Seher
Seher
: "Ne geldiyse sevdadan geldi başımıza kafamda bir mermi çekirdeğiyle yaşamaya mahkumum şimdi, semranın abisinden armağan. Aklım gider gelir bazen, bazen de gider hiç gelmez. Her güzel gülüş semraya götürür beni. Bir gülüş uğruna harcanmış hayatların muhasebesini tutmaya mecalim kalmadı artık. Bakmayın öyle, bildiğiniz gibi değil hiçbir şey."
Devran
Devran
: "Ah be gülüm! Ah be nar çiçeğim! Böyle mi olmalıydı bu aşkın sonu?"
Efsun
Efsun
: "Ben sevgilime aitim sevgilim de bana Ey beyaz serçe bana soru sorma artık Ne kimse yorulsun ne de kimse üzülsün Ben sevgilime aitim sevgilim de bana"
Leylan
Leylan
: "Cinsellik, sevişmek aşkın değil, biyolojinin,kimyanın konusudur. Onu aşkın konusu yaparsanız yanıltır sizi kandırır. Sevişmeyin demiyorum, sevişin. Ama en azından cemal Süreyyayı dinleyin: yoksulsuz gecelerimiz çok kısa, dört nala sevişmek lazım. Sonrası geriye kalan aşktır, baki kalan aşk"
Biz Kadınlar
Biz kadınlar, Camdan büyük bir fanusun içindeyiz Korseden sütyene mahpus yaşarız Namus diye biri karar verir; başımızı örtmemize, eteğimizin uzunluğuna. Pantolon yasaktır bize Tahrik edermiş erkekleri.
Reklam
Sevgi Eşiği
İnsanların zamanla sevgi eşiği düşmüyor mu sizce de? Anlatmak istediğim aynı kişiyi sevmek bahsi değil efendim. Şöyle ki; birilerini yirmili yaşlarda sevmekle otuzlu yaşlarda sevmek nüansı. Yirmili yaşlarda daha az yaşanmışlık, daha az kirlenmiş kalp ve saf sevgi vardır. Otuzlu yaşlar ise acının çeşitli tatlarıyla zaman zaman yanmış, zaman zaman
Prizma
Adams, Wright ve Lohr’un yaptığı araştırmalara göre eşcinsel ilişkilere en çok tepki gösteren insanlar, içlerinde gizli bir eşcinsel eğilim barındıran insanlardır. Araştırmanın detayları kısaca şöyle. Bir grup insana bazı test￾ler uygulanıyor. Bu insanlar homofobik ve homofobik olmamak üzere iki gruba ayrılıyor. Daha sonra bu insanlara eşcinsel
Aylar oldu.. aylardır Gazze ateşler içinde yanıyor. Bunun adı nedir? Savaş mı? Abluka mı? İnsanlık suçu mu? Kuralsız bir savaş mı? Katliam mı? Unutulmak mı? Cihad mı? Bunun tam bir adı yok... Kimyasal silahlar,bombalar,paramparça olmuş insanlar,bir anda "ceset" ismi verilen binlerce bebek,çocuk,kadın,erkek.. Bizim utanmak bilmez lisanımız ne çok isim veriyor bu yaşananlara.. Bir çok insan "şehid" diyemeyecek kadar aciz.. Aciziz.. Rezil olduk,zelil olduk,insanlıktan çıktık.. Çoğu zaman unuttuk,alıştık.. Kınadık,kınadık,kınadık.. hiç bıkmadan usanmadan kınadık. Kınanacağımızı hiç düşündük mü? Kınanmaya layık olan bizler değil miyiz? Nasıl hesap vereceğiz diye kaç gece uykularımız bölündü? Affa layık olmak için kaç şehitten helallik istememiz lazım? Binlerce,milyonlarca soru var. Hiçbirinin tam bir cevabı yok.. Oradaki müminler ateşler içinde yanarken,parçalanıp Rablerine kavuşurken belki tekrar tekrar şehadeti istiyorlar Allah'tan.. Onlar kurtuldular bu çirkin,kıymetsiz imtihan yeri olan dar-ı dünyadan..Ya bizim beş para etmez isteklerimiz arzularımız.. Neye layığız bu saatten sonra? Ben bu ve bunun gibi yüzlerce sorunun hiçbirine bir cevap bulamıyorum. Bulmaya yüzüm de yok.. kendi nefislerimizi kınamayı dahi beceremiyoruz ki bunu yapabilelim.. yine de affedilmek istiyorum.. çaresizliğimi gören Sen'sin.. Beni,bizi affet Allah'ım... Ne düşüncelerim,ne sesim,ne ayaklarımın gittiği yollar çare olamadı yaşananlara.. Tek silahımız olan dualarımızı,tövbelerimizi,affedilmek istediğimizi sen kabul et Allah'ım..
Neden ?
Yapılan bir araştırmaya göre; Zeka düzeyi ve kariyer basamakları arttıkça "aldatma olasılığı" artıyor. Soru şu ; Kadın ve Erkeğe göre bu değişkenlik gösteriyor mu ? Bu iki kriter dışında kişiyi aldatmaya götüren sebep nedir. Aldatan "şerefsizdir, haysiyetsizdir, adidir, katli vaciptir " kısımlarını geçerek sosyoloji ağırlıklı bir tespit istiyorum lütfen...
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.