Dostoyevski'nin Karamazov Kardeşler adlı kitabında çok güzel bir hikâye vardır.
Bin sekiz yüz yıl sonra İsa, "Gidip tekrar dünyayı ziyaret etmem gerek, çünkü bin sekiz yüz yıllık Hıristiyanlığın ardından artık yeryüzü beni kabul etmeye hazır olabilir.
Artık beni geçmişte yaptıkları gibi reddetmezler çünkü daha önce oraya gittiğimde tek
"O Senin Dengin mi?"
(Benim dengim sizin denginize gelene kadar rahat etmeyeceksiniz galiba. Ama o zaman kendim olamam ki!)
BİR ZAMANLAR BİRİNDEN bahsederken "İyi bir insan," derdik ve iyi bizim için çok şey ifade ederdi, büyük ölçüde kişi hakkındaki kanaatimizi tamamlardı. İyi insan bugün literatürde sosyal-duygusal becerileri
Allah seni başanya erdirsin, bilmesin ki, sevgi (muhabbet) ilahi bir
makamdır. Allah onunla kendisini niteleyerek el-Vedud (Seven) diye
isimlenmiştir. Bir rivayette ise ‘el-Muhib’ adı geçer. Tevrat’ta Musa’ya
vahyedilen şeylerden biri de şudur: ‘Ey Ademoğlu! Senin hakkın için
ben sevenim. Senin üzerindeki hakkım için de sen beni sev.’ Hadiste
𝐁𝐢𝐫 ş𝐚𝐢𝐫 𝐝𝐞𝐠𝐢𝐥𝐢𝐦 𝐚𝐦𝐚 𝐨 𝐢ç𝐭𝐞𝐧𝐥𝐢𝐤 𝐬𝐞𝐬𝐥𝐞𝐧𝐢𝐲𝐨𝐫𝐮𝐦....🌹
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini
sırça fanus. o sırça fanustan çıkış var mı?
az önce bitirdim.
bir günde bitirdiğim kitaplar hayatımdan öyle hızlı geçiyormuş gibi hissediyorum ki. belki daha yavaş bir şekilde okumalıydım sırça fanus'u ama zihnimi susturmam için okumam gerekiyordu bugün. susmadı, daha da konuştu. zaten kitabı da bırakamadım.
esther, sylvia'nın kendi
1989'da yazılmış bir eser ama sanırım Y kuşağı bu eserde anlatılanları çok daha iyi anlayacak, olaylar tanıdık gelecektir. Olan olmuş, yakınmak çare değil onun için aşağıdaki alıntı aslında bundan sonraki yaşamımızda bize harika bir tavsiye. Kalın sağlıcakla....
(……Bana göre döngüyü kırmak demek kurban rolünü oynamaktan ve yetersiz anne
... bir de tembeller ki..
“Tembel olmaları daha iyi” dedi sultan. “Daha çok işimize yararlar. Bir parça buğdaya, bir böcek parçasına bize kul köle olurlar.”
(Tanıdık geldi, değil mi ?)