebileceğiniz bir roman sunmuş bize.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Yabancı Yayınları · 201774,3bin okunma
Aptal bir zamanda, Aptal bir roman kahramanı ile uğraşıyorum, Sonum ne olacak bilmiyorum!
Bu den­li çok ül­ke, bu den­li çok in­san, bu den­li çok ro­man kah­ra­ma­nı ta­nı­ma­lı mıy­dım. En ya­kın dost­la­rım ro­manla­rın kah­ra­man­la­rı ge­ri­sin­de­ki ya­zar­lar mı ol­ma­lıy­dı. Uçak­la­ra, tren­le­re, oto­büs­le­re bu den­li çok mu bin­me­liy­dim. Çe­şit­li kent­lerin ge­ce­si­nin uzan­tı­sın­da ya­şa­yıp, sa­bah­la­rı uya­nıp, gün­düz­leri uzun cad­de­le­ri­ni mi yü­rü­me­liy­dim. Bir alan ve bir­kaç cad­deden olu­şan kü­çük bir kent­te ne­den sı­nır­lan­ma­dı ya­şa­mım.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.