Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Qaldı
Bir gül əkdim, açılmamış dərdilər. Zəhmətimdən mənə bir tikan qaldı. Əmək çəkdim, gün keçirdim, gül əkdim, Əməyimdən solğun bir fidan qaldı! Nə yazım yaz, nə də günüm gün oldu, Könlümün çiçəyi açmadan soldu. Qanadımı bir uğursuz əl yoldu. Yerində bir damla quru qan qaldı. Söylədiyim boş söz, tökdüyüm qan-yaş, Haqqıma, - kim isən - ǝl vurma, yavaş. Yavaş ki, dərdimə ağlayan qardaş, Yerində, arxamda bır düşman qaldı. Yaralandım, sarmadılar yaramı, Yas gününə döndərdilər bayramı. Əlimdən aldılar son bir çaramı, Əsəri ruhumda bir fəğan qaldı!
Sayfa 124 - QanunKitabı okuyor
Bir şair ''iyilikten aşk doğar'' demiş, bir de bunu şiir etmişti geçtiğimiz yıllarda. Çok beğendiğim cümlelerimin arasına girmişti bu üç anlamlı kelime. Şiiri seslendirirken varmak ve olmak istediğim sözcükler arasında gezinirken bulmuştum kendimi. İYİ, İYİLİK, AŞK ve İNSAN... Bir şairin sözlerinde Dar sokakların anlamında Yaz mevsimli duraklarda İyi insanlardan doğdu AŞK
Reklam
Ama gökyüzünü içmek isterim
Uzaktan uzağa aşkı duyumsuyorum Aşkı, sonsuzca yitmiş olan Şimdi bir yaz günü kadar uzak Ve beynimi oyup duran Şu gürültü gibi tedirgin edici Kendimi bir şarkı söylerken yakalıyorum Düşüncede söylenen şarkı Gerçeğine ne kadar uygundur Bir yerde topluca şarkı söyleniyor İnsanlar zavallı varlıklarını Haykırıyorlar boşluğa Boşluk ne kadar
"Şöyle sessizce ölüp gitmeliyim Bir yaz gecesi Gülhane parkında. Şu hazin ömrü tamam etmeliyim..."
____Bir şiir yaz bana Öyle herkesin değil , ____Senin olsun. Mısralarında gözlerin ____Her sözü ,her hecesi baksın bana Sen yaz lakin,her satırını sen yaz.. ____Bir şiirim olsun benimde, tekrar tekrar okuyayım, ____Bir tesellim olsun. Okudukça seni anayım ,sana yanayım
Ah Rosalind! Benim şiir defterim olacak bu ağaçlar, Bu ormanda yaşayan herkes görsün diye senin erdemlerini Senin için düşündüklerimi kazıyacağım kabuklarına. Koş Orlando, koş! Yaz her bir ağaca Güzel, tertemiz, tariflere sığmayan sevgilini.
Reklam
Akıncılar
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi "İlerle!" Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan Bir gün yine doludizgin atlarımızla Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı
senelerce, senelerce evveldi; bir deniz ülkesinde... ve belki de birbirine aktardığım defterlerin hepsinde bu şiir vardı: senelerce, senelerce evveldi; biz seninle orada, o deniz ülkesinde tanıştık uzak denizler, uzak yakınlıklar içinde bir kadırgada iki korsan tarih, yarın, ütopya dolu sandıklar arasında birbirimizi yaralarından tanıdık dışı korsan, içi iç denizlerde yaşayan çocuklardık konuşamadıklarımız bir bulut kalınlığında duruyordu aramızda oysa konuşsak, ya da dokunsak birbirimize çekip gidecekti içimizdeki o korkunç noksanlık batık gemilerin deniz diplerini saran umutsuzluğu vurmuştu yüzümüze birbirimizden ve aşkın keşfedilmemiş gizlerinden ürküyorduk bir definenin ikiye paylaştırılmış haritasında bilmeden birbirimize doğru ilerliyorduk
Gittin. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza. Bliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Bulut Tamircisi
Sana, Türk filmlerindeki kahvaltı sahnesi kadar güzel olan sana. Adımı söyle bana bir kalbim olsun Seslenince bir şarkıyı başlatsın. Sen bir ormansın bir ağacın içinde Ben çorak tarla bir başağın içinde O geminin ardından üzülme diye Kaybolmuş gökyüzünü avucuna getirsem Sen bir bulutsun bir yağmurun içinde Ben kuru bir çölüm bir kumun
Reklam
Şehrin üstünde tozlu bir ay silkinmektedir mevsim yaz olmuş sonbahar olmuş ne umurum değil mi ki o büyük istifhamın üzerindeyiz birbirimizi seviyoruz ve sevgimizden şüphe ediyoruz
Sayfa 15
Sen eski bir sevda şiirisin. Bir koku var sende, Sıcak yaz akşamlarına mahsus. Ellerinde mi, Saçlarında mı, Gözlerinde mi Bilmem Bir koku var sende, Sıcak yaz akşamlarına mahsus.
Muzaffer Tayyip Uslu
Muzaffer Tayyip Uslu
Gözüm gördü, Könlüm sevdi
Yağış tökdü üstümüzə Göylər birdən, bir kərəm, hey! Güllər baxıb güldü bizə. İy su oldu o Sənəm, hey! Şehli bağa bənzədi o! Göy yarpağa bənzədi o! Şux zanbağa bənzədi o!
Sayfa 62 - QanunKitabı okuyor
“her birimizin bir şeyi var denizin dibinde”
Saat geçmek bilmeyen bir gerçek Zemheri değil bahar değil güz değil Alnından dökülen yaz değil Saat geçmek bilmeyen bir ömür Buğulu gözlerin odağında kara bir leke Ve ölümden öte bir yokluk hali Bu mezar Bu gece Bu kör hücre değil Bu Tanrının işi değil
GEVERÎ
GEVERÎ
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.