MAHOMET (MUHAMMED (sav)) Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi; kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selâmlaşıyordu
La Légende des Siècles (Yüzyılların Efsanesi)
" Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar ? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkası yapsın, büyük barajlarda başkası çalışsın. Bazılarına çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri öyleleri yapsın. Bazıları da insanları çalıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirası ile yanarak kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın. Sizin kuvvetli olmak gibi bir derdiniz yoksa, siz de Leonardo Da Vinci gibi ' Kuvvet nedir ? ' diye merak ediyorsanız buyrun sizleri Mekanik kürsüsüne beklerim. Çünkü bazılarına göre ' Kuvvet ' para ile organizasyonun çarpımına eşittir; bize göre de kuvvet ivme ve kütleyi ilgilendiren bir büyüklüktür. Bu iki formülü birbiriyle karıştırmayın olur mu çocuklar ? Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın olur mu çocuklar ? "
Sayfa 216 - MUSTAFA İNANKitabı okudu
Reklam
Voici dergisinde; Angelina Jolie, Madonna, Sharon Stone ve Nicole Kidman hallerinden memnun annelerdir; anneliğin onlar için hayattaki en önemli şey olduğunu söyleme zevkine karşı koymazlar. Erkekler de aynı şekilde: Babalık Johnny Deep’te dipsiz derinlikleri ortaya çıkarmıştır. Tom Cruise tüm hayatı boyunca baba olmak istemiştir. Bir yardımcıya sahip olmak işleri kolaylaştırır. Dışarı çıktığınızda gece kalan bir bebek bakıcısı, bir arkadaşınızla yemek yediğinizde çocuğun yemeğiyle ilgilenen bir dadı, ödevlere yardımcı olan bir üniversite öğrencisi. Ebeveynliği katlanabilir kılmak için en azından bu gereklidir. Hayal görmeyi bırakın, siz Fransa’nın alt ya da orta sınıfına mensupsunuz. Dolayısıyla her şeyi kendiniz yapmalısınız. Bir çocuğunuz olduğunda, işin içindeyken ister istemez bir sürü meslek öğreneceksiniz: çocuk uzmanı, çocuk bakıcısı, animatör, pedagog, aşçı, öğretmen, polis, şoför, hemşire, psikolog ve kariyer danışmanı. Bunlar bir kişi için çok fazla.
Bilim
Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkası yapsın, büyük barajlarda başkaları çalışsın. Bazılarına çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri öyleleri yapsın. Bazıları da insanları çaıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirasıyla yanarak kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın. Sizin kuvvetli olmak gibi bir derdiniz yoksa, sizde Leonardo Da Vinci gibi ''Kuvvet Nedir?'' diye merak ediyorsanız, buyurun sizleri Mekanik Kürsüsüne beklerim. Çünkü bazılarına göre kuvvet, parayla organizasyonun çarpımına eşittir; bize göre de kuvvet: İvme ve kütleyi ilgilendiren bir büyüklüktür. Bu iki formülü birbirine karıştırmayın, kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın olur mu çocuklar?
Sayfa 216 - İletişim
Ahmed ARİF - 33 Kurşun
"Şimdi adını çıkaramıyorum, o arkadaştan özür dilerim. Felsefe hocasıydı. Bir gün yanında iki arkadaşıyla çalıştığım gazeteye geldi. Kendini tanıttı, çay içip konuşuyoruz. O zamanlar TÖS var, Türkiye Öğretmenler Sendikası. Laf aramızda, "Yahu bırakın artık böyle işleri. Doğru dürüst öğretmen olun. İş tutun, evlenin, çoluk çocuk sahibi olun" dedim. Bana, "Anam gibi konuşuyorsun"; diye cevap verdi. Dedim ki: "Ben bunu bir tariz, bir hakaret saymıyorum. Anan böyle konuşuyorsa kurban olayım ona. Onun da ellerinden öperim. Benim de anamdır o kadın. Hapishanecilik bir meslek değil ki yani..." "Bak Ahmed Abi" dedi, "Anamın bir hikâyesi var, sana onu anlatayım. Hapisten çıktık, bizim evde oturuyoruz. Çay, kahve içiyoruz. İşte meyhaneye gidiyoruz geliyoruz 7-8 arkadaş. Hep birlikte hapis yatmışız. Anam, oğlum bırakın bu dedikoduları diyor. Ev-bark sahibi olun, bir işe girin. Arkadaşlardan biri bir gün, `Bak teyze' dedi. `Sana bir şiir okuyayım.' Ve senin "Hasretinden Prangalar Eskittim" kitabını çıkardı, başladı `Otuzüç Kurşun'u okumaya. Anam ne dedi biliyor musun: `Girin ulan, hepiniz hapse girin. Ben hepinize bakarım.'"
Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkaları yapsın, büyük barajlarda başkaları çalışsın. Bazılarına, çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri öyleleri yapsın. Bazıları da insanları çalıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirasıyla kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
149 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.